Amaç her yıl zulmü hatırlayıp öfke ve kini canlı tutmaktan ziyade yaşananlardan ders ve ibret almak olmalı!
Ders alınmayan zulüm tekrarlanmaya devam ediyor.
Tarihimiz Kerbela benzeri zulüm ve katliamlara defalarca şahitlik etti.
Bugün yaşananlar farklı mı Kerbela’dan?
Bir yudum suya hasret bırakılan Hz.Hüseyin ve ailesinden farklı mı Gazze’de suya,ekmeğe hasret kalan masumların durumu?
İbret alınmayan zulüm devam ediyor!
Daha canlıyken alemlere rahmet Efendimiz (aş)’ın hatırası; daha dedesinin onu öpüp kokladığını gören gözlerin sahipleri hayattayken nasıl gövdesinden koparılan başına bile tahammül edemedi zalimler?
Üzerinde durulması gereken yer burası!
Nasıl?
Niçin?
Kabil, Habil’i kıskandı. Neden kendisi değil de kardeşi tercih edilmişti?
Ve onu öldürdü.
Küçük Yusuf’un kardeşleri Yusuf’u kıskandı.
Neden o daha sevimliydi?
Kuyuya attılar onu!
Yezid kendi koltuğuna tehdit gördü Hüseyin’i(ra).
Onu ailesiyle birlikte öldürttü.
Hedef olarak, neye mal olursa olsun bir şeyi elde etmeyi; ona sahip olmayı belirlerse insan, insanlıktan çıkabiliyor.
Lut(as)’ın evine genç ve yakışıklı delikanlılar olarak gelen melekleri kuşatan azgın kişilerin kıssasını okurken ayette geçen bir ifade hep dikkatimi çekiyor:
"…Onlar sarhoşlukları içinde bocalıyorlardı." (Hicr,72)
Şehvet sarhoşu olan azgınların gözü başka bir şey görmüyordu.
Servet sarhoşluğu da böyle!
Şöhret sarhoşluğu da böyle!
Güç sarhoşluğu da aynı.
Öldürmeye kilitlenen Netenyahu İbni Ziyad’dan farklı mı zulümde?
Tarihteki bilinen zalimleri aratan bir vahşet sergilemiyor mu aylardır?
Marifet dünyanın sarhoş edici hırs ve arzularından kurtulabilmek!
Kerbela şehitlerinin matemini tutarken yeni matemlerin yaşanmasına fırsat vermemek!
Ne zaman, nerede olursa olsun ve kimden gelirse gelsin zulüm ve zalimin karşısında olmak!
O zaman zalime başkaldıran şehitler şahı Hüseyin Efendimizin ve Kerbela şehitlerimizin ruhu şad olacak!
Kıyamları kıyamete kadar hak ve hakikatin yaşamasını sağlamış olacak!
Rabbim bizleri şehitlerle haşretsin.