İnsandaki ahlaki bilincin adı olan vicdan, iyi ve kötüyü ayırt edebilme yeteneğidir. İnsan bu yeti ile içinde var olan iyilikten zevk alır, kötülükten nefret eder. Vicdan, ahlaki yaşamını yapılandırması açısından insan için önemli bir yere sahiptir. Çünkü vicdan, farklı ahlak sistemlerinin uygulamış olduğu yaptırıcı güçler arasında en etkili güçtür. Eğitim ve iyi davranışlar sayesinde gelişip sahibini üstün bir kişiliğe taşıyabileceği gibi, yanlış eğitim ve olumsuz davranışlarla da bozulup sönük bir hâle gelebilir.
Millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy Safahat’ında “Ne irfandır veren ahlaka yükseklik ne vicdandır / Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır / Yüreklerden çekilmiş farz edilsin havfi Yezdan'ın / Ne irfanın kalır te'siri kat'iyen ne vicdanın” diyerek, vicdanlı ve irfanlı olmanın yolunun Allah korkusundan geçtiğini, vicdanın olumlu işleyişinin insanda fazilet hissini ortaya çıkaracağını ifade eder.
Diyanet Aile Dergisi olarak Kasım sayımızda, göz yanılsa da kulak duymasa da vicdan ve kalp hakikati yalanlayamaz dedik ve vicdan konusunu gündemimize taşıdık. Derya Bulut, “Vicdan Aynasını Temiz Tutmak” yazısında yürekteki sızımız Gazze’ye değindi. Vicdanını şeytana teslim edenlerin tarihi nasıl kana buladığını yazdı. Zehra Tuncel, “Şiddete Karşı Merhamet” yazısında merhametsiz bir kalbin ilk kurbanının kendisi olacağına değindi. Bir Ayet Bir Yorum köşemizde Doç. Dr. Abdülkadir Erkut, Rûm suresinin 21. ayeti ışığında, “Evlilik Kurumunun Duygusal Temelleri” adlı yazısını kaleme aldı. Dr. Ayşe Gültekin, “Ağız Disiplini: Hayır Söylemek ya da Susmak” yazısıyla dosyamıza katkı sundu. Bu ayki söyleşimizi “Mehmet Kemiksiz ile Tasavvuf Musikisi Üzerine” gerçekleştirdik.
Birbirinden kıymetli yazılarımızı siz kıymetli okurlarımızın beğenisine sunarken vicdanının sesine kulak veren, hayırlı bir nesil yetiştirmeyi kendisine görev edinen bütün öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz.
Dr. Lamia LEVENT ABUL