Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ankara Ahmet Hamdi Akseki Camii’nde "Haram: Allah ile Kul Arasındaki En Büyük Engel" başlıklı hutbe irad etti, ardından Cuma namazı kıldırdı.
Başkan Erbaş, hutbesine "Ağzınıza geldiği gibi yalan yanlış konuşup Allah’a da yalan isnat ederek ‘Bu helaldir, şu haramdır’ demeyin." ayet-i kerimesini hatırlatarak başladı.
Helal ve haram kavramları üzerinde duran Erbaş, "Dinimize göre helal ve haram belirleme yetkisi Allah’a ve O’nun izniyle Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sas)’e aittir. Hiçbir kişi helal ve haram sınırlarını kendi düşünce ve görüşüne göre daraltamaz veya genişletemez. Dinimizde helal dairesi oldukça geniştir. Haramlar ise sınırlı sayıdadır." dedi.
Haram kılınan en büyük günahın şirk olduğunu dile getiren Başkan Erbaş, "Haram olan diğer büyük bir günah da insanın canına ve malına kastetmek, şeref ve haysiyetine zarar vermektir. Dinimize göre insanların canı mukaddestir, dokunulmazdır." şeklinde konuştu.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Kur’an-ı Kerim’de, “Bir insanı öldüren bütün insanları öldürmüş gibi olur.” buyrulmaktadır. Bu cihanşümul, evrensel ölçüye rağmen bugün, insanlıktan nasibini almamış katil işgalciler, siyonistler, dünyanın gözü önünde Gazze’de, Refah’ta en büyük günahlardan birini işlemekte; kadın, çocuk, yaşlı demeden masumları katletmektedir, dünyanın gözü önünde soykırım yapmaktadır. Ey insanlık, ey dünya kör müsün? Neredesin? Bu katliamı görmüyor musun? Bu soykırıma nasıl bigane kalıyorsun?" ifadelerini kullandı.
Filistin'e destek çağrısını yineleyen Erbaş, "Bugün yardımlarımızla Gazze’deki, Filistin’deki kardeşlerinize destek olmalıyız. Boykotlarımızla zalimlere karşı durmalıyız. Zalimlere destek olanların ikiyüzlülüğünü dünyaya haykırmalıyız. İnsanların vicdanlarını harekete geçirmeliyiz. Bütün Müslümanları uyarmalıyız. Müslümanların güçlerini birleştirmelerine katkı sağlamalıyız. İki milyar Müslüman, idarecileriyle, idare edilenleriyle güçlerinizi birleştirin. Zalimlere karşı bu zulmü, bu soykırımı durdurun, bu katliamı durdurun diye seslenmeye devam edeceğiz inşallah." dedi.
İslam'ın haramlar konusundaki uyarılarını anımsatan Prof. Dr. Erbaş, hutbesini şöyle sürdürdü:
"Haksız kazanç kapılarının tamamını kapatmıştır. Hayatın bereketini götüren, huzur ve güveni zedeleyen hırsızlık, rüşvet, tefecilik, stokçuluk, karaborsacılık gibi gayr-i meşru yollar haramdır. Allah katında büyük bir vebal olan kul ve kamu hakkını ihlal etmek de haramdır.
İslam, en büyük sömürü ve zulüm araçlarından biri olan faizin azını da çoğunu da haram kılmıştır. Faiz, alışveriş olarak kabul edilemez. Gelişen ve değişen şartlar, faizin haram olduğu gerçeğini asla değiştirmez. Bu hususta Rabbimizin uyarısı gayet açıktır: “Faiz yiyenler, kabirlerinden şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların ‘Alışveriş de faiz gibidir.’ demelerinden dolayıdır. Oysa Allah alışverişi helal, faizi haram kılmıştır.
"Eşcinsellik ve cinsiyetsizleştirme gibi her türlü eylem haramdır"
Sağlığı tehlikeye atan, yuvaları dağıtan içki, kumar ve uyuşturucu maddelerin tamamı haramdır. Fıtratı bozan, aile ve toplumları fesada uğratan, insanlığın geleceğini tehdit eden zina, fuhuş, eşcinsellik ve cinsiyetsizleştirme gibi her türlü eylem haramdır. Çünkü bunlar ailemizin sonunu getiren kötülüklerdir, çirkinliklerdir. Bizim medeniyetimizde aile toplumun bel kemiğidir, çekirdeğidir. Aile bozulursa toplum bozulur. Toplum bozulursa millet çöker.
İnsanlar arasındaki muhabbeti bitiren, toplumsal dayanışmayı yok eden yalan, dedikodu, iftira, su-i zan gibi kötü hasletler haramdır. Şu da bir hakikattir ki gerçek hayatta haram olan her şey, sosyal medya ve dijital mecralarda da haramdır, günahtır. Bunu aklımızdan çıkarmayalım. Gençlerimize, çocuklarımıza telkinlerde bulunalım, nasihat edelim, yapmayın yavrum diyelim. Sosyal medya diye bunlar caizdir, helaldir diye bir şey yok. Normal hayatta ne haram ise sosyal medya üzerinden insanlara iftira etmek, insanlar için suizanda bulunmak, atılan bir yalanı paylaşarak binlerce, yüz binlerce insanın görmesini ve o iftira edilen kişi hakkında algı oluşturmaya sebep olmak haramdır."
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Helal-haram duyarlılığının günden güne azaldığını belirterek hutbesini şöyle tamamladı:
"Haramların özendirildiği ve aleni bir şekilde işlendiği, mahremiyet sınırlarının hiçe sayıldığı bir dönemde, bir dünyada yaşıyoruz. Böyle bir zamanda bize düşen; Allah ve Resûlü’nün koyduğu helal ve haram ölçülerine titizlikle riayet etmektir. Ailemize ve çocuklarımıza helal-haram bilincini kazandırmaktır. Hepimiz bundan mesulüz. Hepiniz mesulsünüz ve hepiniz elinizin altında bulunan ailenizden, eşinizden, çocuklarınızdan mesulsünüz. Allah Resulü buyuruyor bize.
Unutmayalım ki, haramlar, Allah ile kul arasındaki en büyük engeldir. Helal-haram hassasiyetini kaybetmek, fert ve toplum için en büyük felakettir. Bunu aklımızdan çıkarmayalım aziz kardeşlerim.
Yüce Rabbimden bizleri ve nesillerimizi helal-haram duyarlılığına sahip kullarından kılmasını niyaz ediyor; hafta sonu sınava girecek olan çocuklarımıza zihin açıklığı ve hayırlı başarılar diliyorum.”