Adam!

Hz. Peygamber (as) bir adamdan bahsediyor: Kalbi mescitlere bağlı olan adam.

Abone Ol

Mescidin, caminin müdavimi, ezan okunduğu zaman, beni çağırıyorlar, hayyealelfelahı duyduğu zaman benim olmam gereken yer mescit, cami ve Allah’ın huzurudur diye camiye koşan bir adam.

Hem maddi imarıyla meşgul oluyor, hem de manevi imarıyla meşgul oluyor.

İki haftada bir cemaatin yardımına müracaat ediliyor. Bazen “olur mu bu kadar da”, “Bu paralar toplanıp nereye gidiyor” diye konuşuyoruz. Dünyanın dört bir tarafında; Japonya’dan tutun Kırgızistan’a kadar, Amerika’dan tutun Balkanlar’a kadar. Cibuti’den tutun yanı başımızdaki ülkelere kadar çil çil kubbeler diken, serpen toplum, bu toplumdur. Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan insanımızdır. Elhamdülillah. Boş verin o dedikoduları. O üç kuruşlar birikiyor, birikiyor hamdolsun dünyanın dört bir yanında bir esere dönüşüyor.

Geçtiğimiz yıllarda Makedonya’nın Ohri kentinin uzak bir bölgesinde bir cami açılışına gittik. Hamdolsun sizin katkılarınızla, sizin yaptıklarınızla, sizin gönderdiklerinizle, bu milletin himmetiyle, gayretiyle orada insanlar ibadet ediyorlar ve Cenab-ı Hak (cc) bunda payı olanlara da ecir veriyor, mükâfat veriyor. Bizim belki de cebimizde ağırlık etmesin, cebimizi delmesin düşüncesiyle sergiye attığımız bozuk paralar dünyanın dört bir yanında camiye dönüşüyor. Kardeşlerimizin buluşma, kaynaşma mekânı oluyor.

Şimdi görüyor musunuz? Dünya seferber oldu bize geliyor! Kardeşlerimiz o camilerde topladıkları yardımları selam ve dualarını katarak bize, depremzede kardeşlerimize ulaştırıyor!

Kalbi mescitlere bağlı bir adam. Bir adamın camiye gelip gittiğini gördüğünüz zaman onun Müslümanlığına şahitlik edin. Cenaze namazı için duruyoruz, soruyor hocamız. “Merhumu nasıl bilirsiniz? Ehli iman ve ehli İslam olduğuna şahitlik eder misiniz?” Kalabalık şehirlerde yaşıyoruz, nereden bileceğim de şahitlik edeceğim, öyle değil mi? Tanımıyorsam susacağım. Tanımadığım halde şahitlik edersem yalancı şahitlik etmiş olurum. Bilmiyorum çünkü. “Allah rahmet etsin” derim. Ama ben bunun camiye gelip gittiğini gördüm, şahitlik ederim şeklinde sesim yükselecek. Neden? Çünkü Müslümanlık alameti var üzerinde, iman alameti var üzerinde. Hocam aynı mahallede oturduk, hiç camide görmedim, hiç İslam alameti görmedim. Hiç ezanın çağrısına icabet ettiğini görmedim. Ne yapalım? Şahitlik etmek durumunda değilsin zaten. Efendimiz (as): “Bir adamın camiye gidip geldiğini gördüğünüz zaman onun Müslümanlığına şahitlik edebilirsiniz.” buyuruyor. Kalbi mescitlere bağlı olan adam. Hem ibadetini yapan, hem de caminin bir ihtiyacı olduğu zaman koşan, camiler yapmak için çaba gösteren, ön saflarda olan ve gayretle mücadele eden bir insan. O da Allah’ın arşının gölgesi altında gölgelenecektir. Rabbim cümlemizi onlardan eylesin.