Mekke'de düzenlenen Miraç Gecesi özel programı, Cidde Din Hizmetleri Ataşeliği ve Mekke Umre Ekip Başkanlığı tarafından organize edildi. Programa yaklaşık 700 umreci ve Mekke’de yaşayan bazı Türk vatandaşları katıldı.
Programda, T.C. Riyad Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri Prof. Dr. Ramazan Muslu, T.C. Cidde Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Ahmet Oğuz, Ticaret Ataşesi Ahmet Güneş, Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğü Umre ve Kudüs Ziyaretleri Daire Başkanı Muhammed Zeyd Özel, Mekke Umre Ekip Başkanı Ömer Erden, Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı ve Mekke Fetva ve İrşat Koordinatörü Doç. Dr. Mustafa Çakır, Fetva ve İrşat Ekibi Üyeleri, kafile başkanları ve din görevlileri umrecilerle bir araya geldi.
Programın açılış konuşmasını Mekke Umre Ekip Başkanı Ömer Erden yaptı. Erden, katılımcıların kandilini tebrik etti ve programın hayırlara vesile olmasını diledi. Ardından, T.C. Riyad Din Hizmetleri Müşaviri Prof. Dr. Ramazan Muslu, kandil gecelerinin önemine ve bu özel gecelerin nasıl değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekerek katılımcıların kandillerini tebrik etti ve organizasyona katkı sağlayan herkese teşekkür etti.
Programda, T.C. Cidde Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Ahmet Oğuz, Hz. Peygamber’in (sas) İsra ve Miraç mucizelerine değindi. Özellikle, İslam davetinin zor zamanlarından biri olan "Senetü’l-Hüzün" yılında, Peygamberimizin en büyük destekçileri Hatice validemiz ve amcası Ebu Talib’i kaybettiğini hatırlatarak, bu dönemde Rabbimizin lütfu ile Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya yapılan gece yolculuğu (İsra) ve göklere yükseltilmesi (Mi’rac) olaylarının önemine dikkat çekti. Oğuz, İsra ve Mi’rac’ın, Allah’a kul olmanın, yücelmenin ve insan olmanın yolunu gösterdiğini belirtti.
Oğuz, Mi’racın insanlığa sunduğu üç büyük hediyeyi de vurguladı. Bunlardan ilki, her müminin Mi’rac’a çıkmasına vesile olacak olan namazdı. İkinci hediye ise, Allah’a şirk koşmayan ve iman üzere vefat edenlerin cennete girmesiydi. Üçüncü hediye ise, Bakara Suresinin son iki ayetiydi; bu ayetlerin, her mümine Allah ile olan bağını hatırlattığını ve güvence altına aldığını söyledi.
Mi’racın bir diğer önemli hatırlatmasının da Mescid-i Aksa olduğuna değinen Oğuz, Mescid-i Aksa’nın özgürlüğü olmadan Müslümanların ruh ve gönül özgürlüğünün de olmayacağını belirtti. Ayrıca, Mi’rac’ın, Mescid-i Aksa bilincini artırarak, işgal ve zulmün ortadan kaldırılması için bir vesile olmasını temenni etti.
Son olarak, Oğuz, Mi’rac’ın sadece geçmişteki göklere uzanan yolculuk değil, bugün iç dünyamıza doğru devam eden bir yolculuk olduğunu ifade etti. Filistin ve Gazze başta olmak üzere, savaş ve zulmün kol gezdiği İslam coğrafyasındaki güven, huzur ve emniyetin, Miraç değerlerinin benimsenmesiyle sağlanabileceğini vurguladı. Konuşmasını, ülkemiz ve İslam âlemi için hayırlı dileklerde bulunarak sonlandıran Oğuz, Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de meydana gelen yangın faciasında hayatını kaybedenler ve tüm şehitler için dua etti ve Yüce Allah'tan ülkemizi ve İslam alemini bu tür afetlerden muhafaza etmesini diledi.
Ardından Uluslararası Müslüman Topluluklarla Dayanışma Vakfı (MÜSDAV) Itrî Kültür ve Sanat Grubu tarafından ilahiler okundu.
Mekke’deki program, Manisa İl Müftüsü ve Mekke Fetva ve İrşat Ekibi Üyesi Şükrü Kabukçu tarafından yapılan hatim duası ve tatlı ikramıyla sona erdi.
Medine
Öte yandan Medine Umre Ekip Başkanlığı da benzer bir kandil programı düzenleyerek, katılımcılara aynı manevi atmosferi sundu.
Programda, Medine Umre Ekip Başkanı Dr. Yusuf Ay’ın açılış konuşmasının ardından, Giresun İl Müftüsü ve Medine Fetva ve İrşat Ekibi Üyesi Selçuk Kılıçbay, Mi’racın anlamı üzerine konuştu. Programda Kur'an-ı Kerim tilaveti ve ilahi dinletisi yer aldı. Dua kısmında ise Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı ve Medine Fetva ve İrşat Koordinatörü Mehmet Zahir Doğan söz aldı.
Program, tatlı ikramları ile sonlandı.
Her iki program da katılımcılara unutulmaz bir deneyim yaşattı ve Miraç gecesinin ruhunu hissettirdi.