Kur'an-ı Kerimden Bazı Mesajlar 15. Cüz

Abone Ol

İSRÂ SÛRESİ

11- “İnsan, şerri de hayrı istediği gibi ister. İnsan pek acelecidir!”

İnsanlar bilgisizlikleri sebebiyle bazen kendi iyiliklerine zannederek kendileri için kötü olan şeyleri isterler. İnsanın iyi olduğunu zannettiği şey gerçekte kötü, kötü olduğunu zannettiği de iyi olabilir; bu hususta en doğrusunu Allah bilir.

13- “Her insanın sorumluluğunu omuzuna yükledik...”

Birebir anlam verilirse "herkesin kuşunu boynuna doladık" anlamına gelen ayet,  kişinin kaderinin kendi çabalarına bağlı olduğuna da işaret eder.

Bu ifade herkesin sorumluluğunun kendi omuzunda olacağı, mahşerde kimsenin kimseyi kurtarmaya gücünün yetmeyeceği anlamına da gelir.

23- “Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi ve anne babanıza iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa onlara öf bile deme! Onları azarlama! İkisine de gönül alıcı güzel sözler söyle.”

 24- “Onlara merhametle ve alçak gönüllülükle kol kanat ger. 'Rabbim! Onlar nasıl küçüklükte beni şefkatle eğitip yetiştirdilerse şimdi sen de onlara merhamet göster' diyerek dua et.”

Allah’a kullukla ana babaya iyiliğin yan yana anılması dikkat çekicidir.

Âyette “anne babana ihsan ile davran” emri, onlara en güzel sözleri söyleme, en güzel muameleyi yapma,  zerre miktarı olsun incitmeme, deyim yerindeyse isteklerini yerine getirmek için gözlerinin içine bakma anlamlarını da kapsamaktadır.

27- “Savurganlar şeytanların dostlarıdır. Şeytan da Rabbine karşı çok nankördür.”

 Allah’ın kendisine mal ve mevki nasip ettiği kimse bunu Allah rızâsına aykırı yollarda kullanırsa o da şeytanın niteliği olan ‘kefûr  (nankör)’ sıfatıyla nitelendirilir.

29- “Eli sıkı olma, ölçüsüzce eli açık da olma; sonra kınanacak, kendi kendine hayıflanacak duruma düşersin!”

İsraf da cimrilik de erdemsizlikler arasında sayılır. Cimrilik de savurganlık da aşırılıktır, bu sebeple yasaklanmıştır.

31- “Fakirlik korkusuyla çocuklarınızın canına kıymayın! Biz onların da sizin de rızkınızı veririz. Onları öldürmek gerçekten büyük bir günahtır.”

Zamanla sebebi ve şekli değişse de insanlar, doğrudan ya da dolaylı olarak çocuklarını öldürmeye devam ettiler ve etmektedirler.

Fakirlik korkusuyla kürtaj yaptıran da suçsuz bir cana, hem de evladının canına kıymış olmaktadır.

 Çocuklara karşı sevgisizlik, ruhun şiddetle karardığına ve kalbin katılığına delâlet eder; bu durum kötü ahlâkın en belirgin örneklerindendir.

32- “Zinaya yaklaşmayın! Çünkü o hayâsızlıktır, çok kötü bir yoldur.”

Âyette “Zina etmeyin” denilmeyip “Zinaya yaklaşmayın” denilmesi, zinaya götürme tehlikesi bulunan tutum ve davranışlardan da uzak durmayı ifade eder.

36- “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur.”

 İnsanın bilmediği bir konuda söz söylemesi, bilmediği tanımadığı kişiler hakkında ileri-geri konuşması  yasaklanmaktadır.

Gözümüzle görmediğimiz hususlarda zannımız galip dahi olsa tahmine dayalı olarak birini itham altında bırakmak büyük bir vebaldir.

37- “Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma! Ne yeri yarabilir ne de dağlarla boy ölçüşebilirsin.”

Resûlullah, kibrin ne kadar kötü bir huy olduğunu vurgulamak üzere, kalbinde zerre kadar kibir bulunanın cennete giremeyeceğini bildirmiştir (Müslim, “Îmân”, 147-149)

İslâm ahlâk geleneğinde tevazu bir peygamber sıfatı olarak değerlendirilir.

44- “Yedi gök, yer ve bunlarda bulunanlar O’nu tesbih eder; O’nu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Fakat siz onların tesbihini anlayamazsınız...”

“Yedi gök” ile onlarda bulunan varlıkların hepsi hal lisanıyla Allah’ı tesbih eder, O’na ibadet eder, fakat insanlar onların tesbihlerini anlayamazlar.

Evrendeki ilâhî yasalara bütün kâinat boyun eğmekte, bu suretle de yaratanı tesbih etmektedir.

78- “Gündüzün güneşin gün ortasını aşmasından gecenin karanlığına kadar namazı kıl; bir de sabah namazını; çünkü sabah namazı şahitlidir.”

Bu âyetinde beş vakit namaza işaret edildiği belirtilmektedir.

Gece ve gündüz meleklerinin aynı anda sabah namazına şahit olduğu rivayet edilmiştir. Hz. Peygamber sabah namazında daha fazla Kur’an okumuştur.

82- “Biz Kur’an’dan öyle bir şey indiriyoruz ki, o müminler için bir şifa, bir rahmettir; zalimlerin ise sadece ziyanını arttırır.”

Kur’an’da şifa vardır; mânevî hastalıkları iyileştirir, kalplerden cahillik örtüsünü kaldırır.

Hakkını vererek okuyanlara büyük ecirler kazandırır, Allah’ın mağfiretine ve hoşnutluğuna lâyık kılar; Kur’an müminler için güçlükleri kolaylığa çevirir, kusurları giderir, günahları siler.

Âyette Kur’an’ın “zalimlerin de sadece ziyanını arttıracağı” ifade edilmektedir.

Onlar Kur’an’ın beyanlarına rağmen sapkınlıkta direnmeleri sebebiyle mânevî yönden kendi zararlarını daha da çoğaltırlar.

84- “De ki: ‘Herkes kendi mizaç ve karakterine göre iş yapar.’...”

 Kötülük yapana karşılık vermeyi düşünmek yerine ayetin;

... كُلٌّ يَعْمَلُ عَلٰى شَاكِلَتِهٖؕ...

‘Herkes kendi mizaç ve karakterine göre iş yapar.’ ifadesini hatırlayıp kötülük yapmaktan  korunmaya çalışmalıdır.

KEHF SÛRESİ

28- “Rızâsını dileyerek sabah akşam Rablerine dua edenlerle olmak için elinden gelen çabayı göster. Dünya hayatının çekiciliğine meylederek gözlerini onlardan çevirme...”

Servetleriyle kibirlenen zenginlerin hatırı için fakir müslümanlar ihmal edilemez.

‘Sen ayırım gözetmeden Allah’ın âyetlerini herkese oku. İlâhî mesajdan kimin daha çok yararlanacağını sen bilemezsin, onu ancak Allah bilir.’

49- “Artık kitap (amel defteri) ortaya konmuştur; suçluların, onda yazılı olanlardan korkuya kapılmış olarak, ‘Vay halimize! Bu nasıl kitapmış! Küçük-büyük hiçbir şey bırakmadan hepsini sayıp dökmüş!’ dediklerini görürsün...”

Bu ve benzeri âyetler, insanoğlunun yapmış olduğu iyi veya kötü, büyük veya küçük her türlü amelin, mahiyetini bilmediğimiz bir şekilde yazılıp korunduğunu ifade etmektedir.

(Bu metin DİB Kur’an Yolu Tefsiri isimli eserden istifade edilerek hazırlanmıştır.)

15. CÜZ/ DUA ÂYETLERİ

İSRÂ SÛRESİ

24- “Rabbim! Onlar (anne-babam) nasıl küçüklükte beni şefkatle eğitip yetiştirdilerse şimdi sen de onlara merhamet göster”

...رَبِّ ارْحَمْهُمَا كَمَا رَبَّيَانٖي صَغٖيراًؕ

80- “...Rabbim! Girilecek yere doğrulukla girmemi, çıkılacak yerden de doğrulukla çıkmamı sağla, bana tarafından yardımcı bir güç ver!”

...رَبِّ اَدْخِلْنٖي مُدْخَلَ صِدْقٍ وَاَخْرِجْنٖي مُخْرَجَ صِدْقٍ وَاجْعَلْ لٖي مِنْ لَدُنْكَ سُلْطَاناً نَصٖيراً

KEHF SÛRESİ

1-    “Kuluna kitabı indiren, onda hiçbir bozukluğa yer vermemiş olan Allah’a hamdolsun.”

اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّـذٖٓي اَنْزَلَ عَلٰى عَبْدِهِ الْكِتَابَ وَلَمْ يَجْعَلْ لَهُ عِـوَجاًؕ