İstilâm ne anlama gelmektedir?

Sözlükte "selâmlamak, başak çıkmak" anlamlarına gelen istilâm, dinî bir kavram olarak, Kâbe'yi tavaf ederken Hacerü'l-Esved'i öpmek, yaklaşmak mümkün olmaması halinde Hacerü'l-Esved'e karşı el kaldırıp işaret ederek selamlamak demektir.

Kâbe'yi tavafa Hacerü'l-Esved'in bulunduğu Rüknü'l-Yemânî köşesinden başlanır. Tavafa başlamadan önce, hangi tavafın yapılacağına niyet edilir,

Ellerini omuz hizasına kadar kaldırıp بِسْمِ اللهِ اَللهُ أَكْبَرُ “Bismillahi  llahu Ekber” diyerek Haceru’l - Esved’i 
selamlar; tekbir, tehlil ve tahmîd getirerek tavafa başlar ve 7 defa dönerek tavafı sonlandırır. Her bir dönüşe şavt denilir. Tavafa Haceru’l-Esved hizasından başlanıldığı gibi, her bir şavt mutlaka Haceru’l-Esved hizasında bitirilir istilâm edilir ve Kâbe sol tarafa alınıp dua okuyarak tavafa başlanır. 

Hatîmin dışından, Kâbe'nin etrafı dolaşılır. Hacerü'l-Esved'in hizasına gelindiğinde, tekrar istilâm edilir. Hz. Peygamber (sas), tavaf ederken bazen Hacerü'l-Esved'i öpmüş, bazen eliyle dokunmuş, bazen de eliyle veya elindeki asasıyla selamlamıştır. Hacerü'l-Esved'i öpmek, mümkün değilse işaret ederek selamlamak sünnettir.

Tavafta izdiham olduğu zaman Hacerülesved’in öpülmesi veya ona dokunulması için başkalarına eziyet edilmemesi gerekir. Bu durumda uzaktan işaretle istilâm etmek daha uygundur. Çünkü Hacerülesved’e dokunmak sünnet, başkalarına zarar vermekten kaçınmak ise vâciptir. Nitekim Hz. Peygamber, Vedâ haccının tavafında Hacerülesved’i elindeki değnekle işaret ederek istilâm ettiği gibi (Buhârî, “Ḥac”, 58; Müslim, “Ḥac”, 254) Hz. Ömer’i de insanlara eziyetten sakınarak uzaktan istilâm konusunda uyarmıştır (Müsned, I, 28).

Hacerü'l-Esved'i istilâm etmek, Allah'a beyat etmek gibi kabul edilmiştir. İstilâm eden sanki, Allah'a karşı bezm-i elestte vermiş olduğu sözünü yenilemiş ve elini Hacerü'l-Esved'e dokundurmakla Allah'a bağlılık yeminini tazelemiş olur. 

Abdullah b. Ömer’in naklettiğine göre Hz. Peygamber bir defasında dudaklarını Hacerülesved’in üzerine koyarak uzun süre ağlamış, daha sonra dönüp Ömer’in de ağladığını görünce şöyle demiştir: “Ey Ömer! Göz yaşları burada dökülür” (İbn Mâce, “Menâsik”, 27).

Hz. Ömer’in de Hacerülesved’le ilgili olarak, “Allah’a andolsun ki senin zarar veya fayda vermeyen bir taş olduğunu biliyorum; eğer Resûlullah’ı seni istilâm ediyor görmeseydim ben de seni istilâm etmezdim” dediği bilinmektedir (Buhârî, “Ḥac”, 57; Müslim, “Ḥac”, 249-250). Diğer bir rivayette ise Hz. Ömer’in Hacerülesved’i öptüğü ve, “Resûlullah’ı seni öperken görmeseydim seni öpmezdim” dediği kaydedilmektedir (Buhârî, “Ḥac”, 60). Hz. Ömer bu sözü, insanların putlara tapmaktan yeni kurtuldukları bir dönemde Hacerülesved’i istilâmı putperestlikle karıştırmalarını önlemek ve bu iki davranışın mahiyet ve gaye bakımından birbirinden farklı olduğunu anlatmak için söylemiş olmalıdır (Muhibbüddin et-Taberî, s. 281).

Tavafın her şavtında “Rükn-i Yemânî” de istilam edilir, ancak öpülmez. Konuyla ilgili olarak sahebeden Abdullah b. Ömer (r.a), “Resulüllah (sas) tavafın her şavtında Rükn-i Yemani ile Hacer-i Esved’i istilam etmeden geçmezdi” demiştir. (Ebu Davud, Menasik, 48, II, 440-441.)

Hacer-i Esved’i istilam, sünnet , Rüknü Yemânî’yi istilam ise müstehaptır. Diğer köşeler istilam edilmez.