DÜNYA

İşgalcilerin Lübnan'a saldırıları, yerinden edilen halkı "tarif edilemez" koşullarda yaşamaya zorluyor

Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) Lübnan Tıbbı Koordinatörü Luna Hammad, işgalcilerin Lübnan'a yönelik saldırılarının bir milyonu aşkın kişiyi yerinden ederek onları "tarif edilemez" koşullarda yaşamaya ittiğini belirtti.

Abone Ol

Hammad, işgalcilerin havadan ve karadan saldırılarını sürdürdüğü Lübnan'da sağlık ve insani yardımlarla ilgili son duruma ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Lübnan'daki insani durumun çok kritik ve acil olduğunu belirten Hammad, "Nüfusun ihtiyaçlarının mevcut kaynakları çok fazla aştığı derin bir krize tanık oluyoruz. Bombalama ve şiddetten etkilenen farklı bölgelerden 1 milyondan fazla yerinden edilmiş kişi var. Bu insanlar Lübnan'ın güneyi, Beka Vadisi ve Beyrut'un güneyindeki banliyölerinde sığınmak için yer arıyor." dedi.

Hammad, Lübnan'ın ve Beyrut'un güneyinde şiddetli saldırıların devam ettiğini kaydederek, evlerini bırakıp kaçmak zorunda kalan insanlar için 800'den fazla sığınma evi ve okulun açıldığını kaydetti.

"Lübnan'daki durum harap ve tarif edilemez. Yerinden edilmiş birçok kişi aşırı kalabalık ve sağlıksız koşullarda yaşıyor. Temiz su, yiyecek ve sanitasyon gibi temel ihtiyaçlar için dahi ciddi zorluklarla karşı karşıyalar. Salgınları önlemek için hayati önem taşıyan sağlık tesisleri mevcut değil." ifadelerini kullanan Hammad, insanların ruh sağlığı açısından kötü durumda olduğunu, birçoğunun ilaçlarını ve eşyaları olmadan evlerini terk etmek zorunda kaldığını kaydetti.

Hammad, Lübnan'ın bu saldırılardan önce de ekonomik kriz ve Beyrut Limanı'nda yaşanan patlamanın devam eden etkilerinin yanı sıra Kovid-19'un da etkisiyle sağlık alanında büyük sorunlarla mücadele ettiğini hatırlattı.

"Sağlık çalışanları ve altyapısı bunalmış durumda"

"(Lübnan sağlık sisteminin) Bu devasa savaş krizine yanıt verme yeteneği yok. Sağlık çalışanları ve altyapısı bunalmış durumda." değerlendirmesinde bulunan Hammad, mevcut kaynakların yeterli olmadığının altını çizdi.

Saldırılar nedeniyle Lübnan'ın her bölgesine ulaşmalarının mümkün olmadığını belirten Hammad, tüm bölgelere güvenliğin mümkün kıldığı ölçüde tıbbi destek ve yardım sağlamaya çalıştıklarını söyledi.

Hammad, "Şimdiye kadar sağlık çalışanları, Lübnan'ın güneyi, Beka Vadisi ve Beyrut'un banliyölerindeki sağlık altyapıları ve tesisleri çok kez hedef alındı. Lübnan'da sağlık çalışanlarının kolayca hareket edebilmesi çok kritik." diye konuştu.

Devam eden saldırıların duygusal ve psikolojik etkilerinin, insanların ve çocukların yüzlerinde açıkça görüldüğünü kaydeden Hammad, sahip oldukları temel ihtiyaçların sınırlı olduğunu kaydetti.

"Eğer saldırılar devam ederse durum felaket olur"

Hammad, "Lübnan'a daha fazla yardım malzemesi ve diğer ülkelerden insani yardım sağlamak konusunda zorluklarla karşı karşıyayız. Daha acil tıbbi yardıma ihtiyacımız var." dedi.

Lübnan halkının temiz suya ve salgınları önlemek için sanitasyona ihtiyacı olduğunu vurgulayan Hammad, insanların yeterli sayıda ve güvenli barınaklara ulaşmaları için daha fazla desteğe ihtiyaç duyulduğunu bildirdi.

Hammad, "Lübnan'da zaten bir kriz yaşanıyordu. Şimdi durum daha kritik. (Saldırılar) Eğer devam ederse durum felaket olur." ifadelerini kullandı.

⁠İşgalcilerin Lübnan’da şiddetlenen saldırılarında 2141 kişi öldü

Hizbullah'la 8 Ekim 2023'ten beri kontrollü çatışmalara devam eden işgalciler, 23 Eylül’de Lübnan'ın güney kentlerinin yanı sıra Bekaa ve Baalbek bölgelerine yüzlerce hava saldırısı düzenledi.

Lübnan Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 8 Ekim 2023'ten bu yana 104'ü çocuk ve 194'ü kadın olmak üzere toplam 2 bin 141 kişi öldü.

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, işgalcilerin 27 Eylül'de Beyrut'a düzenlediği hava saldırılarında öldürüldü.

Hizbullah ise İsrail’e roket ve füzelerle karşılık veriyor. İşgalcilerin tarafında çoğunlukla ordu üslerini hedef alan bu saldırılarda büyük bir hasar bildirilmedi.

işgalcilerin bombardımanı nedeniyle ülke içerisinde yüz binlerce kişi yerinden oldu.

Ülkenin güney kesimlerinden başkent Beyrut ve kuzeye göç dalgası devam ederken, Suriye'ye 10 binlerce kişinin göç ettiği belirtiliyor.