Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Fatih Camii'nde hutbe irat etti, cuma namazını kıldırdı.
Hutbesinde, Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed'in Medine'ye hicret ettikten sonra birçok insanın İslam'ı öğrenmek için bu şehre gelmeye başladığını belirten Başkan Erbaş, "Bunlardan birisi de gencecik yaşta İslam’la şereflenen Hazreti Nevvas idi. Nevvas, bir gün sevgili Peygamberimize iyilik ve kötülüğün ne olduğunu sordu. Bunun üzerine Allah Resulü ona 'İyilik, güzel ahlaktır, kötülük ise vicdanını rahatsız eden ve insanların bilmesini istemediğin şeydir.' dedi." ifadelerini kullandı.
Başkan Erbaş, İslam'a göre iyiliğin şekle indirgenebilecek, gösterişe dönüştürülebilecek bir söz, tutum ve davranış olmadığını vurgulayarak, "İyilik, hayatımızın gayesi, imanımızın ve kulluğumuzun gereğidir. En büyük kazancımız, en değerli mirasımızdır. Ahlakın zirvesi, toplumsal barışın en güçlü bağıdır." diye konuştu.
Bakara Suresi'nin 177. ayetinin gerçek iyiliği anlattığını söyleyen Erbaş, her zaman, her yerde ve her insanın yapabileceği bir iyiliğin mutlaka olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Erbaş, iyiliğin bazen hürmetkar bir evlat, vefakar bir eş, merhametli bir anne-baba, güler yüz ve tatlı dilli bir insan olabilmek olduğunu anlattı.
- "İyiliğin örselendiği, kötülüğün ise yaygınlaştırılmaya çalışıldığı bir çağda yaşıyoruz"
İyiliğin büyük küçük demeden herkese selam vermek, hatır sormak olduğunun altını çizen Başkan Erbaş, "Bir çocuğa sevgi, bir yaşlıya saygı göstermektir. Bir canlıya merhamet etmektir. Elimizle ve dilimizle kimseyi incitmemektir. Maalesef, iyiliğin örselendiği, kötülüğün ise yaygınlaştırılmaya çalışıldığı bir çağda yaşıyoruz. İyilikten nasibini alamayanlar yüzünden dünyamızda savaş, öfke, kin, nefret ve şiddet günden güne artıyor. Kötülükten beslenen zalimler, başta Gazze olmak üzere İslam beldelerinde masumları katletmeye devam ediyorlar. Kardeşlerimizin en temel ihtiyaçlarını dahi temin etmelerine engel oluyorlar." ifadelerini kullandı.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, iyilikleri artırmanın, mazlumları zalimlerin insafına terk etmemeyi sağladığını belirterek şunları kaydetti:
"Zalimlere destek olanların ürünlerini sofralarımızdan, evlerimizden, iş yerlerimizden, hasılı hayatımızdan çıkarmaktır. İyiliğin dönüştürücü bir gücü vardır. Yüce Rabbimiz, 'İyilikle kötülük bir olmaz. Sen kötülüğü iyilikle önle. O zaman göreceksin ki seninle arasında düşmanlık bulunan kimse samimi bir dost oluvermiş' buyurmaktadır. Ramazan ayını vesile kılarak aramızdaki kırgınlıkları, küskünlükleri sonlandıralım, bağışlayıcı ve affedici olalım. Kardeşliğimize, birlik ve beraberliğimize zarar veren kin, nefret ve hasedi hayatımızdan söküp atalım. Yüreğimizi kardeşimize, kapımızı komşumuza açalım, bu ramazan ve her zaman."
Allah Resulü'nün "Allah, her işte iyiliği emretmiştir." buyurduğunu söyleyen Başkan Erbaş, "O halde, iyiliğe ailemizden başlayalım. Yuvalarımızı iyilikle bereketlendirelim. Çocuklarımızın gönüllerine iyilik tohumları ekelim. Günaha dalmış, kötülüğe bulaşmış, hayattan umudunu kesmiş kardeşlerimize iyilik elimizi uzatalım. İyilik yapalım ki hayatımız güzelleşsin. İyilik yapalım ki dünyamız değişsin. Sermayemiz iyilik, mükafatımız cennet olsun, bu ramazan ve her zaman." diye konuştu.
Hutbesini Hz. Muhammed'in "Allah'ım, hayatımı benim için her türlü iyiliği artırma vesilesi kıl. Ölümü de benim için her türlü kötülükten kurtuluş sebebi eyle." duasıyla bitiren Erbaş, bugün Gazze'deki insanlar için Türkiye'deki camilerde yardım talebinde bulunulduğunu ifade etti.