Sabahın erken saatlerinden itibaren Edirnekapı Şehitliği'ne gelen aileler, şehitlerin mezarı başlarında dua edip Kur'an-ı Kerim okudu.
Şehitlerinin kabirlerini temizleyen büyüklerle birlikte mezarlığa gelen çocuklar da dualara eşlik etti.
Balıkesir'de görev başındayken kalp krizi geçirerek 20 yaşında şehit olan Oğuzhan Erdoğan'ın annesi Gülcan Erdoğan, her zamanki gibi "acı ve buruk bir bayram" yaşadıklarını söyledi.
Erdoğan, şehitliğe yaklaşık 3,5 yıldır gidip geldiklerini dile getirerek, "Evlat acısı kanayan yara, kapanmaz yara. Kabuk bağlamıyor, hep kanıyor. Onun eksikliği çok büyük, dolmuyor da. Allah kimsenin başına vermesin. Çok doluyum." dedi.
Ağlayarak şehitliğe geldiğini belirten Erdoğan, şehidin engelli babasının ziyaretine gelemediğini ifade etti.
Diyarbakır'da, 28 yıl önce gece hain bir pusuya düşürülerek şehit edilen 21 yaşındaki Doğan Öztürk'ün babası Hikmet Öztürk, içinin hala yandığını söyledi.
Sadece bir oğlunun olduğunu aktaran Öztürk, şehidin vefatıyla ocağının adeta söndüğünü anlattı.
Siirt'in Şirvan ilçesinde 29 yıl önce oğlu Saim Özerkan'ı 20 yaşındayken şehit veren Nurten Özerkan, bayramların buruk geçtiğini kaydederek, toprak altındaki evlatlarını ziyarete geldiklerini bildirdi.
"Elbiselerini görüyorum, duygulanıyorum"
Şehit Halil İbrahim Gürel'in annesi Aysel Gürel, bayram günü yavrusunun yanında olduğunu dile getirerek, "Neler hissedeceğim ki. Yavrumsuz bir gün. Yediğimi, içtiğimi bilmiyorum. Hakkari Çukurca'da Kuzey Irak sınırında 2017 yılında Kurban Bayramı'nın üçüncü günüydü. Bir de bayram arası gelmesi bizi tamamen mahvetti. Hiç bayram yapasımız gelmiyor. Yapamıyoruz da daha doğrusu." diye konuştu.
Gürel, bir taraflarının hep eksik olduğunu anlatarak, "Bir kızım, bir oğlum daha var ama hiç kimse kimsenin yerini tutmuyor. Banyodan çıkışı, yemek yiyişi, kapıdan girişi hiç gözümün önünden gitmiyor. Elbiselerini görüyorum, duygulanıyorum. Yatarken gözümün önüne geliyor, ağlıyorum uyuyorum." ifadelerini kullandı.