Hicretten önce Mescidler
Hz. Peygamber (sas) İslâmiyet’i tebliğe başladığı zaman Mekke müşriklerinin büyük bir tepki gösterdiği bilinmektedir. Kendisine yapılan baskı ve hakaretlere rağmen zaman zaman Mescid-i Harâm’da Hacerülesved ile Rüknülyemânî arasında namaz kılardı.
- İlk müslümanlar Dârülerkam’ı bir mescid haline getirmişlerdi. Ayrıca evlerinde, vadilerde gizlice ibadet ediyorlardı.
- Hz. Peygamber (sas)’in, “mirbed” denilen ağılların, harmanların temiz bölümlerinde namaz kıldığı rivayet edilir (Buhârî, “Ṣalât”, 49; Müsned, II, 178; III, 404; IV, 85).
Bir Müslüman tarafında inşa edilen ilk mescid kim tarafından yapılmıştır?
Hz. Ebû Bekir’in Mekke’deki evinin bahçesinde kendisi için yaptığı küçük mescid, özel olmakla beraber bir müslüman tarafından inşa edilen ilk mesciddir. Yanık sesiyle Kur’an okuyan Hz. Ebû Bekir, müşrik çocuk ve kadınlarının İslâm’a sempati duymasına vesile oluyor, bu da müşriklerin tepkisini çekiyordu.
- Hz. Ömer İslâmiyet’i kabul ettikten sonra müslümanlar Mescid-i Harâm’da açıkça namaz kılmaya başladılar (İbn Hişâm, I, 367).
Bazı rivayetler, Hz. Peygamber’in hicretinden önce Medine’de mescidler yapıldığını göstermektedir. Akabe biatlarından sonra müslümanların sayısı artınca Medine’de mescide ihtiyaç duyulmuştu. Akabe’de Resûl-i Ekrem’e ilk biat eden Ebû Ümâme Es‘ad b. Zürâre, Mescid-i Nebevî’nin yapıldığı arazideki bir hurma kurutma yerinin etrafını duvarla çevirerek mescid haline getirmişti. Kıblesi Kudüs’e doğru olan bu mescidde Ebû Ümâme arkadaşları ile birlikte namaz kılardı. Hicretten önce burada cuma namazı da kılınmıştır (İbn Sa‘d, I, 239).
- İlk muhacirler Kubâ’ya geldiklerinde burada bir mescid yapmış ve Ebû Huzeyfe’nin âzatlısı Sâlim’in arkasında namaz kılmışlardı. Hz. Peygamber (sas)’in Medine’de ilk cuma namazını Benî Sâlim’in mescidinde (Mescid-i Âtike) kıldığına dair rivayet de (İbn Şebbe, I, 68) onların hicretten önce mescidlerinin olduğunu göstermektedir.
Hicretten sonra mescidler
Hz. Peygamber (sas) hicret sırasında Medine’ye 2 mil kadar uzaklıkta olan Kubâ’da Benî Amr b. Avf yurdunda Külsûm b. Hidm’in evinde bir müddet misafir oldu ve bir mescid inşa ettirdi.
Süheylî’nin kaydettiğine göre bu mescidin inşasını Hz. Peygamber’e tavsiye etmesi, mescid için taş toplaması ve yapılırken büyük gayret göstermesi sebebiyle Ammâr b. Yâsir’in İslâm’da ilk mescidin bânisi olduğu söylenmiştir (er-Ravżü’l-ünüf, IV, 266).
Medine'deki ilk mescid
Hz. Peygamber (sas) Kubâ’dan Medine’ye doğru giderken yanlarından geçtiği kişiler kendisini davet ettiler. Ancak Resûl-i Ekrem devesinin serbest bırakılmasını istedi ve mescidin yapılacağı yerin tesbitini kastederek onun görevli olduğunu söyledi. Deve Mâlik b. Neccâr’ların evlerinin önünde bir düzlükte çöktü. Hz. Peygamber (sas) bu yeri Sehl ve Süheyl adlarındaki iki yetimden satın alarak Mescid-i Nebevî’yi yaptırdı (Buhârî, “Menâḳıbü’l-enṣâr”, 45). Bu mescidin temeli de Kubâ’da olduğu gibi bir nevi merasimle atılmış ve Hz. Peygamber inşaatta bizzat çalışmıştır.
- Mescidin arka kısmında fakir sahâbîlerin barınması için Suffe adıyla bir yer ayrılmış, doğu duvarı boyunca Hz. Peygamber ve ailesine ait zamanla sayıları dokuza çıkan odalar inşa edilmiştir.
- Yedi ay kadar süren inşaat sırasında Hz. Peygamber (sas) Ebû Eyyûb el-Ensârî’nin evinde misafir kalmıştır.
Hz. Peygamber (sas) mahallelerde ve kabilelerin içinde müslümanların sayısı artınca buralarda mescidler inşa edilmesini emretti. Kısa bir müddet sonra Medine ve çevresinde birçok mescidin yapıldığı kaydedilmektedir.
İbn Şebbe, bazılarında Hz. Peygamber’in de namaz kıldığı bu mescidlerin bir kısmını zikreder (Târîḫu’l-Medîneti’l-münevvere, I, 57-75).
Belâzürî’nin naklettiğine göre ise Mescid-i Nebevî ile Mescid-i Kubâ dışında Medine’de dokuz mescid vardı. Buralarda vakit namazları kılınmakla beraber cuma namazı sadece Mescid-i Nebevî’de kılınmaktaydı (Ensâb, I, 273).
Ebû Dâvûd’un rivayetine göre bu mescidler şunlardı: Mescid-i Benî Amr b. Mebzûl, Mescid-i Sâide, Mescid-i Ubeyd, Mescid-i Seleme, Mescid-i Râbih, Mescid-i Züreyḳ, Mescid-i Gıfâr, Mescid-i Eslem, Mescid-i Cüheyne. Bunlardan bir kısmının yeri ve kıblesi bizzat Hz. Peygamber tarafından tesbit edilmiştir (İbn Şebbe, I, 63).
Mescidlerin önemi nedir?
- Mescidler; beldelerin Allah’a en sevimli mekânları (Müslim, Mesâcid, 288) ve Allah’ın evleridir (Münâvî, II, 445).
- Kur’ân ve sünnette camilerin yapımı, bakımı, temizliği ve cemaatine çok önem verilmiştir. Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve âhiret gününe îman eden, namaz kılıp zekat veren ve sadece Allah’tan korkan kimselerin imar edeceği (Tevbe, 9/18), Allah için bir mescid bina edene Allah’ın da o kimse için cennette bir köşk bina edeceği (Münzirî, Terğîb, I/193), buna mukabil Allah’ın mescidlerinde Allah’ın adının anılmasına ve mescidlerin harap olmasına çalışanların en zalim kimseler olduğu (Bakara, 2/114) bildirilmiştir.
- Camilerde sadece Allah’a ibadet edilmesi (Cin, 72/18), camilere güzel-temiz elbiselerle gidilmesi (A’râf, 7/31), camilerin temizlenmesi (Bakara, 2/125; Hac, 22/26) Allah’ın emridir.
- Namazlarını camide cemaatle kılan müslüman 27 kat daha fazla sevap kazanır (Müslim, Mesacîd, 249, I, 450).