Annelerimiz varlık sebeplerimiz. İlk öğretmenlerimiz. Annelerle ilgili güzel sözler, şiirler ve hikâyeler vardır. Mesela, ana gibi yâr, vatan gibi diyar olmaz demişler. Kutsal kitabımız “öf” bile demeyin buyurmuş. Daha ne densin ki! Her anne mübarektir. Her anne muhteremdir. Her anne özeldir. Anne kokusu hiçbir şeye benzemez. Bizi doğuran, büyüten, çilemizi çeken hayatta oldukları sürece her daim bizi düşünen ulu çınarlar. Rabbimizin kendisine kulluktan sonra itaati emrettiği (İsra, 17/23) iki mübarek insandan biridir annelerimiz.
Anne başa taç imiş, her derde deva imiş veya baba öldü mü evin direği yıkılır, anne öldü mü evin ocağı söner, demişler. Ne de isabetli söylemişler değil mi? Anneler, derleyip toplarlar. Onlar, bizi bir araya getiren mübarek ellerdir. Kendi dünyalıkları az veya çok olsun fark etmez, gönül zenginlikleri her yeri kuşatır onların. Dağ gibi yürekleri tüm evlatlarına ve torunlarına yeter.
Çocukları uyumadan uyumayan, çocukları doymadan doymayan hatta doyamayan onlardır. İmkânları kıt olsa bile evlatlarının kış hazırlığını yapmadan duramaz. Fakirin anası ayrı dertlenir, mahkûmun anası ayrı üzülür. Ya şehit anneleri! Genç yaşta umudu ve geleceği olan evladını ezan, bayrak ve vatan gibi mukaddesat uğrunda Rabbine uğurlamıştır.
Anne kelimesi, sözlükte, çocuğu olan kadın anlamına gelmektedir. Böyle bir kadın için ana, valide tabirleri de kullanılmaktadır. Anne kelimesinin Arapça'daki karşılığı "ümm" kelimesidir. Arap dilinde, "ümm" kelimesi, bir şeyin aslı, direği veya temel unsuru manasına gelmektedir. (Hilal Duman, İslam Hukukunda Annenin Çocuğunu Emzirmesinin Hükmü).
Anne Denince;
Anne denince aklımıza birçok güzellik gelir. Onlar yaratılıştan Allah’ın kendilerine verdiği güzellikleri taşırlar. Yaşları ilerlese de evlatları büyüse de onlar yine de annedir, evlatları da evlattır. Yani, annelik fıtridir. Allah’ın bahşettiği bir nimet ve lütuftur. Gözünü kırpmadan evlatları için ne gerekiyorsa yaparlar. Dokuz ay karnında taşırlar. Ama bir ömürde yüreklerinde taşırlar. Evlatları için uykusuz kalır, gerekirse aç kalırlar. Anne denince her birimizin aklına gelen birçok güzel kavram vardır. Onlardan bazıları şöyledir:
Cennet
Peygamber Efendimizin o güzel ifadeleri ile ayakları altına cennet serilen tek varlık annelerdir. “Cennet annelerin ayakları altındadır” (Nesâi, Cihad,6) buyuran Hz. Peygamber, onların önemini ve değerini en güzel şekliyle anlatmışılardır. Yani cennete giden yol anaların rızasına bağlıdır. Onları mutlu etmekten geçer. Esasında onlar varlıkları ile dünyamızı cennete çevirirler, mamur ederler. Davranışları, tutumları, titizlikleri ve incelikleri ile yoksulluk içinde bile olsak varlıkları cennettir. O zaman hayatta iken annelerimizi üzmemek konusunda aman dikkat!
Çile
Evlatları için ibadet aşkıyla çile çekerler. Karnında taşır, dünyaya getirir. Uzun süre bakar ve büyütürler. Ama evlatları için olan hiçbir çile onları yormaz ki! Yormak ne kelime daha mutlu olurlar. Hele gurbetten gelen evlatları için ne yapacaklarını şaşırırlar. Ve yorulmak bilmezler.
Dert ortağı
Anneler ile dertleşmek ayrı bir tattır. Hele eskilerden söz açıldı mı saatlerin önemi kalmaz. Anlatır, anlatır ve anlatırlar. Hem derdini döker, hem de dert dinlerler.
Deva
Dünyanın en iyi ilacı annelerdir. Sözleri ümit verir. Bizim neslin anneleri genelde ümmidir. Yani okuma yazmaları yoktur. Ama hiç eksikliğini hissettirmezler. Ama ariftirler. Hikmetli söz ve davranışları vardır.
Dost
Anneler ile her şeyinizi paylaşabilirsiniz. Dostlukları sağlamdır. Adamı satmazlar. Çocuklarının eksikliklerini eşinden yani babalarından saklayacak kadar dostturlar. Çocuğunun üzülmesini ve yüzünün düşmesini asla istemezler.
Doyuran
Evlatlarının rızkı için çalışıp dururlar. Önce kanından doyurur, sonra sütü ile doyurur. Ama bir ömür boyu da emeği ve ekmeği ile doyururlar. Sözü ve nazı ile doyururlar.
Dua
Anneler dua makamıdır. Anne ve baba duası almak kadar büyük bir hazine yoktur. Evlat annelerini üzse bile annelerin gönlü olumsuz bir şeye razı olmaz, daha doğrusu olamaz. Ne mutla anne-babasının duasını alabilenlere ve ne mutlu anne-babası için dua edenlere.
Emek
İlmek ilmek emek verirler. Bebek iken ayrı, çocuk iken ayrı emek verirler. Çocuk büyür ama yine de onun için düşünmeye ve dertlenmeye devam ederler. Hatta evladının evladı için, torunları için dertlenir. Yani bir ömür emek verirler. Yapma etme deseniz bile , “ben ne yapıyorum ki “ sadeliğindedirler.
Fedakârlık
Çocukları için feda edemeyecekleri şey yoktur. Gecenin bir yarısında birden fazla kim kimin için uyanır ki! Sağlıklarını feda ederler. Mallarını feda ederler. Ömürlerini feda ederler. Bir deprem de sarsıntıyı hissedince yavrusunun üzerine kapaklanan anne haberini izlemiştim. Anlaşılır ki yavrusu ölmesin diye kendisi üzerine kapaklanmış. Çocuk sağ kurtulur ve anne şehit olur. Bu fedakârlığı annelerden başka kim yapabilir ki!
Huzur
Anne ve baba gölgesi dünyanın en huzurlu yeridir. Toprak bir ev bile olsa orada anne varsa huzur ordadır. Ama biz huzur evleri yaptık. Hatta bununla övünür olduk. Elbette bir ihtiyaçtır. Ama asıl olan evleri huzurlu yapmaktır. Bu da anne-babalar sağ ise onlarla olmak, olmadı yakın olmaktır. Huzurlu ev anne – babaların olduğu evlerdir. Onlar hanemizden, yanımızdan veya sokağımızdan uzak ise huzursuzluk oradadır.
Merhamet
Annelerin merhametini kelimeler ifade edemez. Sadece insanlarda mı? Hayır. Hayvanlar âleminde bile annelik duygusu ve merhameti bambaşkadır. Hz. Peygamber (sav) Hudeybiye Umresi'nde Mekke'ye giderken Ebva'ya uğramıştı. Cenab-ı Allah'tan izin isteyerek annesinin kabrini ziyaret etti. Ziyaret esnasında kabri eliyle düzeltti, teessüründen ağladı, Rasullüllah'ın ağladığını gören Müslümanlar da ağladılar. Bu sırada, "Niçin ağladığını" soranlara, Hz. Peygamber: "- Annemin benim hakkımda şefkat ve merhametini hatırladım da ağladım" cevabını verdi. (H. Aygül, “Hz. Peygamberde Anne Sevgisi”)
Öğretmen
İlk öğretmenlerimiz annelerimizdir. Sofradan ev düzenine her şeyi ilk önce onlardan öğreniriz. Bayramlarda ne yapılacağını, büyüklerin yanında nasıl davranacağımızı onlar öğretti. Çok fazla kelam eylemeden göz kaş işareti ile deyiverirler düşündüklerini.
Sabır
Anneler kelimenin tam anlamıyla sabır taşıdır. Evlatları için sabreder. Evladının acısını sabreder. Eve geç gelir sabreder. Gurbete gönderir sabreder. İmtihanı kaybeder, işini kaybeder anneler sabreder ve teselli ederler.
Sırdaş
Dünyanın en güvenilir sırdaşı annelerdir. Size ait güzellikleri de yanlışları da sırdaştır. Güvenirsiniz ve yanılmazsınız.
Tebessüm
Tebessümü dünyaya bedeldir. Her evlada düşen annesinin yüzünü güldürmektir. Evladı mutlu ise anneler zaten tebessüm eder. Acısı varsa bile tebessüm eder.
Vefa
Evlatlar ihmal eder ama anneler asla. Evlatlar unutur ama anneler unutmaz. Hatta sabırla beklerler. Evlatlar mazeret üretirler, ihmal ederler ama anneler işi vardır diye teselli ederler.
Son Söz
Daha birçok güzellikleri annelerimiz için ifade edebiliriz. Hiçbir dünyalık sebeple kırmayın, üzmeyin ve dökmeyin. Ziyareti ve arayıp sormayı asla ihmal etmeyin. Hiç kimse dünyanın işini bitiremedi. Bir gün kuş gibi uçup giderler. Her daim dua isteyin. Annelerin de ömrü belli ve sınırlıdır. Bir gün anneler de ölür. Kalakalırız. Sanki bir yere gitti de gelecekmiş gibi olur. Ama gelmeyecekler. Yalnızlık içimizi yakar. Rahmetli Doğan Cüceloğlu diyor ya “ annen yok, kimsen yok “. Cevabı en zor soru da şu: bayramlarda nereye gideceğim. Esasında etrafımızda çok insan var. Ailemizin diğer bireyleri, akrabalar, komşular ve dostlar. Ama her halde annenin yerini tutan kimse yok. Ve hakikaten ocak sönüyormuş. Rahmet olsun vefat eden tüm annelerimize ve yakınlarımıza.