#KEŞFET

Gelini Ata Bindirmişler “Ya Nasip” Demiş

“Bir işin kesin sonucunu görmeden, o işe oldu gözüyle bakılmasının…” doğru bir düşünce olmadığını anlatmak için gelini ata bindirmişler “ya nasip” demiş, deriz.

Abone Ol

“Bir işin kesin sonucunu görmeden, o işe oldu gözüyle bakılmasının…” doğru bir düşünce olmadığını anlatmak için gelini ata bindirmişler “ya nasip” demiş, deriz. Bu atasözünü çoğunlukla yaptığı işin sonucu kesinleşmeden sevinen veya tüm olasılıkları hesap etmeden başarıyı uman kimseleri uyandırmak için kullanırız.

Hiç umulmadık yerlerden gelmesi muhtemel sorunlara karşı tedbir almayan biri gerçekten de uyuyor demektir. Sözgelişi, sınavlarına birkaç gün kala çalışmayı alışkanlık hâline getiren ve genellikle iyi sonuçlar alan bir öğrenciye, hiç çalışmadığı yerden de soruların gelebileceği uygun bir dille anlatılmalıdır. Eğer biz de şu hayatta acı sürprizlerle (daha az) karşılaşmak istiyorsak her şeyi “oldubittiye” getirmeden ve “nasip” kelimesinin içindeki sırrı da anlamaya çalışarak yaşamaya gayret göstermeliyiz.

Niçin böyle söylüyoruz?

İşlerimizi en iyi biçimde yapıp bütün tedbirleri almış olsak bile yine de elimize Allah’ın takdir ettiğinden başkası geçmez de onun için böyle söylüyoruz. Bu ilahi bir hakikattir. Öyle ki “Allah sana bir zarar verecek olursa onu O’ndan başka giderecek yoktur. O senin hakkında bir iyilik dilerse onun lütfunu engelleyebilecek de yoktur. Bunu kullarından dilediğine nasip eder. Bağışlayan ve esirgeyen O’dur.”

Bu hakikati önemseyen bir kimsenin kalbi huzur ülkesine benzer, yani oldukça sakin ve güvenlidir. Fakat hakkına razı olmayıp da isyan eden birinin kalbi ise virane bir eve benzer, yani oldukça huzursuz ve tekinsizdir.

İşte nasibin içindeki sır budur; hakkına razı olup her halükarda Allah’a boyun eğmesini bilmektir. Bu da herkesin yapabileceği bir şey değildir çünkü Allah’tan gelene razı olmak kulluğun zirvesidir. Zirveyi görmek başka bir şeydir, zirveye çıkmak başka bir şeydir ama zirvede kalmak bambaşka bir şeydir.

Biraz daha açık konuşmak gerekirse zirveyi gören hedefini görmüş olur, hedefine varan biri de amacına ulaşmış sayılır lakin henüz ciddi bir başarı elde edilmemiştir. Nedeni şu ki:

“Bu yoldan çoklar gider,

Aç gelir, toklar gider.

Sinemi kalkan ettim,

Her gelen oklar gider…”

Asıl mesele her türlü zorluğa karşı sinenizi kalkan edip zirvedeki yerinizi muhafaza etmektir. Bunu başaran kimse, dünyanın en uyanık insanıdır. Buradaki uyanıklıktan kastımız açıkgözlülük falan ne değildir.

Peki, ya nedir?

Tıpkı ata bindirildiğinde “ya nasip” diyen gelin gibi kesin sonucu görmek isteyen aklı başında bir kimsedir. Allah’ın izniyle böyle birinin kalbine gelen vesvese okları hedefini tutturamaz ve şeytan o kişiyi isyana sürükleyemez. Böylelikle o uyanık kişi huzur ülkesinde yaşamaya devam eder.

Huzurunuz yerinde, gözleriniz daima hedefte olsun.