Kurban eti nasıl değerlendirilmelidir?
Hz. Peygamber (s.a.s.), kurban etinin üçe taksim edilip bir bölümünün kurban kesemeyen yoksullara dağıtılmasını, bir bölümünün akraba, tanıdık ve komşularla paylaşılmasını, bir kısmının da evde yenmesini tavsiye etmiştir (Ebû Dâvûd, Dahâyâ, 10). Kurban etinin tamamı evde bırakılabilir. Ancak, durumu iyi olan
Müslümanların, toplumda muhtaçların arttığı bir dönemde kurban etlerinin çoğunu hatta tamamını dağıtmaları daha uygun olur. Şâfiî mezhebine göre ise kurban etinden az da olsa bir miktarın fakirlere verilmesi zorunludur.
Kurban derisi nasıl değerlendirilmelidir?
Kurbanın derisi, bir fakire veya hayır kurumuna verilmelidir. Hz. Peygamber (s.a.s.), veda haccında Hz. Ali’ye, kurban olarak kesilen develerinin başında durmasını ve bunların derileri ile sırtlarındaki çullarını sadaka olarak vermesini, kasap ücreti olarak bunlardan bir şey vermemesini emretmiştir (Müslim, Hac, 348; Buhârî, Hac, 120, 121; Ebû Dâvûd, Menâsik, 21).
Buna göre kurban derilerinin para karşılığında satılması, kurbanın kesimi veya bakımı için ücret olarak verilmesi caiz değildir. Derinin satılması hâlinde bedelinin yoksullara verilmesi gerekir.
Ancak kurbanın derisi, bir yoksula veya hayır kurumuna bağışlanabileceği gibi, evde namazlık, kalbur ve benzeri ev eşyası yapılarak kullanılmasında da bir sakınca yoktur.
Bir hayvanın hangi organları yenmez?
Bu organların ne yapılması gerekir?
Etlerinin yenmesi helal olan hayvanların ister kurban olarak ister başka bir amaçla kesilmiş olsun- kanları, ödleri, bezeleri, idrar torbaları, cinsel organları ve husyelerini (yumurtalarını) yemek tahrîmen mekruhtur
Bir hadisi şerifte Hz. Peygamber’in (s.a.s.), eti yenen hayvanların cinsel organlarının, husyelerinin (yumurtalarının), dübürlerinin (anüslerinin), bezelerinin, öd keselerinin, mesanelerinin yenilmesini uygun görmediği bildirilmektedir (Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, X, 12).
Bununla birlikte Malikî ve Şâfiî mezheplerinde eti yenen hayvanların yumurtalarını (husye) yemek caizdir.
Kurbanın veya başka bir amaçla kesilen bir hayvanın yenilmeyen kısımlarını toprağa
gömmek, sağlık ve çevreyi temiz tutma açısından öncelikli olmakla beraber çevreyi kirletmemek kaydıyla hayvanlara da verilebilir.
Kurbanın etinin, derisinin ve sakatatının satılması caiz midir?
Kurbanın et, sakatat, deri, yün ve süt gibi unsurlarının satılması caiz değildir. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.), “Kim kurbanın derisi ni satarsa, kurban kesmemiş gibidir.” (Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, IX, 496) buyurmuştur. Bu sebeple kurbanın derisi ya da etinin satılması hâlinde alınan bedelin sadaka olarak dağıtılması gerekir.
İki büyükbaş hayvanın yediden fazla kişi tarafından hisseleri
belirlenmeksizin kurban edilmesi ve kesildikten sonra etlerin karışık bir şekilde bölünerek hissedarlara dağıtılması hâlinde yapılan bu işlem caiz olur mu?
Kurban kesecek ortakların her birinin, hayvanın en az yedide birine sahip olmasıgerekir. Bu itibarla her bir büyükbaş hayvana hissedar olan kişiler, kendileri adına kesilen kurbandan hisselerini belirlemelidirler.
Buna göre iki büyükbaş hayvan, yediden fazla kişi tarafından hisseleri belirlenmeksizin kurban olarak kesilir de etleri karışık bir şekilde mesela dokuz eşit parçaya bölünerek hissedarlara dağıtılırsa, bu caiz olmaz. Ancak
iki büyükbaş hayvanı kurban eden ortakların sayısının yedi veya daha az kişi olmaları durumunda bu işlem caiz olur. Zira her bir ortak, her iki hayvanın en az yedide birine sahip olur.
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te Diyanet Haber sitemize
abone olun.