İstiâze ne demektir?
Sığınmak, korunmak ve sarılmak anlamındaki "a-v-z" kelimesinden türeyen istiâze, şeytanın ve kötü insanların şerrinden, her türlü zarar, bela, âfet ve musibetlerden Allah'a sığınmak demektir. "Teavviz" ve "iltica ile aynı anlamdadır.
Neuzübillah ne demektir?
Terim olarak her türlü kötülükten korunabilmek için sözle Allah’ın yardım ve himayesini istemeyi ifade eder ve bunun için “eûzü, "maazallah” (Allah’a sığınırım), “neûzübillâh” (Allah’a sığınırız) ibareleri kullanılır.
Kur'an'da istiaze, "eûzû billahi" (Allah'a sığınırım) (Bakara 2/67), "eûzü bi'r Rahman" (Rahman'a sığınırım) (Meryem, 19/18), "eûzü bı Rabbi'l-felak" (Sabah'ın Rabbine sığınırım) (Felak, 113/1), "eûzü bı Rabbi'n-nâs" (İnsanların Rabb'ine sığınırım) (Nâs, 114/1) ve "meâzallah" (Allah'a sığınırım. Allah korusun) ( Yûsuf12/31,508) cümleleri ile ifade edilmiştir.
Kıraat imamlarının ve fakihlerin çoğuna göre istiâze cümlesi, “eûzü billâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm”dir.
Ancak “eûzü billâhi’s-semîi’l-alîmi mine’ş-şeytâni’r-racîm” cümlesiyle de kıraate başlamak câiz görülmüş, özellikle sabah namazının ardından yapılan tilâvetlerde bu kıraat bazı İslâm ülkelerinde gelenek halini almıştır. Bu geleneğin oluşmasında, sabah vakitlerinde Haşr sûresinin son üç âyetini sözü edilen istiâze ile başlayarak okumanın fazileti hakkında rivayet edilen hadisin etkili olduğu söylenebilir (Fezâʾilü’l-Ḳurʾân”, 22).
Kur’ân-ı Kerîm’de istiâze kaç yerde geçmektedir?
Kur’ân-ı Kerîm’de istiâze Allah lafzı ile yedi, rab ile sekiz, rahmân ismi ve cin kelimesiyle birer defa olmak üzere on yedi âyette geçmektedir.
Bu âyetlerde belirtildiği üzere Hz. Nûh bilmediği şeyi istemekten (Hûd 11/47), Hz. Yûsuf kendisine şehvetle yaklaşan kadından ve kardeşleriyle arasında cereyan eden olaylarda hata yapmaktan (Yûsuf 12/23, 79), Hz. Mûsâ kavmine karşı alaycı tavır takınmaktan (el-Bakara 2/67) ve âhirete inanmayan kibirlilerle (el-Mü’min 40/27) onların düşmanlıklarından (ed-Duhân 44/20) Allah’a sığınmışlar ve onun yardımını istemişlerdir.
Peygamber Efendimiz (sas) nelerden Allah'a nasıl sığınmıştır?
Peygamberimiz (sas); nimet ve sıhhatin yok olmasından, ilahi azap ve gazaptan (Müslim,Zikir,96), delirmekten, hastalıklardan (Ebû Dâvud, Vitr,32), cehennemden, zenginliğin, kulak, göz, kalp ve cinsel organın şerrinden (Ebû Dâvud, Deavat, 68,74) açlık ve hıyanetten (Ebû Dâvud, Vitr, 32), âcizlik, tembellik, korkaklık, bunaklık ve cimrilikten, kabir azabından, hayat ve ölüm fitnesinden, ağır borçtan, düşmanların galip gelmesinden (Buhari, Deavat, 35), canlıların ve her şeyin şerrinden (Müslim, Zikr, 61, 62), zulmetmekten, zulme uğramaktan (Ahmed, V, 191) sapmaktan ve saptırmaktan (Ebû Dâvud, Edeb,103), küfürden, huyların, amellerin ve arzularınn kötüsünden (Tirmizi, Deavat, 126), boğulmaktan, yanmaktan (Nesâi, İstiâze,61) ve kederden (Buhârî, Deavat,36) Allah’a sığınmıştır.
Namazda istiaze okumanın hükmü
Namaz dışında Kur’an okumaya başlarken, namaz içinde “subhaneke” duasından sonra, ‘besmele’den önce ‘eûzü’ çekilmesi sünnettir. Şâfiîler’e göre her rek‘atta sünnettir.
Atâ İbn Sirîn ve Nehâi gibi bazı alimler Nahl Sûresinim 98. Âyetindeki “Kur’an okuyacağın zaman kovulmuş şeytandan Allah’a sığın (eûzü çek)” emrini vücûb kabul ederek Kur’ân okumak isteyen kimsenin mutlaka eûzü çekmesi gerektiğini söylemişlerdir.