Azimet ve ruhsat
İslam kolaylık dinidir. Bu özelliği sayesinde her zamana ve mekâna hitap edebilmektedir. Dinimizde kullar birtakım ibadetleri yerine getirmekle yükümlüdür. Hayatın gerçekleri göz önünde bulundurularak aynı zamanda bazı özel durumlar için inananlara alternatifler sunulur. Allah’ın (cc) kullarını sorumlu tuttuğu asıl hükümlerle amel etmeye ‘azimet’ denir. Ancak bu hükümlerin uygulanması sırasında karşılaşılan zaruret, meşakkat ve ihtiyaç gibi durumlar sebebiyle gösterilen kolaylıklara da ‘ruhsat’ adı verilir. Normal şartlarda azimetle amel eden Müslümanlar, yeri ve zamanı geldiğinde ruhsatlarla da amel edebilirler. Hz. Peygamber, “Allah, yasaklarının işlenmesinden nasıl hoşlanmazsa, (tanıdığı) ruhsatların uygulanmasından da o kadar hoşnut olur.” (İbn Hanbel, Müsned, II, 108) buyurur. Müslüman’a düşen azimet olarak tanımlanan asli görevlerini yerine getirmesi, durum gerektirdiğinde de ruhsatlarla amel etmesidir.
---
İbn Rüşd’ün vefatı (1198)