2024 yılının 60/1. sayısı ile alanına katkı sağlayacağını düşündüğümüz on iki makaleyi istifadenize sunuyoruz. Mesut Işık “Kur’an’a Göre Şükrün İnsan Hayatındaki Önemi” isimli makalesinde inananlar için kalbî huzuru sağlayan şükrün, Kur’an’daki kullanımına örnekler vermiş, günlük hayattaki vazgeçilmez önemine değinmiştir. “Kur’an Perspektifinden Medineli Yahudilerin İslâm Davetine Yönelik Yaklaşımlarının Eleştirisi” adlı çalışmasında Mehmet Salmazzem, Hz. Peygamber’in İslam’a davette Medine döneminin muhatabı olan Yahudilerin, Peygambere ve tebliğ ettiği vahye karşı tutumlarını inanma, inkâr etme ve nifak çıkartma gibi hususlar etrafında irdelemektedir.
Mustafa Yüceer, “Hadis Şerh Geleneğinde Manzûmeler: Buhârî’nin es-Sahîh’ine Dair Türkçe Bin Ehâdîs Şerhi” adlı makalesinde; İsmâil Sâdık Kemâl’in rivayetlerin şiirle şerh edilmesi maksadıyla yazdığı Bin Ehâdîs Şerhi isimli eserini konu etmektedir. Ayrıca bin rivayetten 611 tanesinin Buhârî’nin Sahîh’inden diğerlerinin ise farklı kaynaklardan alındığını vurgulamaktadır. “İbn Hibbân’ın İstihâre Lafzını Kullanarak Değerlendirme Yaptığı Râviler Üzerine Bir İnceleme” isimli çalışmasıyla Bahadır Opus, bazı hadis râvilerinin cerh-tadil açısından durumu hakkında İbn Hibbân’ın yaşadığı tereddütleri “istihâre” lafzı olarak kısaltılan “Estehîrullâhe fîhi/Onun hakkında Allah’tan hayır umuyorum” cümlesi üzerinden incelemektedir.
Murat Oltulu, “Haram Kelimesinin Muhtevası ve Kattığı Semantik Değere Dair Bir İnceleme” isimli makalede Kur’an semantiğinin yasaklı semantik alt dalının odağında yer alan ‘haram’ kelimesini kirlilik ve ulvilik yönleriyle irdelemekte ve bu boyutlarda yer alan anahtar kavramlarla ilintisini değerlendirmektedir. “Modern Dönemde Devlet Eliyle Gerçekleştirilen Zekât Yönetimine Fıkhî Bir Bakış: Malezya Örneği” adlı çalışmalarında Ömer Faruk Olgun ve Ali Kumaş, İslâm’da mali ibadetlerin başında yer alan zekâtın ifası noktasında kurumsallaşmasını tamamlamış ülkelerden olan Malezya’nın uygulamalarını irdelemiş ve zekât sarf yerlerine getirdikleri farklı yaklaşımları da dile getirmişleridir. Bilal Esen, “Günümüzde Tarım Ürünlerinin Zekât (Öşür) Nisabının Kilogram Bakımından Tek Bir Rakam Olarak Belirlenmesinin İmkânı” adlı makalesinde klasik dönemde zekât ürünleri için kullanılan hacim birimi vesk ile günümüzdeki yeni ağırlık ölçülerine dayalı görüş farklılıklarına dikkat çekmiş, tarım ürünlerinin zekât nisabını her üründe kilogram cinsinden farklı farklı ilan etmek yerine, tek bir kilogram şeklinde ilan etmenin mümkün olduğu sonucuna ulaşmıştır. “Eşler Arası Uyuşmazlıkların Giderilmesinde Sulhun Rolü” isimli çalışmasıyla Alaaddin Hançer, sulhun aile için önemini değişik açılardan değerlendirmeye tabi tutmaktadır.
Hasan Yavuz, “Hac Yolculuklarının Afrika’da Meydana Getirdiği İlmî Etkiler” adlı makalesinde ulaşım vasıtalarının gelişmediği dönemde yapılan hac yolculuklarının aynı zamanda hacı adayları için konaklama yerlerinde bulunan ilmî ortamlardan istifade etmeyi de beraberinde getirdiğini belirterek konuyu Afrika özelinde ele almaktadır. Nilgün Çevik ve Şenay Özgür Yıldız, İslâm’a göre yeryüzünün ilk mabedi olan Kâbe’nin İslâm öncesi ve sonrası tarihî süreçte kullanılan diğer adlarını “Kâbe’nin İsimleri Üzerine Bir İnceleme” isimli çalışmalarının mihveri yapmaktadırlar.
Salih Aybey, “Gençlere Yönelik Manevi Danışmanlık Uygulamaları ve Gençlik Dönemi Soru ve Sorunları (Batı Karadeniz Örneği)” adlı makalesinde modern dönemdeki gelişmelere paralel olarak ortaya çıkan bireysel ve toplumsal problemlere çözüm bulmak için geliştirilen manevi danışmanlık müessesesinin Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yükseköğrenim öğrenci yurtlarında ve gençlik merkezlerinde yürütülüşünü konu edinmektedir. “Gençlerde Sosyal Medya Bağımlılığına Yönelik Manevi Danışmanlık Müessesi” isimli çalışmasıyla Handan Yalvaç Arıcı, günümüzde iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişimin bağımlılık yapma boyutunu neden ve sonuçlar üzerinden açıklamakta, sosyal medya bağımlılığıyla mücadelede manevi danışmanlık hizmetinin önemine dikkat çekmektir
Birinci Dünya Savaşı sonrasında işgale uğrayan ve hali hazırda kapanmayan bir yaraya dönüşen Filistin meselesi, Gazze’de yaşanan soykırım boyutundaki vahşetle dünyanın gündeminde yer almıştır. Müslümanlar için dinî ve tarihî değere sahip olan bu toprakların merkezinde ilk kıble şehrimiz Kudüs bulunmaktadır. 2024 Aralık sayımızın “Kudüs” konulu olmasını planlandık. Konuyla ilgili akademisyenlerin değerli çalışmalarını beklediğimizi ifade ederken 60/1. sayımızın akademi camiasına ve okurlarımıza katkı sunmasını ümit ediyoruz.
Prof. Dr. Huriye Martı