Osmanlı döneminde camilerde namaz kılınması yanında Kur’ân’dan çeşitli sûrelerin okunmasına da özel bir önem verilmiştir. Bu sebeple camilerde Kur’an okuyucusu olarak görevliler tayin edilmiştir. Bu görevliler arasında en çok bilinen Cüzhanlardır.
Cüzhan ne demektir?
Hân, Farsça okuyan anlamına gelen bir kelimedir. Kur’an’ın bir cüzünü okumakla ve hatim indirmekle görevli kişiye de cüzhan denirdi.
Cüzhan, görevlendirildiği camide Kur’an’dan namazlardan önce veya sonra bir cüz okurdu.
Cüzhan-sermahfil'in görevi nedir?
Cüzhan-sermahfil, cüzhanların başı olup onların yöneticisidir.
Cüzhan-noktacı'nın görevi nedir?
Cüzhan-noktacı, cüzhânların gözetim ve denetiminden sorumludur ve onları kontrol etmek amacıyla, her seferinde Kur’an’ın ne kadarının okunduğunu işaretlemekle görevlendirilmiş kişidir.
Cüzhanlarda aranan özellikler nelerdir?
Süleymaniye Vakfiyesinde cüzhanların Sâlih, Ehl-i Kur’ân, tilâveti hoş kişilerden olması gerektiği belirtilmiştir.
Kanûnî Sultan Süleyman’ın Süleymaniye Külliyesi Vakfiyesi’n de Süleymaniye Camii’nde cüzhânların toplam sayısı 120 olarak geçmektir. Bunlar 30’ar kişilik dört gruba ayrılıp, iki grup sabah namazından sonra, diğer iki gruptan biri öğle, diğeri ikindi namazlardan sonra toplanarak, Kanûnî Sultan Süleyman’ın dünya ve âhirette saâdete ulaşması, arzu ve dileklerinin yerine gelmesi ve mânevî makamının yükselmesi için, Tecvid ve kıraate uygun şekilde Kur’ân’dan birer cüz okumak için görevlendirilmişlerdir. (Süleymaniye Külliyesi Vakfiyesi, s. 98-100; Kürkçüoğlu, a.g.e., s. 34)
Mimar Sinan dönemi klasik eseri olan Rüstem Paşa Camii Vakfiyesinde ise camide görevli olan cüzhan sayısı 27’dir.