Kur'an-ı Kerimden Bazı Mesajlar 6. Cüz

Abone Ol

6. CÜZDEN BAZI MESAJLAR / 1

NİSÂ SÛRESİ

 

148- "Allah kötü sözün açığa vurulmasını sevmez; ancak haksızlığa uğrayan başka. Allah her şeyi işitmekte ve bilmektedir."

Bir kimse aleyhinde kötü, incitici bir söz söylemek câiz değildir. Âyete göre bunun istisnası haksızlığa uğrayan kimsedir; böyle bir kimse uğradığı haksızlığı, kendisine yapılan kötülüğü açıklayabilir.

 Daha ileri giderek gıybet, iftira, küfür derecelerine varan aleyhte konuşma ise câiz görülmemiştir.

MÂİDE SÛRESİ

2-"...İyilik ve takvâ hususunda yardımlaşın, günah ve haksızlık yolunda yardımlaşmayın..."

İslâm haksızlığa yardımı zulüm sayar ve engellenmesini emreder.

İntikam duygularının insan haklarına tecavüze sebep olmaması gerekir.

Müslümanlar günah işlemek, intikam almak, düşmanlık gütmek gibi amaçlara yönelik faaliyetlerde birbirlerine yardım etmemeleri konusunda uyarılmış, aksi  takdirde uğrayacakları azabın şiddetli olacağı haber verilmiştir.

8- "...Herhangi bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsiz davranmaya itmesin.Adaletli olun; bu, takvâya daha uygundur..."

Adalet, sosyal hayatın en önemli denge unsuru ve teminatıdır.

Âyet-i kerîme, insanların Allah katında en üstün değer olan takvâ faziletine erebilmeleri için adaletli olmaları gerektiğini belirtir.

Biri hakkında kalpte beslenen öfke, ona karşı haksızlık yapmaya,  şahitlikte adaletten uzaklaşmaya sebep olmamalıdır.

30- "Sonunda içindeki duygular onu (Kabil'i) kardeşini öldürmeye itti; onu öldürdü ve böylece hüsrana uğrayanlardan oldu."

Bu ayette bahsedilen olay, ileri derecede kıskançlığın kişiyi çeşitli günahlara sürükleyebileceğine dair bir örnektir.

Kıskançların gözleri kendi üzerlerindeki nimetlere karşı kördür. Allah’ın kendilerine lutfettiği nimetleri göremezler, başkalarının ellerindeki nimetleri görür ve onlara karşı kin güderler. Şüphesiz bu durum kötü bir hastalıktır.

Bu hastalığın şifası ise  nefsini Allah’ın takdirine razı olacak bir şekilde terbiye etmektir.

31- "Ardından Allah, kardeşinin cesedini nasıl gömeceğini ona göstermek için yeri eşeleyen bir karga gönderdi. “Yazıklar olsun bana! Şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini gömmekten âciz miyim?” dedi, ettiğine de pişman oldu."

Karga, yerde eşinip ölmüş bir kargayı gömerek, Kabil’e kardeşinin cesedini nasıl örtüp gizleyeceğini gösterdi.

Bu olay insanın kendisinden daha zayıf varlıklardan bilgi edindiği sahnelerden biridir.

32- "...Kim bir kimseyi öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir can kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur."

Yüce Allah,  gerek İslâm’da gerekse İslâm’dan önceki ilâhî dinlerde insan hayatının kutsal olduğunu bildirmiş,  bir canı korumayı bütün insanlığı korumak kadar üstün bir fazilet saymış; bir cana kıymayı da bütün insanları öldürmek kadar büyük bir cinayet olarak değerlendirmiştir.

35- "Ey iman edenler! Allah’tan korkun, O’na yaklaşmaya vesile arayın ve O’nun yolunda çaba harcayın ki kurtuluşa eresiniz."

Yüce Allah bu âyette müminlere yalnız iman etmekle yetinmemelerini, Allah’a yaklaşmak için vesile aramalarını, yani farz, nâfile ve benzeri ibadetlerle O’nun sevgi ve rızâsını kazanmaya çalışmalarını emretmektedir.

44- "...İnsanlardan korkmayın, benden korkun da âyetlerimi az bir bedel karşılığında satmayın..."

Allah Teâlâ “İnsanlardan korkmayın, benden korkun” buyurarak menfaat karşılığında  âyetlerinin tahrif edilmemesini istemiş; âyetleriyle hükmetmeyenlerin küfre düştüklerini haber vermiştir.

Eğer bir kişi ilâhî hükmün doğruluğunu kabul ettiği halde buna aykırı bir hüküm verirse İslâm’ın dışına çıkmış olmazsa da imanına zulüm ve fısk karıştırmış olur.

54- "Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse bilsin ki Allah öyle bir kavim getirecektir ki Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler; müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı vakarlıdırlar; Allah yolunda cihad ederler ve hiç kimsenin kınamasından korkmazlar..."

Allah’ın kulunu sevmesinden maksat onun doğru yolu bulmasını murat etmesi, ondan razı olması, itaat ve ibadetlerine bolca sevap vermesi, onu övmesi ve hayırlı işlerde başarılı kılmasıdır.

Çalışma, ilerleme ve başarma hususunda Allah’ın yardımı daima onlarla beraberdir.

Samimi müminler;

Hak uğrunda koştururken hiçbir kimsenin kınamasından korkmazlar.

Allah yolunda yürürken din karşıtlarının muhalefet, eleştiri, itiraz ve alaylarına aldırış etmezler.

İslâm düşmanlarına karşı sert, dirençli ve tâvizsizdirler; maddî menfaatlere kapılmayacak kadar yüksek şahsiyete sahiptirler.

Yaptıklarına karşılık olarak insanlardan ne bir ödül ne de övgü veya teşekkür beklerler. Allah’ın rızâsını kazanmak için çaba harcarlar.

(Bu metin DİB Kur'an Yolu Tefsiri'nden istifade edilerek hazırlanmıştır.)

6.CÜZ/ DUA ÂYETLERİ

MÂİDE SÛRESİ

25- “(Rabbimiz)...Artık bizimle, o yoldan çıkmışların arasını ayır.”

(  رَبَّنَا) ...فَافْرُقْ بَيْنَنَا وَبَيْنَ الْقَوْمِ الْفَاسِقٖينَ

83- “...Rabbimiz! İman ettik, bizi hakka şahitlik edenlerle beraber yaz.”

“...Rabbenâ âmennâ fektübnâ mea’ş-şâhidîn”

...رَبَّنَٓا اٰمَنَّا فَاكْتُبْنَا مَعَ الشَّاهِدٖينَ