Kalpler Allah’ı Zikretmekle Huzura Kavuşur

Zikir, Rabbimizin yaşadığımız her an ve bulunduğumuz her yerde bizi gördüğünü, işittiğini hatırda tutmaktır. Zikir, yüce yaratıcıya yaptığımız kulluğun güzel bir ifadesidir. “Bilesiniz ki kalpler ancak Allah’ı zikretmekle huzura kavuşur.” (Ra’d, 13/28) ayeti gereğince zikir mümin gönüllerin huzur kaynağıdır. Bizler, hâlimizi zikirle Rabbimize açarız. Rahman’ın rahmet ve yardımına zikirle ulaşır, O’nun sevgisini zikirle elde ederiz. Zikrederek nefislerimizi kötülüklerden arındırma, iyi ve hayırlı işlere ulaşma gayretimizi ortaya koyarız. Kalplerimizin manevi gıdasını, dertlerimizin şifasını buluruz. Zikirle gafletten uzaklaşır, vesveseli hâllerden kurtuluruz. Dünya ve ahiret sevincine ulaşırız. Zikrin gerçek anlamını idrak ettiğimizde, Kur’an ve sünnete uygun bir hayat sürmeye, kardeşlik hukukunu korumaya çalışırız. Toplumda birlik ve beraberliği pekiştirmek için çaba gösteririz. Zikri kendimize şiar edindiğimizde yaratılış gayemizi unutmaz ve kalp huzurumuzu sürekli kılmış oluruz.


Emevî Halifesi Ömer b. Abdülaziz’in vefatı (720)
Sultan II. Abdulhamid’in vefatı (1918)
Divânu Lügati’t-Türk’ün Kâşgarlı Mahmud tarafından yazımı (1074)