İslam dini, kadını erkeği, genci yaşlısı, zengini fakiri ayırt etmeksizin herkesi eşit şekilde muhatap almış, herkese iki cihan saadeti va detmiş ve herkesten kendi imkânları ölçüsünde sorumluluklar beklemiştir. Nitekim Yüce Allah, insanoğlunu kadın ve erkek olarak yaratmış, hayatın deva mını bu iki cinsin varlığına tabi kılmış; kulluk, yeryüzünün imarı, iyiliği emredip kötülükten sakındırmak noktasında her ikisine de aynı evrensel sorumluluğu yüklemiştir.
Asr-ı saadette kadın sahabilerin vahye şahit olma, onun gölgesinde yeni bir hayat tarzı inşa etme, öğrenme ve öğrenilenleri hayata uyarlama, başkaları na aktarma gibi hususlarda son derece aktif olduğunu görürüz. Peygamber Efendimiz, yeni gelen ayetleri, erkeklerin ardından kadınlara da tebliğ etmiş; Kur’an ve hadislerin yoğun olarak ezberlendiği ezber seferberliğinde kadınlar da ön saflarda yer almıştır. Kız çocuklarının diri diri gömüldüğü, kadının meta olarak alınıp satıldığı bir ortamda İslam dininin kadına verdiği değer, sadece Arap Yarımadası için değil, dünyanın diğer bölgelerinde hüküm süren Orta Çağ karanlığı için de insan onuru lehine muazzam bir terakkiydi.
Bu terakkinin bir göstergesi olarak Müslüman kadınların ilim alanındaki çalış maları zikredilebilir. Örneğin Hz. Aişe, Ümmü Varaka, Hafsa ve Ümmü Seleme ilk kadın hafızlardandır. Allah Resulü’nü gören ve hadis rivayet eden kadın sayısı yüzlerle ifade edilir. Zaten Peygamber Efendimizin ilk eşi, Hz. Hatice annemizin ticaretle meşgul olduğunu hepimiz biliyoruz. Hicretin ardından Medine’de ku rulan Nebevi düzende de kadınlar sosyal hayatın teşekkülünde aktördü. Kay naklar bize Zeyneb es-Sekafiyye’nin dericilikle uğraştığını, Esma bt. Mahreme, Kayle gibi isimlerin Medine pazarında esnaflık yaptığını, hatta Semra bt. Nü heyk adlı kadın sahabinin çarşı pazarın denetimiyle görevli olduğunu bildiriyor.
Biz Müslümanlar, asr-ı saadeti, kıyamete kadar referans dönem kabul eder ve bugünümüzü oradaki itikadi, toplumsal ve bireysel misallerle dizayn ederiz. Diyanet Dergisi olarak bu ay “İslam ve Kadın” başlıklı bir dosyayla huzurlarınız dayız. Doç. Dr. Fatımatüz Zehra Kamacı, “Asr-ı Saadette Kadın”; Doç. Dr. Emine Demil, “İslam Tarihinin Yıldızları: Kadın Âlimler”; Prof. Dr. Münire Kevser Baş, “İslam ve Sanat ve Kadın’a Dair”; Prof. Dr. Ümit Meriç, “Dünden Yarına Kadın”; Doç. Dr. Yaşar Akaslan, “Kadının Asr-ı Saadetteki Sosyal Durumu” başlıklı ya zılarıyla dosyamıza katkıda bulundular. Söyleşi konuğumuz ise Prof. Dr. Ülfet Görgülü.
İşgalci İsrail’in, Filistin’de yıllardır çocuk, kadın demeden yaptığı katliamları lanetliyoruz. Tarih, masumların üzerine ölüm yağdıran canileri asla unutma yacaktır.
Bu vesileyle özgür Filistin’in yanında olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz.
Bereketli okumalar diliyorum.
Cafer Tayyar DOYMAZ