Yaşlılarımız; toplumun inancını, örfünü, gelenek ve göreneğini genç kuşağa aktarmada yaşayan birer hazinedirler. Onların, tecrübelerini doğru şekilde aktarması, bildiklerini yeni nesle öğretmesi de emsalsiz bir emek örneğidir. İnsan yaşamını anlamlı kılan emektir ve ihtiyarlık çağı emeklerin nihayete erdiği değil, değişip dönüşse de etkin varlığının sürdüğü bir dönemdir. Oysa insanı üretim ve tüketim kavramıyla niteleyen modern çağ, yaşlılık dönemini kayıp zaman olarak görmekte, emeklilikle birlikte yılların emeği göz ardı edilmektedir. Böylece geçmişten günümüze itibarlı bir evre olagelmiş bilgelik çağı ihtiyarlık, toplumsal statüsünde hak ettiği değeri bulamamaktadır.
Diyanet Aile Dergisi olarak bu ay penceremizi “Geldi Geçti Ömrüm Benim” başlığıyla yaşlılık evresine açtık. Sema Bayar, yazısında yaşlılığın modern dönemde arızi bir evre şeklinde algılandığını oysa bilgeliğin eşiğinde olan ihtiyar nüfusun toplumsal yapıya sunacağı katkıları olduğunu belirterek bunun da ancak yaşlıların toplumla iç içe yaşaması, onların tecrübelerinden azami ölçüde istifade edilmesiyle gerçekleşebileceğine vurgu yaptı. Hatice Ebrar Akbulut, “Yaşlandım, Öyleyse Yaşadım” yazısıyla dosyamıza katkıda bulundu: “Şüphesiz yaşayan gönüller, yaşlanan dimağlar, bilgeliği nesilden nesile nakleden büyüklerimiz olmasaydı türküler, hangi deryadan akıp gelir, ruhumuzun en derinine dokunur ve bize hayatın anlamını hissettirirdi.” Dr. Abdülkadir Erkut, Meryem suresi 4. ayet-i kerime ışığında yaşlılığın; salih amelleri çoğaltmak, sevapları artırmak, kullukta ilerlemek, insanlara fayda sağlayabilecek bilgi ve tecrübeyi onlarla paylaşmak için fırsat olarak görülebileceğine dikkat çekti.
Bu ay söyleşimizi, Prof. Dr. Gülgün Uyar ile “Ehl-i Beyt Üzerine” gerçekleştirdik. Gökhan Gökçek, “100. Yılımız Kutlu Olsun” yazısıyla Geçmiş Zaman Olur ki köşemizde yer aldı. Mert Mevlüt Gökçe, “Rota Bilmezlerin Oluşturduğu Bir Rota: Şiir” yazısıyla bu ay dergimize renk kattı. F. Betül Yılmaz Eminsoy, “Evliliğe Dair Yaygın Kaygılar” yazısıyla bu kaygıları asgari düzeye indirmenin yöntemlerine işaret etti. Teknolojik gelişmeleri ele aldığımız Akliyat köşemizde bu ay Muhammed Kâmil Yaykan, “Ozon Tabakası” başlığı altında ozon tabakasını korumaya yönelik neler yapılabileceğine dikkat çekti.
Siz değerli okurlarımızı birbirinden kıymetli yazı ve yazarlarımızla baş başa bırakırken Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümü olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’mızı kutlar, milletçe huzur içerisinde nice bayramlara erişmemizi Cenab-ı Hak’tan niyaz ederiz.
Dr. Lamia LEVENT ABUL