Anadolu Ajansı muhabirinin Şeyh Sabri'nin yakınları ve ailesinin avukatı Halid Zebarika'dan aldığı bilgilere göre, işgalci İsrail polisi ve işgalci İsrailli belediye yetkilileri, Şeyh Sabri'nin yaşadığı binaya sabah saatlerinde baskın düzenledi.
İşgalci İsrail polisi, baskında, Şeyh Sabri'nin ikamet ettiği dairenin de bulunduğu binanın "ruhsatsız inşa edildiği" gerekçesiyle yıkılacağı için burada oturanlara binayı tahliye etmeleri emrini verdi.
Binadaki 17 dairede yaklaşık 100 kişinin yaşadığını belirten avukat Zebarika, tahliye kararının özellikle işgalci İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik 58 gündür devam eden saldırılarıyla aynı zamana denk geldiğine dikkati çekti.
Zebarika, bina için yıkım kararının 2004’te çıktığına ve o tarihten bu yana yıkım tehdidi altında bulunduğuna işaret ederek, "20 yıl sonra bu emri özellikle (Gazze saldırılarının olduğu) bugünlerde uygulamak istiyorlar." dedi.
Fanatik Yahudi örgütlerin, son dönemde Şeyh İkrime Sabri’ye karşı sürekli "çirkin kışkırtmalarda bulunduklarını" kaydeden Zebarika, "Öyle anlaşılıyor ki bu örgütler, Şeyh’in evini yıktırmak için işgalci İsrail makamları içindeki unsurlarını harekete geçirmeye başladı." diye konuştu.
Şeyh Sabri'nin avukatlarının tahliye kararına itiraz etmek için işgalci İsrail yargısı nezdinde girişimlerde bulunduğu aktarıldı.
Mescid-i Aksa İmamı Şeyh Sabri, yıllardır işgalci İsrail polisi, yargısı ve fanatik Yahudi örgütlerinin hedefinde bulunuyor.
İşgalci İsrail güçleri, birçok kez Şeyh Sabri'yi evine baskın düzenleyerek ifadeye çağırmış ve hakkında defalarca Mescid-i Aksa'dan uzaklaştırma cezası vermiş, yurt dışına çıkış yasağı konulmuştu.
İşgalci İsrail’in yıkım politikası
İşgalci İsrail, 1967'de işgal ettiği Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da Filistinlilere ait ev ve yapıları, sık sık "ruhsatsız" olduğu gerekçesiyle yıkıyor.
Filistinli, işgalci İsrailli ve uluslararası insan hakları örgütleri, Tel Aviv makamlarının, Filistinlilerin Doğu Kudüs'teki inşaat faaliyetlerini kısıtladığını; buna karşın Yahudi yerleşimcilerin önünü açtığını ifade ediyor.
Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisinin raporlarına göre, Doğu Kudüs ve Batı Şeria'nın yüzde 60'ını oluşturan "C" bölgesindeki yıkımlar, işgalci İsrail'in verdiği, "Filistinlilerin alması neredeyse imkansız olan" inşaat ruhsatlarının bulunmaması bahanesiyle gerçekleştiriliyor.
Filistin Ulusal Bilgi Merkezi verilerine göre, işgalci İsrail’in 1967’deki işgalinden bu yana Kudüs’te yıktığı evlerin sayısı 1900’ü geçti.