Allah’a ve Resûlü’ne İtaat: Gönülden Bağlanmak
Ashab-ı kiramdan hurma bahçesi olan iki zat, bahçe sulama konusunda anlaşmazlığa düştü ve çözüm için Hz. Peygamber’e müracaat etti. Hz. Peygamber her ikisinin de sırayla bahçesini sulamasına hükmetti. İçlerinden biri ilk sıranın kendisine ait olması gerektiğinde ısrar ederek Allah Resûlü’nün hükmüne itiraz etti. Bunun üzerine, “Hayır, rabbine andolsun ki, aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın onu kabullenmedikçe ve boyun eğip teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.” (Nisâ, 4/65) ayeti nâzil oldu. Bu ayet belli bir olay üzerine indirilmekle birlikte, müminlerin her hâlükârda Allah ile birlikte Resûlü’ne de itaat etmeleri gerektiğini ortaya koymaktadır. Kur’an ve sünnette itaat; ittibâ (tâbi olma), imtisâl (emri yerine getirme), teessî (örnek alma) ve iktidâ (rehber edinme) kavramları çerçevesinde işlenir. Bu kavramlar taklide dayalı, şuursuz bir itaati değil, bilinçli ve gönüllü bir itaati ifade eder.
Şair, Yazar, Hafız Ali Ulvi Kurucu’nun vefatı (2002)