Kur’an-ı Kerîm’in müslüman Türk insanı tarafından anlaşılmasına mütevazi bir katkı sağlamak amacıyla hazırladığımız Kur’an Yolu isimli bu tefsirin müellifleri olarak, daha önce bir meâl çalışmasına katılmış, ilmî bir faaliyeti müşterek olarak yürütme ve bitirme tecrübesi edinmiştik.
Bu defaki çalışmamız esnasında uzmanlık alanlarımızın (tefsir, fıkıh ve fıkıh usulü, İslâm felsefesi ve İslâm ahlâkı) farklılık taşımasının da, Kur’an tefsirinin gerekleri bakımından önemli imkânlar sağladığını gördük. Bunun yanında ortak kitap çalışmasının zorluklarını ve bundan kaynaklanacak aksaklıkları asgariye indirebilmek için tedbirler aldık.
Mutlaka başvurulması gereken kaynakların, uyulması gereken ilkelerin ve metotların en başta belirlenmesi; her birimizin tefsirini yaptığı kısmın diğer üyelerce dikkat ve emek verilerek okunduktan sonra toplu müzakere, teklif, tenkit ve tashihe tâbi tutulması bu tedbirlerin başında gelmektedir.
Batı’da Kitâb-ı Mukaddes’in yorumu konusunda heyet olarak hazırlanmış birçok yayının mevcudiyetine karşılık, bildiğimiz kadarıyla İslâm dünyasında bir heyet tarafından yazılmış ve tamamlanmış Kur’an-ı Kerîm tefsiri bulunmamaktadır.
Bu açıdan bizim çalışmamızla bir ilkin gerçekleştiği söylenebilir. Ayrıca Kur’an Yolu’nun, Din İşleri Yüksek Kurulu üyeleri tarafından okunup tenkit süzgecinden geçirilmesi de esere yararlı katkılar sağlamıştır.
Eserin hazırlanmasında okuyucu kitlesi olarak farklı düzeylerde öğrenim görmüş insanlar dikkate alınmaya çalışıldı. Öncelikli olarak bir müracaat kitabı değil, baştan sona okunan, tekrar tekrar okunan ve üzerinde zihin yorulan, inanç, fikir ve hayata pratik katkı sağlayan bir tefsir olmasının daha yararlı olacağı düşünüldüğü için eser orta hacimde tutulmuş; ayrıca anlaşılır bir dilin kullanılmasına özen gösterilmiştir.
Öte yandan bazı konularda daha fazla bilgi sahibi olmak isteyenler için, en uygun yerlerde ayrıntılı bilgi verilmesinin yanında, duruma göre ilgili kaynaklara da göndermeler yapılmıştır. Tefsirin diğer özellikleri “Giriş” bölümünün sonunda “Bu Tefsir” başlığı altında açıklanmıştır; okuyucu açısından eserin daha verimli olabilmesi için söz konusu kısmın göz önünde bulundurulmasında yarar vardır.
Eserin meâl kısmının hazırlanması sırasında konuyla ilgili belli başlı çalışmalar da göz önünde bulundurulmakla beraber, yapılan tercihler tefsire verilen emeğin ürünü olarak şekillenmiştir. Meâle yansıtılamayan, ancak dikkate değer görülen mânalara ise tefsirde ayrıca işaret edilmiştir.
Aynı kelime veya ifadenin meâlin değişik yerlerinde -asıl mânayı değiştirmemek kaydıyla- farklı şekillerde çevrilmiş olması; bağlam farkı, ağırlıklı konuya riayet, edebî zevk gibi sebeplere dayalıdır. Bize göre bu usul meâl açısından bir zenginlik oluşturmaktadır. Elinizdeki yedinci baskının hazırlık aşamasında heyetimizce eserin tamamı gözden geçirilmiş, ihtiyaç görülen yerlerde bazı düzeltme ve iyileştirmeler yapılmıştır.
Bu vesileyle tespit, görüş ve önerilerini ileten saygıdeğer okuyucularımıza içtenlikle teşekkür ediyoruz. Kusursuzluktan söz etmek edebi aşmak olur. Yapılan her işte birtakım eksiklerin bulunması kaçınılmazdır.
Değerli okuyucularımızın, kusurların düzeltilmesi yönünde getirecekleri tenkit ve önerilere açık olduğumuzu belirtiyor, tefsirin milletimize yararlı olmasını yüce mevlâdan niyaz ediyoruz.