Ana-babaya isyan

Hadis-i şeriflerde “ukûk” şeklinde geçen “ana-babaya isyan”; Allah’a (c.c.) şirk koşmaktan sonra, büyük günahlardan sayılmıştır. (Buhârî, Edeb, 6) Anne ve babanın gönlünü inciten, aradaki gönül bağını yıkan isyan, eziyet, hakaret gibi duygu ve davranışlar dinimizce uygun değildir.

Anne ve babamıza her türlü incitici söz, davranış ve tavırdan, en küçük görülen “üf” demek bile olsa uzak durmalıyız. Zira bu tavırlar dünyada bereket ve huzuru ve ahirette cennet nimetlerinden bizleri uzaklaştırır. Herkes anne ve babasına iyi davranmalı ve iyilikte bulunmalıdır. Onlardan biri veya her ikisi hastalanır veya yaşlanırsa, onların bu durumlarına hassasiyet gösterilmeli ve onlara tatlı ve gönül alıcı sözler söylenmeli, iyilik ve ihsanda bulunulmalıdır.

Dinimiz farklı dini inanca sahip olsalar bile evlâtlardan, anne ve babasına saygılı olmalarını emretmiştir.

Bir evlat anne ve babasının hakkını ödeyemez. Zira anneler, evlâtlarını büyük sıkıntılar çekerek karınlarında taşır ve bin bir zorluklarla dünyaya getirirler. Büyütülüp yetiştirilip ve hayata hazırlanmamızda büyük çileler çektiklerinin bilincinde olalım. Onlar her saygı ve ikramı hak etmektedirler.