Bayramlar şeâirdir, yani inancımızın gereğidir ve sevinç günleridir.
Bayramlar sevinme ve başkalarını da sevindirme günleridir.
Her şeye rağmen hüzünlerimize ve zorluklarımıza rağmen bayram günleri sürur günleridir.
Bir ay boyunca ibadet günlerinin sonunda mükâfatımızı alma günleridir.
Bayramlar ötekinin farkında olma günleridir.
Bayramlarda bayramların ruhuna uygun davranmalı ve bayram günlerine gölge düşürmemek gerekir.
Bayramlar fıtrata dönüş çabasının meyvesidir.
Bayramlar İbadetle Başlar
Bayrama namazla başlarız. Bize bütün güzellikleri bahşeden Rabbimizdir. Bayramlar da O’nun bize ikramıdır. Tekbirlerle başlarız. Tarihimizde bayramlar o kadar güzel yer almıştır ki, birliğimizi sembolize etmenin anlamında sünnetten kaynaklı bayram namazları köy ve mahallelerin birleşmesiyle namazgâhlarda kılınırmış. Efendimiz ilk bayram namazını mescid-i nebide değil de bugün Ğamame mescidinin bulunduğu yerde kıldırmış. Kaynaklar kadınlar ve çocuklarda bayram sevincine rahatlıkla katılsınlar diye olduğunu ifade eder. Sonra Râşit halifelerde aynı yolu takip etmişler.
Peygamberimiz, bayram sabahı namaza katılma konusunda son derece titiz davranır, hatta bayramlık elbisesi olmayan hanımların bile bir arkadaşından ödünç elbise alarak musallâya gelmelerini isterdi. (Ebû Dâvûd, Salât, 238, 241) Ensar hanımlarından Ümmü Atıyye’nin anlattığına göre Resûlullah genç yaşlı, evli bekâr bütün hanımların bayram günü musallâya çıkmasını, hatta âdetli olanların da gelerek namaz kılmaksızın bir kenarda durmalarını ve duaya iştirak etmelerini istemişti. (Buhârî, Salât, 2; Müslim, Salâtü’l-îdeyn, 12) Böylece herkesin mutlu olduğu günde bazı kadınların özel halleri nedeniyle bayram sevincine ortak olmaktan mahrum kalmalarına gönlü elvermemiş, bu sevincin herkese ulaşmasını arzu etmişti. Bayram günü, kadınlı erkekli bütün Müslümanlar açık alanda toplanır; tekbir nidaları yükselir, ortak dualara âmin derlerdi. Birlikleri, dirlikleri, arınmaları ve günlerinin bereketli olması için dualar ederlerdi. ( Buhârî, Îdeyn, 12) Ve bayramlar Kur'an-ı Kerim’in bize ikram edilmesinin sevincini yaşama günleridir. (Hadislerle İslam, VIII,509)
Sıla-ı Rahim Günleri
Bayramlar aile fertleri akrabalar, komşular ve dostlarla buluşma günleridir. Hayatta ise başta anne-babalarımız olmak üzere büyüklerin akraba ve dostların ziyaret edilip hayır-dualarının alındığı özel günlerdir.
Bayram günleri tatile kaçma(!) günleri değildir. Tatil ve seyahat herkesin hakkıdır. Ama bayram günleri tatil mekânlarına gitmek en azından bayramların ruhuna uygun değildir. Hayatta olanların kıymetini bilelim. Dâr-ı bekâya irtihalden sonra çok geç kalmış oluruz.
Birlik Günleri
Bayramlar hiç kimsenin dışarda kalmadığı ve bırakılmadığı müstesna günlerdir. Bu itibarla biz bayramlaşmayı ölülerimizle başlarız. Anadolu’nun hemen her yerinde arefe günü veya bayram günleri mezarlık ziyaretleri vardır. Bununla öncelikle köklerimizi unutmadığımızı gösteririz. Bir vefadır ve geçmişlerimizi hayır dua ile anmaktır.(Haşr,59/10) Aynı zamanda aile fertleri, büyük aile, komşular ve dostlar bayramlarda ihmal edilemez. Küslükleri ve kırgınlıkları bir kenara bırakırız. Ve bırakmalıyız. Esasında Müslümanların bir araya gelmeleri zaten başlı başına bir bayram değil midir? Bir araya gelememenin acısını Gazze ve Doğu Türkistan olaylarında derinden yaşıyoruz.
Dayanışma Günleri
Bayramlarda hiç kimse aç açıkta kalmamalıdır. Birlikte yeme-içme günleridir. Çok manidardır ki bayram günü oruç tutmak yasaktır. Sadaka-ı fıtır görevimiz vardır. Ve özellikle bayram namazı öncesi verilmesi gerekir. Zekât verecek kadar zengin olan Müslümanlara bir görevdir. Yani bayram günü hiç kimse aç açıkta kalmamalı. Çünkü bayram hep birlikte olur. Bayram fıtrata dönüştür. Fıtrata dönüşün yolculuğudur. Vermek, paylaşmak, hatırlamak, elinden tutmak, ötekinin farkında olmak ve Allah’ın verdiğini yine O’nun kulları ile paylaşmaktır. Bir ay boyunca oruçlu halimizle biz nefislerimizi eğittik. “Ben”i değil “biz”i düşünmenin gerekliliğini öğrendik. Ahlaken eğitime girdik. Bencilliğimizden, enaniyetimizden arınmaya çalıştık. Bu sebeple bayramı sadece kendimiz değil, ailemiz, komşularımız ve bütün insanlarla birlikte yaşamaya çalışırız.
Yetimlere, çocuklara ve yaşlılara özel ihtimam vardır. Toplumun dezavantajlı olanlarına her zaman ihtimam gösterilmelidir. Ama özellikle bayram günleri asla unutulmamalıdır. Kur'an-ı Kerim bizim kardeş olduğumuzu ilan etti(Hucurât,49/10). Kardeş olanlar da her zaman birbirlerinin yanındadır. Ama özellikle bayramlar gibi müstesna günlerde bu daha da belirgindir.
Anne-babaların yüzü gülüyorsa bayramdır.
Eşimiz ve çocuklarımız bizden razı ise bayramdır.
Akrabalarımız bizden memnun ise bayramdır.
Komşular bizden emin ise bayramdır.
Asıl bayram Rabbimiz bizden razı ise bayramımızdır.
Kur'an-ı Kerim Allah’ın razı olduğu ve sevdiği kulları şöyle haber vermektedir: Allah muhsinleri sever (Bakara, 2/195); iyilik edenleri sever( Ali İmran, 3/134); Allah çok tövbe edenleri sever ve içi dışı temiz olanları sever.(Bakara,2/222); Allah, muttakileri sever. (Âl-i İmrân,3 /76;Tevbe,9/4-7); Allah sabredenleri sever(Âl-i İmrân,3/146) Allah tevekkül edenleri sever.(Âl-i İmrân,3 /159); Allah âdil olanları sever. (Mâide,5/42); Allah kendi yolunda sağlam örülmüş bir duvar gibi kenetlenmiş saflar halinde çarpışanları sever(Saf,61/4); ve her mümine ortak bir çağrı vardır: “De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.” (Âl-i İmran,3/31)
Bayramlarda Gazze ve Doğu Türkistan
Bayramlarda mazlum coğrafyalar ve oralardaki kardeşlerimiz için yüreğimiz yanmaya devam ediyor. Özellikle ulaştırılmaya çalışılan yardımlar ve Türkiye Diyanet Vakfımızın çalışmaları çok önemli. Evet, İsrail’in zulmünü durduramıyoruz. Ama gücümüz yettiğince yaralara merhem olmaya devam edeceğiz. Yardımlar ulaştırılamıyor propagandasının özellikle İsrail tarafından yayıldığını uzmanlar ifade ediyor. Yani bizim ümidimizi kırmak ve yardımları engellemek istiyorlar. Ama her şeye rağmen yeryüzünde iyilik hâkim oluncaya kadar diyerek çalışmalarını devam ettiren vakfımızın yaptıklarını takip edelim ve desteklerimizi devam ettirelim.
Bayramımız mübarek olsun.