DÜNYA

Filistin'i biliyorsanız siyonizm karşıtı olmanız gerek

ABD’de siyonizm karşıtı sosyal medya paylaşımı nedeniyle Muhlenberg Koleji’ndeki işine son verilen Yahudi Profesör Maura Finkelstein, bu sebeple işten çıkarılmasının ABD’de ifade özgürlüğünde korkunç bir emsal teşkil edeceğini söyledi.

Abone Ol

Finkelstein, siyonizm karşıtı olma süreci, bu düşüncelerinden dolayı işine nasıl son verildiği ve ABD’deki baskılar ile akademik özgürlük hakkında AA muhabirine konuştu.

Pennsylvania eyaleti Allentown kasabasındaki özel Muhlenberg Koleji’nde 9 yıldır antropoloji profesörü olarak Filistin üzerine dersler veren Finkelstein, kendisini “Filistin kurtuluşu için mücadele eden anti-siyonist bir Yahudi" olarak tanımladı.

Finkelstein, siyonist bir aileden gelmesine rağmen lisedeyken öğretmen tarafından sınıfta yapılan “Oslo Barış Anlaşması” münazarasında kendisine Filistin’i temsil etme görevi verilince hayatının değiştiğini anlatarak şöyle devam etti:

“Bana o zamana kadar sadece İsrail hakkında eğitim verilmişti ve aniden Filistin hakkında bilgi edinme gibi inanılmaz bir fırsatım oldu ve bunu çok ciddiye aldım. Öğrendiğim şey İsrail mitinin ABD’de dolaştığı oldu. ABD'deki ve dünyadaki Yahudilerin Holokost'un ardından bir şekilde kutlama yaptığı İsrail miti tamamen bir kurguydu ve aslında Filistinlilerin İsrail denen bu varlık yüzünden soykırım ve mülksüzleştirme yaşadıkları bir yerleşimci sömürge projesiydi. Bu hayatımı değiştirdi.”

"Filistin'i biliyorsanız siyonizm karşıtı olmanız gerek"

Kariyerinin büyük kısmını Filistin'i nasıl öğreteceğini düşünmeye adadığını belirten Finkelstein, “Eğer Filistin ve işgal tarihi hakkında bir şey biliyorsanız siyonizm karşıtı olmanız gerektiğine inanıyorum. Filistin'de neler olup bittiğini bilmenin ve kendinizi bu şekilde konumlandırmamanın başka bir yolu yok, tabii ki soykırım ve yerleşimci sömürgeciliğin iyi şeyler olduğuna inanmıyorsanız.” diye konuştu.

Finkelstein, “Eğer ABD’de büyüdüyseniz, siyonizmi bırakmaya ve Filistinlileri kendi deneyimlerinin uzmanları olarak ciddiye almaya yatırım yapmıyorsanız o zaman ABD sizi bir siyoniste dönüştürecektir.” dedi.

"ABD’de yükseköğretim ve ifade özgürlüğünde korkunç bir emsal"

7 Ekim 2023'ten sonra okulun İsrail yanlısı bağışçıları tarafından hakkında birçok şikayet ve yönetimin kendisini kovması için çok fazla baskı yapıldığını dile getiren Finkelstein, 3 ay boyunca öğretmenliği, araştırmaları ve yayınları hakkında sıkı soruşturmalar geçirdiğini ama bir sonuç çıkarılamadığını aktardı.

Finkelstein, buna karşın ocak ayında işten atılmasına neden olan olayı ise şöyle anlattı:

“Filistinli şair Rami Kanazi tarafından yazılmış, temel olarak 'siyonizmi normalleştirmeyin' yazılı bir slaytı Instagram'da yeniden paylaştım. Hiç tanışmadığım, kampüslerde Yahudi yaşamı için bir yer olduğunu iddia eden ancak aslında İsrail tarafından desteklenen bir siyonist kurum olan Hillel'de liderlik rolünde olan bir öğrenci bana karşı bir şikayette bulundu. Kendisini siyonist olarak tanımlayan bu öğrenci siyonizm ile Yahudiliğin aynı olduğuna inandığını, benim sınıfımda kendimi rahat ve güvende hissetmeyeceğim için onun eğitim erişimini engellediğimi ve bu nedenle okullardaki 'eşit fırsat, ayrımcılık karşıtı politika' adlı yasayı ihlal ettiğimi savundu. Bu kişiyle hiç görüşmedim. 24 Ocak’ta olan bu olaydan sonra soruşturma açıldı ve üniversite, tazminat veya benzeri haklar olmadan derhal kovulacağıma karar verdi. İtiraz süreci devam ediyor.”

İlk itiraz sürecinde fakülte tarafından atanan kişinin öğrenciyi haklı bulduğunu kaydeden Finkelstein, şu an ikinci itiraz sürecinde oldukları bilgisini paylaştı ve “Şimdi, benim lehime karar vereceğini umduğum bir öğretim görevlisi heyeti var çünkü bu ABD’de yükseköğretim ve ifade özgürlüğünde korkunç bir emsal teşkil eder.” diye konuştu.

Finkelstein, “Eşit fırsat, ayrımcılık karşıtı politika” yasasının cinsiyet, ırk, din gibi bir kişinin kimliğinin doğal yönlerinden dolayı ayrımcılığa uğramasını engellediğini, öte yandan ABD’de bir ideoloji olmasına rağmen siyonizm ve Yahudiliğin aynı şey olduğunu savunanlar tarafından siyonizmin de bu yasaya dahil edilmesi için büyük bir baskı yapıldığını vurguladı.

Finkelstein’ın işine son verilmesi üzerine ABD’de öğretim üyelerinin haklarını ve akademik özgürlüklerini savunan Amerikan Üniversite Profesörleri Birliği, ilk defa kadrolu bir profesörün İsrail-Filistin ile ilgili konuşma veya sosyal medya paylaşımdan dolayı işini kaybettiğini gördüklerini açıkladı.

"Bu oldukça ürpertici yeni bir McCarthyizmdir"

7 Ekim'den bu yana çoğu e-posta ve sosyal medya yoluyla nefret içerikli tehditler aldığını bildiren Finkelstein, “Deneyimlediğim nefretin neredeyse tamamının siyonist Yahudilerden geldiğini söyleyebilirim. Yahudiler bana aslında Yahudi olmadığımı, bir canavar, bir Nazi olduğumu söylüyorlar ve bence bu siyonistlerin kendilerini ifşa etmesi, benim üzerimden kim olduklarını belirtiyorlar. Bu çok yıkıcı. Bir insanı yabancı birine karşı bu kadar nefret beslemeye iten şey ne olabilir, bu benim için çok şaşırtıcı.” dedi.

Finkelstein, ABD’deki üniversitelerin bazı insanların korunduğu “inanılmaz derecede eşitsiz yerler” olduğuna işaret ederek, Yahudi olduğu için bir süre Filistin’den bahsettiğinde kolayca ‘Yahudi karşıtlığı’ ile suçlanan Filistinli Arap Müslüman meslektaşlarına göre daha fazla korunduğunu zannettiğini söyledi.

ABD’deki üniversitelerde her zaman Filistin hakkında konuşmanın ve araştırma yapmanın “gerçekten tehlikeli” olduğunu söyleyen Finkelstein, 7 Ekim’den sonra yaşanan süreci de şöyle anlattı:

“7 Ekim'den sonra, ABD'deki aşırı sağcı beyaz üstünlükçü politikacıların İsrail'e yönelik tüm eleştirileri susturmak için antisemitizmi silah olarak kullanmaları nedeniyle konuşma özgürlüğüne yönelik bu kadar sert bir baskının olduğunu düşünüyorum. ABD'de sağ ve aşırı sağ iki partimiz var. Demokratlar temelde hafif aşırı sağ, artık ılımlı bile değiller ve bu yüzden Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında, İsrail'in Filistin ve Filistin'in kurtuluşu hakkındaki tüm konuşmaları susturmasını desteklemek için beyaz üstünlüğü projesinde bir ortaklık varmış gibi görünüyor.”

Finkelstein, ABD’de Filistin’i destekleyen insanların işlerini kaybettiğini, öğrencilerin okuldan atıldığını, kampüslere “vahşice müdahale” için polis çağırıldığını hatırlatarak, “Ben Columbia Üniversitesi mezunuyum. Orada yüksek lisans yaptım ve şimdi kampüse girmeme izin verilmiyor, tamamen kapatılmış durumda. Dolayısıyla bu oldukça ürpertici yeni bir McCarthyizmdir.” ifadelerini kullandı.

"İsrail ve ABD şu anda küresel toplum için en büyük tehdit"

ABD’de şu an “ifade özgürlüğü hakkının geri alındığını” ve ülkede Filistinli Araplara ve Müslümanlara karşı “çok fazla ırkçılık” yapıldığını ifade eden Finkelstein, ABD’nin İsrail’e verdiği destek konusunda da şunları söyledi:

“Vergilerimin bir soykırımı finanse etmek için kullanılmasını istemiyorum. Bence şimdi bir silah ambargosuna ihtiyacımız var. İsrail ve ABD’nin şu anda küresel toplum için en büyük tehdit olduğunu düşünüyorum ve İsrail bize bu devletin 1948'den beri tam olarak ne olduğunu gösteriyor. Bu, sadece tüm Filistin'i sömürgeleştirmek istemediğini, aynı zamanda Lübnan'a, Suriye'ye ve Sina'ya girmek istediğini her zaman açıkça belirten soykırımcı, yerleşimci bir sömürge devletidir.”

Finkelstein, ilk adım olarak ABD’nin İsrail’İ silahlandırmayı bırakması gerektiğini ancak daha büyük resimde ABD ve İsrail'in Batı emperyalizmini dünyaya yaymak için bir tür dokunulmazlığa sahip olduğu dünya düzeninde tam bir dönüşüm görmek istediğini kaydetti.

ABD'de yaklaşan başkanlık seçimleri konusunda da “soykırımı sürdürmek istedikleri konusunda çok net olan iki aday bulunduğunu” söyleyen Finkelstein, ABD’de üçüncü bir sol partiye ihtiyaç olduğuna işaret ederek, “Seçmenlerde her dört yılda bir rehin alma durumu yaratan bu iki partili sistemi yıkmamız gerekiyor. Bu seçimde iyi bir sonuç çıkmayacak ve umarım bu, ülkemizde siyasete ilişkin düşünce biçimimizi yeniden şekillendirecek daha büyük bir toplumsal ayaklanmaya, değişime yol açar çünkü oy vermek bizi kurtaramayacak." diye sözlerini tamamladı.