Peygamber Efendimiz (sas), iftar edeceği zaman özel yiyecekler aramaz, yemek ayrımı yapmaz, sofrada ne bulursa onunla iftar ederdi.
Onun iftar sofrası, lüks ve israftan uzak, son derece sade idi. Medine'de Efendimizin yanında büyüyen Enes b. Mâlik (ra), Resûlullah'ın iftarını şöyle anlatmıştır: “Resûlullah (sas) akşam namazını kılmadan önce birkaç taze hurma ile, eğer yoksa kuru hurma ile iftar ederdi, o da yoksa birkaç yudum suyla orucunu açardı.”
Peygamberimiz, Allah rızasını kazanmak için oruç tutar, O'nun rızkıyla iftar eder, iftar ederken de ellerini açarak şöyle dua ederdi:
اللَّهُمَّ لَكَ صُمْتُ وَعَلَى رِزْقِكَ أَفْطَرْتُ
“Allâhümme leke sumtü ve alâ rızkıke eftartü. (Allah"ım! Senin rızan için oruç tuttum ve senin rızkınla orucumu açtım.)”
Allah Resûlü, “Her oruçlunun iftarını açtığında reddedilmeyen bir duası vardır.” diyerek müminlere bu sevinç ve bağışlanma vaktinde dua etmelerini öğütlemiştir. Bu hadisi Peygamberimizden nakleden sahâbî Abdullah b. Amr'ın (ra) iftar vaktinde,“Allah'ım! Senden herşeyi kuşatan rahmetin ile beni bağışlamanı dilerim.” diyerek dua ettiği bilinmektedir.