Filistin karşıtlığıyla öne çıkan Ben-Gvir, Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa'yı hedef almaya devam ediyor.
Ben-Gvir, katil İsrail Meclisi'nde Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya "baskınını teşvik için" düzenlenen konferansta konuştu.
Geçen hafta Harem-i Şerif'e düzenlediği baskın sırasında burada dua ettiğini aktaran Ben-Gvir, "Ben siyasi kademedeyim ve siyasi kademe, Tapınak Tepesi'nde (Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya verdiği isim) Yahudi ibadetine izin veriyor." ifadelerini kullandı.
Mescid-i Aksa'ya ilişkin emellerini gizlemeyen Ben-Gvir, Harem-i Şerif'teki mevcut statükonun değiştirilmesini savunuyor.
Ben-Gvir, geçen ay da Yahudilerin Mescid-i Aksa'da dua etmesine izin verdiğini söylemişti. İşgalci İsrail Başbakanlık Ofisi ise yaptığı yazılı açıklamayla Ben-Gvir'in aksine Harem-i Şerif'teki statükonun değişmediğini belirtmişti.
İşgalci İsrailli aşırı sağcı Bakan, 18 Temmuz'da Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemişti. Yerel basında çıkan haberlere göre, Ben-Gvir'e baskında Mescid-i Aksa'nın Yahudileştirilmesini savunan Tapınak Hareketi'nden isimler de katılmıştı.
Mescid-i Aksa'ya ilişkin statüko
Ürdün, 1994'te katil İsrail ile imzaladığı Vadi Araba Anlaşması uyarınca Kudüs'teki dini işlerden sorumlu ülke olarak kabul ediliyor.
Yine 2013'te Ürdün Kralı 2. Abdullah ile Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas arasında imzalanan anlaşmaya göre, Kudüs ve oradaki kutsal mekanların savunulması ve vesayet hakkı da Ürdün'e verildi.
Anlaşmaya göre Mescid-i Aksa; Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.
Daha önce Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin izni dahilinde Mescid-i Aksa'yı ziyaret eden Yahudiler, 2003'ten bu yana Vakıflar İdaresinin egemenliğini ihlal eden katil İsrail'in tek taraflı kararı çerçevesinde polis eşliğinde Müslümanların kutsal mabedine giriyor.
Katil İsrail yönetimi, Mescid-i Aksa'da "sadece Müslümanların ibadet edebildiği diğer dinlerin mensuplarınınsa sadece ziyaret edebileceği" tarihi statükonun korunduğunu savunuyor.
Ancak fanatik Yahudi yerleşimcilerin katil İsrail polisi korumasında Aksa'ya düzenledikleri baskınlarda dua etmeleri ve dini ritüelleri yerine getirmeleri sıkça kameralara yansıyor.