DİYANET HAC-UMRE

Ödüllü organizasyonun görevlileri Diyanet Haber'e konuştu

Diyanet İşleri Başkanlığı 2024 Yılı Hac Organizasyonu’nda görevli personel unutulmaz anları Diyanet Haber'e anlattı.

Abone Ol

Hac farizası için dünyanın dört bir yanından mübarek beldelere gelen Müslümanlar, vazifelerini yerine getirerek hacı oldu.

Diyanet İşleri Başkanlığı 2024 Yılı Hac Organizasyonu da yıla damga vurarak Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığınca birincilik ödülüne layık görüldü.

Organizasyonun çeşitli kademelerinde görev yapan personel ise süreçteki unutulmaz anları Diyanet Haber ile paylaştı.

Tokat'tan Kadın İrşat Görevlisi olarak hacca gelen Kur'an Kursu Öğreticisi Azize Öztürk, yazılı ve mülakat sınavı sonrası hacda görevlendirildiğini belirterek eğitim semineri süreci sonrasında hacı adaylarıyla tanıştığını söyledi.

Kutlu beldelerdeki hacılara hizmet etmekten duyduğu memnuniyeti ifade eden Öztürk, güne hacılarla başladıklarını, gün boyu hacıların soru ve sorunlarıyla ilgilendiklerini ve irşat çalışmalarında bulunduklarını kaydetti.

Arafat Vakfesi sonrası Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın artık hacı oldunuz demesiyle hacılarla yaşadığı duyguyu unutamadığını vurgulayan Öztürk, "O anda hacı olduğumuzu hissettik. Hacılarımızın ibadetlerini yaptırmak, hacılarımızı kolumuza takmak, tavafta, cemerat yürüyüşünde, orada bütün din görevlisi arkadaşlarımızın, kafile başkanlarının, kadın irşat sorumlularımızın sürekli bir koşturmaca içerisinde olması, başka bir ülkede, başka bir toprakta kendi insanımıza bu güzel hizmeti sunmak ve bu kıymetli bayrağı göğsümüzde taşımak çok anlatılmaz." diye konuştu.

Antalya’dan Kafile Başkanı olarak hacca gelen Antalya İl Müftü Yardımcısı Ramazan Özgün Türkmen, görevin tebliği sonrası grup hocalarıyla koordine olarak hacıların eğitim seminerleri ve bilgilendirme toplantılarıyla hac yolculuğuna hazırlandığını ifade etti.

Türkmen, "Önceliğimiz hacılara hizmet. Efendimiz (sas)’in ifadesiyle 'Hayra vesile olan hayrı yapmış gibidir' düsturuyla çalışıyoruz. Hac ibadetini en iyi şekilde, hac menasikine uygun olarak yaptırmanın gayreti içerisindeyiz. Öncelikli görevimiz hacının ibadete yoğunlaşmasını sağlamak." dedi.

Hacıların soru ve sorunlarıyla birebir ilgilendiklerini belirten Türkmen, "Burada en büyük kazancımız hayır dua almak. Sonuçta mavi yelekli görünce hacımız bir sığınak olarak görüyor ve koşarak geliyor. Onların o gözlerindeki sevinç parıltısı bizim için dünyalara değiştirilmez." şeklinde konuştu.

Ankara’dan din görevlisi olarak hacca gelen Müezzin Kayyım Veysel Tosun, ikinci kez hac organizasyonunda görev aldığını belirterek "10 yıl sonra böyle bir göreve gelmek bizi memnun etti. Gelmeden hacılarımıza irşatlarımızı daha iyi yapabilme adına ilmi çalışmalar yaparak manevi olarak kendimizi hazırladık. Burada bir gün önce planladığımız programları uygulayarak hacımızın ibadetlerini sahih bir şekilde yapabilmesi için gayret gösteriyoruz." dedi.

Her konuda hacılara rehberlik ettiklerini dile getiren Tosun, hacıları bazen hastaneye bazen alışverişe götürdüklerini söyleyerek unutamadığı anları şöyle dile getirdi:

"Bir hacı teyzemizi kafileden ayrı umre tavafına götürdüğümde kabeyi gördüğünde ilk duasını bize etmişti. Bir teyzemizi de hastaneye götürdüğümde oradaki sistemi görünce ‘Bunu ancak Türkiye Cumhuriyeti Devleti yapar’ dedi. Bu gerçekten de devletimizin Diyanet İşleri Başkanlığımızın gücünü göstermektedir."

Hac Organizasyonu’nda Tercüman olarak görev yapan Uzman İmam Hatip Cengiz Acer, "Otellerin kiralanması, hacının yerleştirilmesi, hacının rahatlığı açısından Araplarla olan diyaloğu sağlıyoruz." dedi.

Hacı gelmeden bütün odalardaki eksikliklerin giderilmesini sağlayarak hacılar için hazırladıklarını belirten Acer, "İlk geldiğimiz günden bugüne yoğunluğumuz bitmedi. Tabi ki hacdayız ve hac ibadetimizi de yapacağız, bu sorumluluğumuz var ama asıl önceliğimiz hacıya nasıl hizmet edebiliriz noktasında mesai mefhumu gözetmeksizin 24 saat hacıların ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz. Hamdolsun Diyanet İşleri Başkanlığımız hac organizasyonda birinci oldu. Yani görevli olan bütün arkadaşlarımız tabiri caizse kendilerini unutmuşlar, hacının ihtiyacına, hacının hizmetinde gece gündüz koşturuyorlar. Hamdolsun bu da bizim için büyük bir iftihardır. Hac meşakkattir, yolculuk meşakkattir ama hacının bir ihtiyacını gidermek, onun yüzündeki o tebessümü görmek insanı son derece mutlu ediyor ve tüm yorgunlukları da unutturuyor. Hamdolsun böyle bir görev yapıyoruz." şeklinde konuştu.