CAMİLER

Unesco Dünya Mirası Ankara Ahi Şerefeddin Camii (Arslanhane Camii)

45. UNESCO Dünya Miras Komitesi toplantısında alınan kararla, Ankara Ahi Şerefeddin Camii (Arslanhane Camii) Dünya Mirası ilan edildi.

Abone Ol

Ahi Şerefeddin Camii'nin İmamı Süleyman Çalıova, caminin UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınmasının kendilerini mutlu ettiğini belirterek, "2010 ve daha önce yapılan restorasyonlar dahil gerek devletimizin gerek milletimizin çok hizmeti var, bunları unutamayız ve müteşekkiriz." dedi.

Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da düzenlenen 45. UNESCO Dünya Miras Komitesi toplantısında alınan kararla, Konya Beyşehir Eşrefoğlu Camii, Eskişehir Sivrihisar Ulu Cami, Kastamonu Kasaba Köy Mahmut Bey Camii, Ankara Ahi Şerefeddin Camii (Arslanhane Camii) ve Afyonkarahisar Ulu Cami, dün Dünya Mirası ilan edildi.

Ulus'ta yer alan ve yapımı 13. yüzyıla dayanan ahşap malzeme ve desteklerden oluşan cami, listeye Ankara'dan giren ikinci kültür hazinesi oldu. Ankara Kalesi'nin güneyindeki Ahi Şerefeddin veya halk arasında bilinen adıyla Arslanhane Camii, Anadolu Selçuklu döneminin içi ahşap direkli camileri arasında yer alıyor.

Caminin imamı Süleyman Çalıova, Anadolu Ajansı muhabirine, caminin manevi atmosferinin misafirler tarafından ilgi gördüğünü söyledi.

Camide bulunan mihrabın eşsiz olduğunu belirten Çalıova, "Tevhit ve vahdeti yani İslam'ın özü dediğimiz mesajları içeriyor. Camimizin benzerleri mevcuttur ama mihrabımızın örneği yok. 2007'den bu tarafa hizmet ediyoruz, ecdadımızın bu güzel eserinde.

Dün bir arkadaşımız paylaşmış listeye alındığını. Okudum çok mutlu oldum. 2010 ve daha önce yapılan restorasyonlar dahil gerek devletimizin gerek milletimizin çok hizmeti var, bunları unutamayız ve müteşekkiriz. Dünya mirası listesine alınması bizi çok mutlu etti." diye konuştu.

Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Dairesi Başkanı Bekir Ödemiş de caminin dünya mirası listesine alınmasının Türkiye için çok değerli olduğunu söyledi.

Selçuklu dönemiyle ahşap tavanlı ve ahşap çatılı cami geleneğinin başladığını kaydeden Ödemiş, caminin 13. yüzyılda yapıldığını aktardı.

"Roma dönemi devşirme malzemeleri kullanıldığı için kapısında iki aslan figürü vardır. Bu nedenle halk arasında 'Arslanhane' ismi verilmiştir." diyen Bekir Ödemiş, caminin özel bir teknikle boyandığını da aktardı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü verilerine göre, caminin yapılış tarihini veren kitabesi bulunmuyor ancak batı cephedeki giriş kapısının sağındaki duvarda yer alan kitabe, yazı stili açısından 13. yüzyıl başına tarihleniyor ve kitabenin caminin ilk yapılışından kaldığı kabul ediliyor. Minber kitabesinde yer alan 1289-1290 tarihlerinde ise yapının yenilendiği veya onarımının yapıldığı kabul ediliyor.

Ahi Şerefeddin Camii, zaviyenin batı duvarında bulunan aslan heykellerinden dolayı Arslanhane Camii olarak da anılıyor. Ahşap oyma sanatının en iyi örneklerinden sayılan caminin ceviz minberinin yanı sıra çini mihrapları, Anadolu'da eşi olmayan birer örnek olarak kabul ediliyor. Caminin ceviz ağacından, kündekari tekniğinde yapılmış minberi, bezemelerde kullanılan malzemeler, yapım teknikleri, sembolik açılımları da sanatsal ve estetik değerler taşıyor.

Ahi Şerefeddin Camii'nin İmamı Süleyman Çalıova, caminin UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınmasının kendilerini mutlu ettiğini belirterek, "2010 ve daha önce yapılan restorasyonlar dahil gerek devletimizin gerek milletimizin çok hizmeti var, bunları unutamayız ve müteşekkiriz." dedi.

Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da düzenlenen 45. UNESCO Dünya Miras Komitesi toplantısında alınan kararla, Konya Beyşehir Eşrefoğlu Camii, Eskişehir Sivrihisar Ulu Cami, Kastamonu Kasaba Köy Mahmut Bey Camii, Ankara Ahi Şerefeddin Camii (Arslanhane Camii) ve Afyonkarahisar Ulu Cami, dün Dünya Mirası ilan edildi.

Ulus'ta yer alan ve yapımı 13. yüzyıla dayanan ahşap malzeme ve desteklerden oluşan cami, listeye Ankara'dan giren ikinci kültür hazinesi oldu. Ankara Kalesi'nin güneyindeki Ahi Şerefeddin veya halk arasında bilinen adıyla Arslanhane Camii, Anadolu Selçuklu döneminin içi ahşap direkli camileri arasında yer alıyor.

Caminin imamı Süleyman Çalıova, Anadolu Ajansı muhabirine, caminin manevi atmosferinin misafirler tarafından ilgi gördüğünü söyledi.

Camide bulunan mihrabın eşsiz olduğunu belirten Çalıova, "Tevhit ve vahdeti yani İslam'ın özü dediğimiz mesajları içeriyor. Camimizin benzerleri mevcuttur ama mihrabımızın örneği yok. 2007'den bu tarafa hizmet ediyoruz, ecdadımızın bu güzel eserinde.

Dün bir arkadaşımız paylaşmış listeye alındığını. Okudum çok mutlu oldum. 2010 ve daha önce yapılan restorasyonlar dahil gerek devletimizin gerek milletimizin çok hizmeti var, bunları unutamayız ve müteşekkiriz. Dünya mirası listesine alınması bizi çok mutlu etti." diye konuştu.

Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Dairesi Başkanı Bekir Ödemiş de caminin dünya mirası listesine alınmasının Türkiye için çok değerli olduğunu söyledi.

Selçuklu dönemiyle ahşap tavanlı ve ahşap çatılı cami geleneğinin başladığını kaydeden Ödemiş, caminin 13. yüzyılda yapıldığını aktardı.

"Roma dönemi devşirme malzemeleri kullanıldığı için kapısında iki aslan figürü vardır. Bu nedenle halk arasında 'Arslanhane' ismi verilmiştir." diyen Bekir Ödemiş, caminin özel bir teknikle boyandığını da aktardı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü verilerine göre, caminin yapılış tarihini veren kitabesi bulunmuyor ancak batı cephedeki giriş kapısının sağındaki duvarda yer alan kitabe, yazı stili açısından 13. yüzyıl başına tarihleniyor ve kitabenin caminin ilk yapılışından kaldığı kabul ediliyor. Minber kitabesinde yer alan 1289-1290 tarihlerinde ise yapının yenilendiği veya onarımının yapıldığı kabul ediliyor.

Ahi Şerefeddin Camii, zaviyenin batı duvarında bulunan aslan heykellerinden dolayı Arslanhane Camii olarak da anılıyor. Ahşap oyma sanatının en iyi örneklerinden sayılan caminin ceviz minberinin yanı sıra çini mihrapları, Anadolu'da eşi olmayan birer örnek olarak kabul ediliyor. Caminin ceviz ağacından, kündekari tekniğinde yapılmış minberi, bezemelerde kullanılan malzemeler, yapım teknikleri, sembolik açılımları da sanatsal ve estetik değerler taşıyor.

Ahi Şerefeddin Camii'nin İmamı Süleyman Çalıova, caminin UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınmasının kendilerini mutlu ettiğini belirterek, "2010 ve daha önce yapılan restorasyonlar dahil gerek devletimizin gerek milletimizin çok hizmeti var, bunları unutamayız ve müteşekkiriz." dedi.

Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da düzenlenen 45. UNESCO Dünya Miras Komitesi toplantısında alınan kararla, Konya Beyşehir Eşrefoğlu Camii, Eskişehir Sivrihisar Ulu Cami, Kastamonu Kasaba Köy Mahmut Bey Camii, Ankara Ahi Şerefeddin Camii (Arslanhane Camii) ve Afyonkarahisar Ulu Cami, dün Dünya Mirası ilan edildi.

Ulus'ta yer alan ve yapımı 13. yüzyıla dayanan ahşap malzeme ve desteklerden oluşan cami, listeye Ankara'dan giren ikinci kültür hazinesi oldu. Ankara Kalesi'nin güneyindeki Ahi Şerefeddin veya halk arasında bilinen adıyla Arslanhane Camii, Anadolu Selçuklu döneminin içi ahşap direkli camileri arasında yer alıyor.

Caminin imamı Süleyman Çalıova, Anadolu Ajansı muhabirine, caminin manevi atmosferinin misafirler tarafından ilgi gördüğünü söyledi.

Camide bulunan mihrabın eşsiz olduğunu belirten Çalıova, "Tevhit ve vahdeti yani İslam'ın özü dediğimiz mesajları içeriyor. Camimizin benzerleri mevcuttur ama mihrabımızın örneği yok. 2007'den bu tarafa hizmet ediyoruz, ecdadımızın bu güzel eserinde.

Dün bir arkadaşımız paylaşmış listeye alındığını. Okudum çok mutlu oldum. 2010 ve daha önce yapılan restorasyonlar dahil gerek devletimizin gerek milletimizin çok hizmeti var, bunları unutamayız ve müteşekkiriz. Dünya mirası listesine alınması bizi çok mutlu etti." diye konuştu.

Ahi Şerefeddin Camii, zaviyenin batı duvarında bulunan aslan heykellerinden dolayı Arslanhane Camii olarak da anılıyor. Ahşap oyma sanatının en iyi örneklerinden sayılan caminin ceviz minberinin yanı sıra çini mihrapları, Anadolu'da eşi olmayan birer örnek olarak kabul ediliyor. Caminin ceviz ağacından, kündekari tekniğinde yapılmış minberi, bezemelerde kullanılan malzemeler, yapım teknikleri, sembolik açılımları da sanatsal ve estetik değerler taşıyor.