Manisa Müftülüğü

Manisa'da "Aileyi Ayakta Tutan Değerler" konuşuldu

Manisa İl Müftülüğü Aile ve Dini Rehberlik Merkezince "Ailede Sorumluluk Bilinci" konulu konferans düzenlendi.

Abone Ol

Diyanet İşleri Başkanlığınca yurt genelinde sürdürülen "Değerleriyle Güçlü Ailem" projesi kapsamında Manisa İl Müftülüğü ev sahipliğinde "Ailede Sorumluluk Bilinci" konulu konferans düzenlendi. Konferansa, Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi ve Ankara  Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İhsan Çapçıoğlu konuşmacı olarak katıldı.

Tarihi Bedesten Salonunda gerçekleştirilen programın açılışında konuşan İl Müftüsü Şükrü Kabukçu, "Diyanet İşleri Başkanlığımızın yürüttüğü birçok çalışma var, ama bunların en önemlilerinden bir tanesi hiç şüphe yok ki aileye yönelik yapılan çalışmalardır. Hani meşhur güzel sözlerdendir; 'Ailemiz son kalemiz' hamdolsun zamanın tüm fesadına rağmen, bir takım sıkıntılar aksamalar olmasına rağmen aile kurumumuz elhamdülillah ayakta duruyor." dedi.

Prof. Dr. İhsan Çapçıoğlu ise ailede yetişkin sorumluluğunun, yetişmekte olanların sorumluluğundan çok daha fazla olduğununa vurgu yaparak anne babanın birbirleriyle ve çocuklarıyla olan iletişimlerinde söz ve davranışlarında tutarlı davranmalarının çocuklarına sorumluluk bilinci kazandırmada önemli bir etken olduğunu söyledi. ,

Bilginin bilince dönüşmediğinde davranışa aktarılamadığını söyleyen Çapçıoğlu, "Eşler kendi aralarında ya da çocuklarla olan sorunlarda Peygamberimiz böyle bir durumda ne yapardı sorusunu kendimize her daim sormalıyız." dedi.

Çapçıoğlu, "Sorumluluk kültürü gelişmeyen ailelere baktığımızda çoğunlukla anne babanın ya da çocukların inatlaşmasının yattığını çalışmalar bize gösteriyor. İnatlaşmak yerine birbirini anlamaya çalışmak çok önemli bir yaklaşım. Konuşmamanın, iletişim kurmamanın, meseleyi anlayıp doğru analiz etmemenin neticesi bunlar. Sorumluluk kazandırırken sürekli iletişim halinde olmak önemli. İletişim yoksa kapalılık var, gizem var, sorun var. İletişim olmayınca sorun gittikçe büyümeye başlıyor ve sorun bir türlü kabullenilmiyor. O zaman iki taraf birbirini suçlamaya başlıyor. Eskilerin deyişiyle ateşi kıvılcımken söndürmek önemli." diye konuştu.

Sorumluluk deyince en büyük örneğin Hz. Peygamber (sav)’in üç özelliğiyle öne çıktığını anımsatan Çapçıoğlu, "Birincisi Hz. Peygamber hiçbir zaman suçlayıcı bir dil kullanmamıştır. Hatalı ve yanlış olan durumu kişilere değil davranışa vurgu yaparak genel ifadelerle anlatmış, rencide edici davranmamıştır. İkincisi bu üslup incitici olmadığı için, insanları kendisine sevgi ve ülfet beslemelerine vesile olarak yaklaştırmıştır. Üçüncü olarak da kendisi ve toplum için önce kendisinin yapması gerekenlere odaklanmış, beklentili değil umutlu olmayı tercih etmiştir. En kötü durumda bile umutvar olup hep bir çözüm yolu aramış, umudunu taze tutacak yol ve yöntemler bulmuştur. İman varsa imkan vardır deyip sorumluluk sahibi olan insanın önce kendi yapacaklarına karşı sorumlu olduğunu bize en güzel örnekliğiyle göstermiştir." diyerek konuşmasını tamamladı.