Afyonkarahisar’da görev yaparken yaz Kur’an Kurslarımızı ziyaret amacıyla bir camimize gittim. Cami cıvıl cıvıl çocuklarla doluydu. Bir kenarda birlikte oturan üç âmâ kardeş dikkatimi çekti. Yanlarına gidip selamlaştım. Cami imam hatibi Şükrü Hocamızdan çocuklar hakkında bilgi aldım.
Aynı anne babadan 3 âmâ kardeş. Brail alfabesiyle yazılmış Kur’an-ı Kerim’i elleriyle okuyorlardı. Hocamız çocuklara Kur’an-ı Kerim’i öğretebilmek için Brail alfabesiyle ilgilenmeye başlamıştı. Bir yüreğe daha Kur’an’ı ulaştırmak için gayret eden hocalarımız ne güzel! Ülkemizin her yerinde yüzlerce gencimize ulaşmak için çabalıyorlar. Rabbim emeklerini zâyi etmesin…
Engellileri konuşuyoruz. Engelli bir anne-babanın çocuğu olduğumdan belki, engeli bulunan bir kardeşimi görünce yüreğimden bir şeyler kopar…
Ancak asıl konu bu değil. Asıl üzerinde durulması gereken ellerine Kur’an-ı Kerim okutanların yanında, gören gözlerini Kur’an’ın nurundan mahrum bırakanlar…
El işaretleriyle hak ve hakikati haykıranların yanında konuşan dilini hakkı söylemekten mahrum edenler…
"Gerçekte gözler değil, göğüslerdeki kalpler kör olur." (Hac,46)
İki gözünün görmemesiyle imtihan edilip sabredene cennet olduğunu müjdeler Hz. Peygamber (sav). Dünyada sıkıntı çeker; yorulur, zorlanır. Ama zorluklar biter, sıkıntı kalmayacak ebedi saadet yurdunda rahat eder. Ya gözünü, kulağını, elini, ayağını ve kalbini hakikatten mahrum bırakanın hali nice olur!
"…Kalpleri var anlamazlar, gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar…" (Araf,179)
Gaflet! Gaflet ne kötü!
Söz biter, düş biter
Dert biter, sıkıntı gider…
Ülkemizde milyonlarca engelli var. Rabbim işlerini kolaylaştırsın. Henüz engelli olmayanlara da onların halini anlayıp hayatlarını kolaylaştıracak tedbirleri alma anlayışı nasip etsin.
"Henüz engelli olmayanlar" diye özellikle yazdım. Zira hiçbirimiz için yarınının garantisi yoktur.
Rabbim kalp engelli; iman, irfan, izan engelli olmaktan korusun…
Hz. Peygamber (as) bir cenaze geçerken ‘’Ya rahat etti ya da rahat edildi’’ buyurur. Sahabe: "Ne demek rahat etti ya da rahat edildi ya resulallah?" diye sorunca Efendimiz (as); "Müminse, dünyanın bütün yorgunluk ve eziyetlerinden kurtulup rahat eder. Yok facir, günahkar ise diğer kullar, hayvanlar, ağaçlar ve beldeler ondan kurtulup rahat eder." buyurdular.
Rabbimizden niyazımız ölümle rahata kavuşanlardan olabilmektir…