#KEŞFET

Cirane Mescidi ve Cirane'nin önemi

Cirane Mescidi nerededir? Cirane denilen mekanın özelliği nedir? Burada hangi olay olmuştur?

Abone Ol

Cirane denilen mekanın özelliği nedir?

Allah Resûlü (sas)’nün Huneyn’den sonra umre yapmak için ihrama girdiği yerdir.

Cirane Mescidi

Resûlullah (sas)’ın, Cirane’de bir süre kalmış olması ve oradan ihrama girerek umre yapmasının hatırasına buraya sonradan bir mescit yapılmıştır.

  • Cirane'de bir de su kuyusu bulunmaktaydı. Eyüp Sabri Paşa Ci’râne’de Hz. Peygamber tarafından ortaya çıkarılan, suyu hafif ve leziz olan bir kuyunun bulunduğunu kaydeder. Günümüzde su kuyusu kapalıdır.
  • Günümüzde Cirane küçük bir yerleşim birimi hâline gelmiştir.
  • Cirane, Harem sınırları içinde ikamet edenlerin ihrama girmek için gittikleri yerlerden biridir. Resûlullah (sas)’ın burada ihrama girmiş olmasından dolayı umreye gelen bazı müslümanlar, buradan ihrama girip umre yapmak isterler. Ancak umre için illa Cirane’ye gidilmesi şart değildir. Mekke-i Mükerreme’de ikamet edenler, Harem sınırlarının dışına çıkarak herhangi bir yerden ihrama girip umreye niyet edebilirler.Günümüzde kolaylığı sebebiyle genellikle Ten’im’deki Hz. Âişe mescidi tercih edilmektedir. Hz. Âişe validemiz umre için ihrama burada girmişti.

Cirane'de gerçekleşen hadise

Cirane, insanların dünya malı karşısındaki tutumlarının sınandığı bir yerdir. Huneyn savaşı sonrası elde edilen ganimetler buraya getirilmişti.

Ci‘râne İslâm tarihinde Hz. Peygamber’in ganimetleri dağıtması sırasında çıkan olaylar sebebiyle meşhur olmuştur. Huneyn’de Hevâzin ve Sakīf kabilelerine bağlı kuvvetler büyük bir hezimete uğramış, bir kısmı Evtâs mevkiine çekilirken bir kısmı da Tâif Kalesi’ne sığınmıştı. Hz. Peygamber düşmanı takip için Evtâs’a bir seriyye göndermiş, kendisi de elde edilen ganimetleri Ci‘râne mevkiinde bırakarak Tâif’e hareket edip burayı muhasara altına almıştı (8/630).

Tâif muhasarasının kaldırılmasından sonra ganimetlerin muhafaza edildiği Ci‘râne bölgesine dönen Hz. Peygamber, sayıları büyük bir yekün tutan esirleri ve bol miktardaki ganimeti askerler arasında dağıtmadan bir süre bekledi. Niyeti, müslüman olarak kendisine başvuracak Hevâzinliler’e bu ganimetleri iade etmekti. Fakat Hevâzin heyeti geç kalınca bazı münafıklarla İslâmî bir şuura sahip olmayan yeni müslüman olmuş bir kısım bedevîler, ganimetleri hemen dağıtması için Hz. Peygamber’i incitecek şekilde ısrarda bulundular.

Beytülmâl hissesi olarak beşte biri ayrılıp geri kalan esir ve ganimetlerin taksim edilmesinden sonra Hevâzin’den gelen heyet Hz. Peygamber’e müslüman olduklarını söyleyerek esirlerin ve mallarının iadesini istediler. Hz. Peygamber sadece esirleri ashabının rızâsını alıp Hevâzin’e geri vermek isteyince bazı kişiler yine mesele çıkardılar. Ancak kazanılacak ilk zaferde kendilerine bunu fazlasıyla telâfi edecek ganimet vaad edilince muhalefet etmekten vazgeçtiler.

Hz. Peygamber Huneyn’de ele geçirilen ganimetlerden müellefe-i kulûba daha fazla pay verdi. Onun bu tasarrufunun, ganimetin beytülmâl hissesi olarak ayrılan ve harcama yetkisi Hz. Peygamber’e ait olan beşte birden mi (humus), yoksa ganimetin tamamından mı olduğu hususunda âlimler farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Ebû Ubeyd, fazlalığın onlara humustan verilmiş olduğunu söyler (el-Emvâl, s. 297-298).

Hz. Peygamber’in ganimetten müellefe-i kulûba fazla pay vermesi üzerine bazı müslümanlar sert itirazlarda bulundular. Bu arada ensardan bazı kimseler de Hz. Peygamber’in bu tasarrufundan memnun olmadıklarını belirten sözler sarfederek kendi aralarında dedikodu yaptılar. Durumdan rahatsız olan ensardan Sa‘d b. Ubâde, bu sözleri Hz. Peygamber’e naklederek ganimetten kendilerine hiç pay verilmediğini söyledi. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem ensarı toplayarak müellefe-i kulûba ganimetten niçin fazlaca hisse verdiğini kendilerine anlattı; bu arada ensarın faziletini dile getirerek kendisinin daima onlarla beraber olacağını söyledi, onlara ve çocuklarına dua etti. Yaptıkları dedikodudan dolayı pişman olan ensar üzüntülerini ifade edip Hz. Peygamber’den razı olduklarını söylediler.

Cirane'de Peygamberimiz (sas) süt kardeşi Şeyma ile buluştu

Hz. Peygamber Ci’râne’de iken kabilesiyle birlikte buraya getirilen süt kardeşi Şeymâ ile görüşmüştü. Resûl-i Ekrem (sas) ablasına çok iyi davranmış ve kalmasını istemişti. O da kavminin yanına gitmek isteyince, kendisine hediyeler vererek onu akrabalarının yanına gönderdi.

Cirane'den alınacak mesaj

Cirane’ye gidildiği zaman, dünya malını ellerinin tersi ile iterek Allah’ın elçisi ile beraberliği tercih eden sahabe-i kiramın örnek davranışını hatırlamalı ve dünya malı karşısındaki konumumuzu yeniden gözden geçirmeliyiz.

Cirane nerededir?

Cirane, Taif ile Mekke-i Mükerreme arasındadır. 

Cirane ile Kabe arası kaç km?

Mekke-i Mükerreme’ye 29 km. uzaklıktadır.