1. Selâmdan Sonra okunacak Dua
Sahabeden Abdullah ibn Mesûd, Peygamberimizin şu duayı üç defa okuyan kimsenin günahlarının bağışlanacağını söylediğini bildirmiştir: ِ
أَسْتَغْفِرُ اللهَ العَظِيمَ الَّذِي لَا إلهَ إلّا هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ وَأَتُوبُ إلَيْهِ
okunuşu: “Esteğfirullâhe’l-āzîmellezî lâ ilâhe illâ hüvel-hayyül-kayyûmü ve etûbü ileyhi.”
Anlamı: “Ulu Allah’tan bağışlanmamı dilerim ki O’ndan başka ilâh yoktur. O, diridir ve kayyumdur. O’na tövbe ederim.” (Hâkim, Dua, I, 511)
Selâmdan sonra bu duayı üç defa okuyan kimse her gün günahlarına tövbe etmiş olur. Bu duadan sonra,
اَللَّهُمَّ أَنْتَ السَّلَامُ وَمِنْكَ السَّلَامُ تَبَارَكْتَ يَا ذَا الْجَلَالِ وَالْإكْرَامِ
okunuşu: “Allahümme ente’s-selâmü ve minke’sselâmü tebârekte yâ ze’l-celâli ve’l-ikrâm.”
Anlamı: “Allah’ım! Sen selâmsın. Selamet de sendendir. Ey celâl ve ikrâm sâhibi! Sen münezzehsin, sen yücesin” duasını okumuştur. (Müslim, Mesâcid, 135; Tirmizî, Salât, 224; Ebû Dâvud, Salât, 360 )
Farzın sonunda bu duadan sonra Peygamberimize salât ve selâm getirilir (Allâhümme salli alâ Muhammed denilir).
Sonra tesbihâtta bulunulur, e’ûzü besmele çekilir ve ayete’l-kürsî (Bakara sûresinin 255. ayeti) okunur.
2. Tesbihât
Otuz üç defa سُبْـحَانَ اللهِ “Sübhânellah (Allah’ı noksan sıfatlardan tenzih ederim)”,
Otuz üç defa الْحَمْدُ للّهِ “Elhamdülillâh (her türlü övgü Allah’a mahsustur)”,
Otuz üç defa اللَّهُ أَكْبَرُ “Allâhü ekber (Allah, en büyüktür)” denir.
Sonra; لَا إلَهَ إلَّا اللَّهُ وَحْدَهُ لَا شَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ، وَلَهُ الْحَمْدُ، وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
okunuşu:
“Lâ ilâhe illâllâhü vahdehû lâ şerîke leh. Lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü ve hüve ‘alâ külli şey’in kadîr.” Anlamı: “Allah’tan başka ilâh yoktur, sadece O vardır. O’nun ortağı yoktur. Mülk O’nundur, her türlü övgü O’na mahsustur, O her şeye gücü yetendir” duası okunur.
Ebu Hüreyre (ra), Hz. Peygamberin(sas) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
“Kim her namazdan sonra otuz üç defa sübhânellah, otuz üç defa elhamdülillah, otuz üç defa da Allahu ekber, der –Bu doksan dokuz eder- ve; “Lâ ilâhe illallâhu vahdehû lâ şerîke leh. Lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü ve hüve ‘alâ külli şey’in kadîr; (Allah’tan başka ilâh yoktur; birdir, ortağı yoktur. Mülk de O’nundur, hamd de O’nundur. O, her şeye kadirdir) derse; günahları denizin köpüğü kadar da olsa affolunur.” (Müslim, Mesâcid, 146)
Sahabenin fakirleri Hz. Peygambere gelerek; “Varlık sahipleri yüksek dereceleri ebedî / ölümsüz cenneti alıp gittiler; zira hem bizim gibi namaz kılıyor ve oruç tutuyorlar, hem de fazla malları ile hac ve umre yapıyorlar, cihad edip sadaka veriyorlar” dediler.
Resûlullah; “Size bir şey öğreteyim mi? Onu yaptığınız takdirde sizi geçenlere yetişir ve sizden sonrakileri geride bırakırsınız, sizin yaptığınızın aynısını yapmadıkça sizden faziletli olamazlar” buyurdu.
Onlar da “Evet Ey Allah’ın Resûlü” deyince; “Her namazın arkasından otuz üç defa sübhânellah; otuz üç defa elhamdülillah; otuz üç defa da Allahu ekber, dersiniz” buyurdu. (Müslim, Mesâcid, 142) Resûlullah (sas) şöyle buyurmuştur:
“İnsanı koruyan öyle kelimeler vardır ki, her farz namazdan sonra onları söyleyenler yahut onları yapanlar, elleri boş dönmezler: Otuz üç defa sübhânallah, otuz üç defa elhamdülillah, otuz dört defa da Allahu ekber.” (Müslim, Mesâcid, 144)
Namaz bittikten sonra bir Müslüman, gönlünden geçirdiği şekilde dilek ve temennilerini yüce Allah’a iletebilir, bu bir duadır. Bu duada gönül, samimiyet ve ihlas önemlidir. Bazen kelimelere dökülmediği hâlde, gözyaşları ile bezenmiş dualar daha da bir anlam ifade eder. Riyadan uzak, hürmet ve vakarla yüce Allah’a yalvarma, duanın kabulü için önde gelen şartlardır. Namazlardan sonra Hz. Peygamberden bazı dua örnekleri nakledilir. Bunların dışında da bir mü’min istediği biçimde Allah’a duada bulunabilir. Ancak örnek olması açısından Hz. Peygamberden bazı dua metinleri nakledeceğiz. Peygamberimizden belirli zamanlarda yaptığı nakledilen bu dualar her namazın sonunda yapılabilir.