Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, 2024 Hac Organizasyonu kapsamında Mekke’de bulunan kadın irşat görevlileriyle bir araya geldi.
Buradaki konuşmasında, bu yıl Türkiye’den kutsal topraklara gelen hacı adaylarının yüzde 53’ünü kadınların oluşturduğunu anımsatan Başkan Erbaş, kadın irşat ekiplerinin hac organizasyonunun yükünün yarısından çoğunu aldıklarını ifade etti.
Başkan Erbaş, tarihin başladığı yerde vahyin merkezinde olduklarını belirterek, "13 yıl boyunca yani Mekke döneminde daha sonra Medine döneminde 10 yıl boyunca Kur’an’ın 23 yıla yayılan o nüzulünün gerçekleştiği yerler. Allah’ın kullarına merhametinin bir tecellisi olarak Kur’an’ı Kerim’i yeryüzüne insanlığın ufkuna bir nur olarak indirdiği şehirdeyiz." diye konuştu.
Kur’an’ın insana varoluş gayesini öğreten bir hakikat menbağı, tertemiz bir hayatın nasıl yaşanacağını gösteren bir hidayet rehberi olduğunu vurgulayan Başkan Erbaş, “Allah’ın yeryüzüne bir ikramıdır Kur’an-ı Kerim. Hakkı batıldan, doğruyu yanlıştan, güzeli çirkinden, iyiyi kötüden ayıran bir ölçüdür. Kur’an bize iyi bir insan olmayı, iyi bir kul, iyi bir baba, iyi bir anne, iyi bir evlat, iyi bir kardeş olmayı öğütleyen bir Kitaptır.” ifadelerini kullandı.
Başkan Erbaş, “Kur’an-ı Kerim’i okumak bir ibadettir. Allah’ın kelamını okumak ibadetlerin en büyüklerinden birisi. Bunu hacılarımıza inşallah anlatacağız. Kur'an dinlemek bir ibadet, anlamaya çalışmak bir ibadettir. Kur’an bizi kendimize ve Rabbimize yakınlaştıran, kötülüklere ve günahlara karşı bizi koruyan, dünyamızı mamur eden, ahiret duyarlılığı tesis eden bir hayat kitabıdır.” şeklinde konuştu.
Namazın önemine işaret eden Başkan Erbaş, sözlerine şöyle devam etti:
“Peygamber Efendimiz (sas); ‘Cennetin anahtarı namazdır.’ buyuruyor. Namaz, en büyük zikir, dinin direği, müminin miracı, insanı kötülüklerden uzaklaştıran namazın bu yönünü mutlaka hacılarımızın buradan dönünceye kadar anlamalarını sağlamamız, onların da evlatlarına, gençlerimize, akrabalarına, komşularına buradan aldıkları namaz şuurunu, namaz bilincini anlatmaları için elimizden gelen gayreti göstermemiz lazım.
Çocuklarınızın, gençlerin şuurlu bir şekilde ihmal etmeden namazlarını kıldıklarını düşünsenize her Müslümanın, muhteşem olmaz mı? Dolayısıyla günde beş vakit aşkla yöneldiğimiz Kabe’ye kavuşmanın heyecanı içerisinde olduğumuz şu günlerde bizim namaz konusuna daha fazla zaman ayırmamız lazım. Vatandaşlarımızı burada bol bol namaz kılmaya teşvik etmemiz lazım.”
Başkan Erbaş, hac ve umre için Suudi Arabistan’a gelen milyonlarca Müslümanın bilgi ve bilinç dünyalarına katkı sunmak için gösterilen gayretin de farkında olduklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hac ve umre için bu ülkeye gelen milyonlarca müminin bilgi ve bilinç dünyalarına katkı sunmak için gösterdikleri gayrete yakinen şahit oluyoruz. Allah onlardan razı olsun. Harem’in genişletilmesi ve daha çok müminin daha kolay şekilde ibadetini yapması için ortaya konulan çabayı görüyoruz. Hac ve umre ibadetiyle ilgili başvuru aşamasından başlayıp bilgilendirme ve diğer süreçlere kadar her alanda çok önemli kolaylaştırıcı çalışmalar ve pek çok hizmet üretildiğini görüyoruz. Bu topraklarda Peygamber Efendimiz; ‘Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız.’ buyurdu. İşte Hac ve Umre Bakanlığının geçen yıl ve bu yıl düzenlemiş olduğu uluslararası sempozyumun konusunun haccın kolaylaştırılması konusunda olması gerçekten çok önemli. Ne kadar önemli bir konuyu tespit ettiler ve uluslararası boyutta alimlerimiz bu konuyla ilgili görüşlerini ifade ettiler. Mesela Nüsük uygulaması ve bireysel vize imkanı bu çalışmalardan sadece birisi. Şüphesiz bunlar çok büyük emek, gayret, maliyet gerektiren büyük çalışmalar.”
"Rahman’ın misafirlerine hizmet etmek şerefli bir görevdir"
Diyanet İşleri Başkanlığı olarak Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı ile ortak çalışmalar yaptıklarına dikkati çeken Başkan Erbaş, şunları kaydetti:
"Özellikle “Tark-i Mekke” uygulamasının kolaylaştırıcı etkisini hepiniz gördünüz. Başta hac ve umre olmak üzere din hizmetleri konusunda tecrübe paylaşımı, teknoloji kullanımı, İslam’ın ahkamına ve zamanın şartlarına uygun şekilde haccın kolaylaştırılması konularında iş birliği yapıyoruz. Dolayısıyla ben her zaman, tecrübeli devlet adamı, aziz dostum, kıymetli kardeşim, Hac ve Umre Bakanı Sayın Dr. Tevfik er-Rabia’ya teşekkür ediyorum.
Harameyn-i Şerifeyn’e ve dünyanın dört bir yanından buraya gelen Rahman’ın misafirlerine hizmet etmek, kuşkusuz şerefli bir görevdir. İslam dünyasının kalbinin attığı yere, Harameyn-i Şerifeyn’e ve Rahman’ın misafirlerine hizmetlerinden dolayı, Hadimü’l Harameyni şerifeyn Melik Selman bin Abdulaziz, veliyyül ahd Muhammed bin Selman ve Hac ve Umre Bakanı Sayın Dr. Tevfik er-Rabia ve çalışma arkadaşlarına ayrıca teşekkürü bir borç biliyorum.”
Başkan Erbaş, hac organizasyonunun en güzel şekilde sonuçlanması için başta görevliler olmak üzere tüm vatandaşlardan tüm kurallara uymaları konusunda uyarıda bulunarak, milyonlarca insanın aynı anda belli ibadetleri yaptığı bir organizasyonda herkesin sorumlu, duyarlı, bilinçli davranmak zorunda olduğunu söyledi.
Programa, Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Remzi Bircan, Rehberlik ve Teftiş Başkanı Hasan Güçlü ile Strateji Geliştirme Başkanı Mustafa Irmaklı da katıldı.