İnkar bir çıkmazdır
İnsanı Allah’a götüren yollar yıldızların sayısı kadardır. İnkâra götüren yolların sayısı ise mantıklı ve vicdanlı olunduğu takdirde yok denecek kadar azdır. Hakikatin karşısında yer alanlar, inkârlarına gerekçe olarak çeşitli bahaneler ileri sürerek haklılık iddiasında bulunurlar. Ancak gerekçeleri, tutarlı olmadığı gibi bazı temelsiz ön yargılardan oluşmaktadır. İnkarcıların çoğu sadece zanna uyuyor. Oysa zan hiçbir şekilde gerçek ve kesin bilginin yerini tutamaz. Allah Teâlâ, “Ne dersiniz, size Allah’ın azabı gelse yahut kıyamet vakti gelip çatsa size, Allah’tan başkasına mı yalvarırsınız?...” (En‘am 6/40) ilahi hitabıyla inkârcıların, Allah’a yalvarmaktan başka bir çıkar yol bulamayacaklarını haber vermektedir. İnkârın bir çıkmazda olduğunun diğer göstergesi de peygamberlerden Allah’ın varlığını ispat için delil istemeleridir. Şayet ellerinde inkâra dair bir delil olsaydı bunu ayrıca talep etmezlerdi. Çünkü iman sonradan oluşan, insanların ortaya çıkardığı bir şey değildir. Buna rağmen inkâr insana sonradan bulaşır, sonradan öğretilir, sonradan yayılır.
---
İkinci Cemre (Suya)
---
Biz, dünya hayatında da âhirette de sizin dostunuzuz. Orada, çok bağışlayıcı, çok merhametli olan Allah’tan bir ikram olarak sizin için canınızın çektiği her şey bulunacak, yine orada umduğunuz her şeyi elde edeceksiniz. (Fussilet, 41/31-32)