İstanbul Ümraniye İlçe Müftülüğü’ne bağlı İlim Sarayı Camii’nde gerçekleştirilen programda konuşan Diyanet İşleri Başkanlığı Başkanlık Müşaviri, TDV Mütevelli Heyeti Üyesi ve Yurtlar ve Sosyal Tesisler İktisadi İşletmesi Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Fatih Kurt, Hz. Muhammed’in (sas) müjdesine vesile olan ecdadı hayırla yad etmek, Kudüs'ün özgürlüğü için dua etmek ve tüm şehitlerimize rahmetle dualar göndermek amacıyla ülke genelinde sabah namazında bir araya gelindiğini ifade etti.
“Fatih Sultan Mehmet Han’ın İstanbul’a girişi, Allah Resul’ünün Mekke-i Mükerreme’ye girişindeki tevazuya benzer” diyen Fatih Kurt şöyle konuştu:
“İnsanlar, Fatih Sultan Mehmet’in kumandan olduğunun farkına varmayıp Akşemsettin’e hürmet ettiklerinde, Akşemsettin parmağıyla padişahın Fatih olduğunu işaret etmiştir. Sultan Fatih ise kendisine gösterilen hürmeti hocasına göstermeye davet etmiştir. Fatih Sultan Mehmed, Allah’ın lütfettiği bu fethi bir büyüklenme vesilesi yapmamış ve tevazuyla İstanbul’a girmiştir. Fetih sonrasında kimsenin yaşam hakkına, huzuruna, hayatına kastetmemiştir.
Tarihin hiçbir döneminde Müslümanlar, günahsız insanları, silah çekmeyen masum sivilleri katletmemiştir. İstanbul’un, Mekke’nin ve Kudüs’ün fethinde herkesin yaşam hakkı korunmuştur. Bugün zalim İsrail’in yaptığı gibi şehirleri katletme, ibadethaneleri yıkma, çocukları öldürme, masum annelerin hayatlarını sonlandırma gibi eylemler İslam tarihinde asla yer almamıştır.
Değerli cemaatimiz, Sultan Fatih 21 yaşında genç bir komutandı. O yaşa kadar kendisini iyi hazırlamış, ilim tahsilinde ihmalde bulunmamış, birçok ilmi öğrenmiş, birçok dili konuşabilen gayretli bir gençti. Dolayısıyla Fatih olabilmek, yürek ve gönül fetihleri gerçekleştirebilmek demektir. Lider olmanın yolu, kendimizi iyi yetiştirmekten, ilim tahsilinden taviz vermemekten geçer. Ülkemizin dört bir yanında bu anlamlı programımıza katılım sağlayan öğrencilerimize ve vatandaşlarımıza teşekkür ederiz.”
Namaz sonrası vatandaşlar öğrencilerle birlikte ellerini semaya açarak Filistin’de acılarının sona ermesi ve Kudüs’ün kurtuluşu için dualar ettiler.