MUALLİM-İ SÂNÎ: FÂRÂBÎ

Doğumu: 258/871-72 - Farab
Vefatı: 339/950 – Dımaşk (Şam)

Türkistan’ın Fârâb şehri yakınlarındaki Vesiç’te doğdu.

Buhara, Semerkant, Merv ve Belh gibi önemli ilim ve kültür merkezlerini ziyaret edip daha sonra Bağdat’a vardı.

Bağdat’ta İbnü’s-Serrâc’dan Arapça okudu, kendisi de ona mantık okuttu.

Nestûrî bir Hristiyan olan mütercim ve şârih Ebû Bişr Mattâ b. Yûnus’tan mantık okudu.

Mantık ve felsefe alanında Harranlı Yuhannâ b. Haylân’dan istifade etti.

Farabi 2

Yirmi yıl kadar Bağdat’ta kaldı ve eserlerinin çoğunu burada kaleme aldı.

Bu şehirde meydana gelen karışıklıklar sebebiyle Dımaşk’a gitti.

Aristo’dan sonra “Muallim-i Sânî” ünvanıyla anıldı.

Fârâbî’ye göre felsefe, varlık olarak varlığın bilgisi yani bütün kâinatı önümüze seren ve her şeyi kuşatan küllî bir ilimdir.

Ruhunu ve ahlâkını arındırma kaygısı taşımayan ve sadece teorik bilgilerle yetinen kimseyi “sahte filozof” diye tanımladı.

Farabi 3

Sudûr teorisi ile bütün varlıkların, Tanrı’nın varlığından ezelî ve zorunlu olarak ortaya çıktığını savundu.

Dinî terminolojide Cebrâil veya Rûhulkudüs adı verilen faal aklı, Tanrı ile ay altı âlemi arasında aracı olarak değerlendirdi.

Seksen yaşlarında Dımaşk’ta vefat eden Fârâbî, Bâbü’s-sağîr mezarlığına defnedildi.

BAZI ESERLERİ

el-Medînetü’l-fâżıla
es-Siyâsetü’l-medeniyye
Kitâbü’l-Mille
İḥṣâʾü’l-ulûm
Taḥṣîlü’s-saʿâde
Fuṣûṣü’l-ḥikem

Farabi 4

#Farabi #İnfografik #DiyanetDijital