İbadet Yönü
Kurban ve hac günleri yaklaşıyor. Udhuyye / kurban bayramı biz Müslümanların iki büyük bayramından ikincisidir. Peygamber Efendimizden öğrendiğimiz şekliyle yerine getirmeye gayret gösteririz. İbadetlerde zaman ve mekan konusu önemlidir. Ramazan ayı hilal ile başlar ve biter, hac ise kabe, Arafat ve diğer ilgili mekanlarda yerine getirilir.
Kurban mali bir ibadettir. Kimler kesmekle sorumlu? Satışta nelere dikkat etmeliyiz? Kurban kesim esnasında nelerden sorumluyuz? Kesilecek hayvanın yaşı ne olacak? Bu ve benzeri sorular kurban ibadetini yerine getirirken zihin tazelememiz gereken konulardır. Son zamanlarda en çok karşılaştığımız sorulardan birisi de kişi kurban kesmese bunun yerine ihtiyaç sahibi birisine para verse olur mu? Şeklindedir. Yani belki gayet iyi niyetle sorulan örneğin düğün yapmakta olan bir gence kurban parası kadar para verse kurban yerine geçer mi? Diye soruluyor. Cevap: elbette olmaz. Çünkü ibadetin şekli şartları asgari olarak yerine getirilmek zorundadır. Bu itibarla ibadetler yerine getirilirken kendi düşüncelerimize göre değil, dinin öğrettiği ve Hz. Peygamberin uygulaması esas alınarak yerine getirilir.
Hikmet Boyutu
Her ibadetin bir fıkhi boyutu bir de hikmet boyutu vardır. Kurban ibadeti için özellikle konunun geniş olarak işlendiği kaynaklarda önemli ayrıntılar vardır. Mesela alimler kurbanlık olarak belirlenen hayvanın tüyünden ve sütünden istifade etmeyi uygun görmez. Aldığı bir kurbanlığı kişi kesmeden önce daha ucuzu ile değiştirirse aradaki farkı kendi nefsi için değerlendirmeyi uygun görmez. Yine kurbanlık hayvanın kesileceği yere götürülürken incitmeden götürülmesini öğütlerler. Bunlara benzer daha birçok detayın işlendiğini görürüz.
Bu ifade edilen davranışlar esasında kurban ibadeti ile birlikte kişilik ve kimlik inşa eden hususlardır. Kişi Allah için yaptığı her işe ihtimam gösterir. Bunu bize öğreten de öncelikle ibadetlerimizdir. Kurban kesme esnasında Efendimizden gelen haber ile biliyoruz ki iki ayeti okurlardı: Enam 79 ve 162. Ayetler. Bu ayetlere baktığımızda kişinin kurbanını kesmeden önce nefsine ve etrafına hatırlattığı bir husus var. Bunu da şöyle ifade edebiliriz: kurban kesmekteki amacım rabbime yönelmektir. Çünkü ayet bize hatırlatıyor ki bedenimizle ve malımız ile yaptıklarımız, hayatımız ve ölümümüz âlemlerin rabbi Allah içindir.
Kurban Ahlakı
İstisnasız tüm ibadetlerin hayata bakan yönü bize kazandırdığı veya kazandırması gereken ahlaki değerler vardır. Kurban ibadetinde teslimiyet, fedakârlık ve temizlik gibi değerler öne çıkar. Özellikle son yıllarda şehirleşme arttığı için kesim yerleri konusunda sıkıntılar oluşmaya başlamıştır. Kurban kesimi ile alakalı uygun mekânlar bulmakta zorlananlar kendi imkânları ile bu ibadeti yerine getirmeye çalışıyorlar. Bunun sonucunda sayısı az da olsa kurban bayramında tasvip edemeyeceğimiz görüntüleri de görüyoruz. Kurban kesen herkes öncesinde keseceği mahal hakkında gerekli tedbirleri almalı, sonrasında da kurbanın artıklarını asla ortalıkta bırakmamalıdır. Bu kurban ahlakı açısından çok önemlidir. İbadetler bir bütündür. Kurban ibadetinin rüknü usulüne uygun kesmektir. Ancak sonrasında da hem genel ahlaki kurallara hem de kurbana hürmeti hatırlatacak davranışlara dikkat etmeliyiz.
Kurbanda Vekalet
Kişi kurbanın kendisi kesebileceği gibi vekâletle de kestirebilir. Başkanlığımız Türkiye Diyanet Vakfı ile birlikte ülke içinde ve yurt dışında vekâletle kurban kesme çalışmasını yürütmektedir. İmkân olan her evde en az bir kurban kesmelidir. Bir hane halkının tüm hisseleri vekâlete verip bir tatil beldesine gitmelerini tavsiye edemeyiz. Vekâlet yoluyla kurbanlarını emanet edenler aynı zamanda hiç göremedikleri kardeşlerinin bayramlarını güzelleştirmektedirler. Dayanışma ruhunu güçlendiriyorlar. Özellikle Müslüman varlığının sayı olarak az olduğu ülkelerde bu çalışma büyük bir manevi güç olmaktadır. Bir başka güzelliği ise bu çalışmalar vesilesi ile Müslüman olan insanlara şahit olmaktayız. Alanda çalışan arkadaşlarımız çok kıymetli insan hikâyeleri ile dönmektedir. Rabbim huzurlu bir bayram nasip eylesin.