ALİ ERBAŞ

Erbaş: Sultanahmet Camii'nde iki bayramı birden yaşıyoruz

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, yenileme çalışmaları tamamlanarak yeniden açılan Sultanahmet Camii'nde irat ettiği hutbenin ardından cuma namazını kıldırdı.

Abone Ol

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, yenileme çalışmaları tamamlanarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılan Sultanahmet Camii'nde hutbe irad etti ve Cuma namazı kıldırdı.

Başkan Erbaş, hutbesinde bayramla birlikte Ramazan ayına veda edildiğini belirterek "On bir ayın sultanı Ramazan, bir ay önce ilahi bir rahmet esintisiyle geldi. Afetlerden dolayı mahzun olan yüreklerimizi bereketiyle serinletti. Buruk sinelerimizi coşkusuyla ferahlattı. Bu mübarek ayda şifa kaynağı, hidayet rehberi Kur’an’ın tilavetiyle huzur bulduk. Oruçlarımızı günahlara kalkan yaparak takva elbisesine büründük. Seherlerde teheccüt ve sahurla bereketlendik. Birlikte oturduğumuz iftar sofralarında Rabbimizin rızasını umarak oruçlarımızı açmanın sevincini yaşadık. Teravih namazlarımızla birlik ve beraberliğimizi pekiştirdik. Zekat, fitre, hayır ve hasenatımızla malımızı temizledik, paylaşmanın hazzına erdik. Bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesiyle günahlarımızdan arındık. Nihayetinde Rabbimizin müminlere ikramı olan bayrama ulaştık." dedi.

"Vakit, hayatı Ramazan kılmanın vaktidir"

Diyanet İşleri Başkanı Ramazan'ın bir mektep olduğunu belirterek şunları kaydetti:

"Ramazan mektebinde bir ay boyunca eğitim aldık. Bu ayın rahmet ikliminde nice güzellikler edindik. İyilik sardı dört bir yanımızı. Ferahladı ruhumuz, huzurla doldu gönüllerimiz. Bundan sonra bize düşen Ramazan bilinciyle bir ömür geçirmektir. Vakit, Ramazan kazanımlarımızı hayatın her alanına yayma vaktidir. Vakit, hayatı Ramazan kılmanın vaktidir.

Kulluk, bir geceye ya da bir aya mahsus değildir elbette. Allah’a kulluk, hayatın asıl gayesidir. Fani dünya hayatını ebedi cennet kılmanın yegane yoludur. Kur’an-ı Kerim’de, “O göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbidir. Şu halde O’na sabır ve sebatla kulluk et.”  buyrulmaktadır. Rabbimiz bu ayette bir ömür kendisine kul olmamızı, hayatımızın her anını ibadete dönüştürecek sorumluluk bilincini kuşanmamızı istemektedir. Peygamber Efendimiz (sas) ise bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır: 'Allah katında amellerin en sevimlisi, az da olsa devamlı olanıdır.'

"Kur’an’ın hayat veren mesajlarını ömrümüze hakim kılalım"

Öyleyse, Ramazandaki ibadet bilincimizi Ramazandan sonra da devam ettirelim. Namazla olan bağımızı Ramazan ayında kuvvetlendirdiğimiz gibi bundan böyle de koparmayalım. Bu ayda daha iyi özümsediğimiz Kur’an’ın hayat veren mesajlarını ömrümüze hakim kılalım."

"Sultanahmet Camii’nde çifte bayram"

"Bugün burada Sultanahmet Camii’nde iki bayramı birden yaşıyoruz." diyen Başkan Erbaş, hutbesini şöyle tamamladı:

"5 yıldır restorasyon sebebiyle bazen tam kapasite kullanılamayan, son aylarda da tamamen kapatılmak zorunda kalan Sultanahmet Camimizin yeniden ibadete açılışını gerçekleştiriyoruz. Sanki 1617 yılındaki, bundan 400 sene önceki ilk açılışında caminin banisi Sultan 1. Ahmet’in taşıdığı heyecanı taşıyoruz. Sanki 18 yıl boyunca ezanlara hasret kaldıktan sonra 16 Haziran 1950’de 6 minaresinin, 16 şerefesinden, 16 müezzinin okuduğu ezanlar esnasında milletin yaşadığı o heyecanı yaşıyoruz. 86 yıl boyunca kapı komşusu Ayasofya Camii Şerifi’nin boynu bükük halini seyrederek yaşadığı acı ve ızdıraptan kurtulduğu tarih olan 24 Temmuz 2020 Cuma günü Ayasofya’nın minberinde okunan hutbeye ve mihrabında alınan tekbire, caminin içinde ve dışında 300 bini aşkın Müslümanın uyarak namaz kılışıyla ibadete açılışını gördüğü andaki heyecanı yeniden yaşıyoruz bugün.

"Camilerimiz, kubbeleriyle, minareleriyle, medeniyetimizin en ulu şiarlarındandır"

İslam şehri İstanbul’un 400 yıldır altı minaresinden yükselen ezanlarıyla adeta İstanbul’un alametifarikası olmuş ulu mabed Sultanahmet Camii’ni yine altı minaresiyle Üsküdar’dan Büyük Çamlıca Camii selamlamaktadır. Önümüzdeki günlerde inşallah Beşiktaş Levent’ten de Barbaros Hayrettin Paşa Camii’nden yükselecek ezan sesleri gök kubbede yankılanmaya başlayacaktır inşallah. Şehirlerimizi minareleriyle süsleyen, böyle şaheser mabetler yaparak ya da yapılmasına vesile olarak medeniyetimizin zenginliğine zenginlik katan tüm tarihi devlet büyüklerimize ve zatı devletleri başta olmak üzere herkesten Allah razı olsun.

Camilerin, medeniyetimizdeki önemini vurgulamak için İslam şairi Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı’na bilinçli olarak hem de dua makamında sonunda “amin” dememizi sağlayan şu mısraları koymuş; 'Ruhumun senden ilahi şudur ancak emeli. Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli. Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.' Amin amin amin."