Kulun rabbine en yakın olduğu an: Secde

Yüce Rabbimiz insanı en güzel şekilde yaratmış, sayısız nimetlerle donatmıştır. Kâinatı emrine vermiş, onu vahyin muhatabı kılmıştır. Rahmetinin bir tecellisi olarak nice peygamber göndermiştir. Bütün peygamberler insanlığı Hakk’a ve hakikate davet etmiş, ebedî kurtuluşa çağırmışlardır. Bu çağrı, bütün peygamberlerin diliyle gelen ilahi hakikatin ortak çağrısıdır. Bu çağrı, kâinatın en şerefli varlığı olarak yaratılan insanoğluna yapılan bir yücelme çağrısıdır. Bu çağrı, insanı kula kul olmaktan kurtarıp gerçek özgürlüğe ulaştıran tevhid çağrısıdır. Bu çağrıya kulak veren yücelir. Bu davete icabet eden kurtuluşa erer. Onun çağrısı ibadete ve kurtuluşadır. Kurtuluşun yolu Rabbimize kulluktan, ona secde etmekten ve iyi işler yapmaktan geçer. Mabetlerden yükselen bu çağrıya kulak vermeden, günde beş vakit huzura durmadan, huzur bulmak mümkün değildir. Emir ve yasaklarına riayet etmeden, helal ve haramı gözetmeden, O’nu her daim hatırda tutmadan rızasına ulaşmak mümkün değildir.

---

Bir Hadis: “Allah’ım! Kesin imandan sonra şüpheye düşmekten sana sığınırım”. (İbn Ebî Şeybe, Dua, 1, 29135)