Erzurum İl Müftülüğü tarafından "Mevlid-i Nebi ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası" etkinlikleri kapsamında "Peygamberimiz ve Şahsiyet İnşası" konulu konferans düzenlendi.
Erzurum İl Müftülüğü Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferans programına vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan sinevizyon gösterimiyle devam etti.
Programın açılışında konuşan İl Müftüsü Dr. Rüstem Can, Peygamber sevgisinden bahsederek tüm katılımcılara teşekkür etti.
Ardından kürsüye davet edilen Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ağırman tarafından sunulan "Peygamberimiz ve Şahsiyet İnşası" temalı konferans ilgiyle takip edildi.
Prof. Dr. Ağırman, "Orta Arabistan’da, Hristiyan bir topluluk olan Ta’y kabilesinin reisi Adiy’in, Efendimizle olan münasebetini kendi dilinden aktarıyorum. 'Medine’ye gittim. Muhammed mescitten çıktı. Beni çok güzel karşıladı ve beni evine davet etti. Yolda karşılaştığımız yaşlı bir kadınla konuştu, onunla yakından ilgilenerek derdini dinledi ve meramını giderdi. Ben içimden, bu kişi bir kral olamaz zira krallar vatandaşla bu kadar yakından ilgilenmezler diye geçirdim. Evine varınca toprak bir zemin, yerde bir hasır ve bir adet minder gördüm. Beni mindere buyur ederek kendisi de yere oturdu. Beni İslam’a davet etti. İslam dini ve Hristiyanlığın Reküsi mezhebi üzerine karşılıklı konuştuk. Gördüm ki benim dinimi benden daha iyi biliyor. Dediğim her şeye yumuşak dille cevap verdi. Sonunda İslam’ı kabul ettim. Beni Ensar’dan birinin evine gönderdi bir hafta orada kaldım. Yine beni kendi kabileme reis tain etti.' Kıymetli Hocalarım işte şahsiyet inşası tam da budur. Siz değerli hocalarım de bu toplumun örnek şahsiyetlerisiniz, insanlar sizleri örnek alarak İslam’ı tanıyacak, öğrenecek ve öğretecek. Sizler toplumun tuzusunuz, tuz olmadan toplumun tadı olmaz." dedi.
Ağırman sözlerine şöyle devam etti:
"Peygamber Efendimiz (sav) çevresindeki insanları çok iyi tanıyan ve bu insanlara nasıl görev vereceğini iyi bilen bir öğretmen ve idarecidir. Mesela Zeyd’din yapabileceği bir şeyi Enes’ten, Enes’in yapabileceği bir şeyi de Zeyd’den istememiştir. Mekke’den Medine’ye muallim göndereceği zaman Ebubekir (ra), Ömer (ra), Osman (ra), Ali (ra), Zübeyr (ra), Sâd b. Ebu Vakkas (ra), Ebu Ubeyde (ra) gibi sahabiler vardı, ama O, bu işte mahir olan Mus’ab b. Umeyr’i gönderdi.Yine aynı şekilde Habeşistan’a Cafer B. Ebu Talib’i gönderdi. Orduya komutan görevlendireceği zaman Ebu Ubeyde b. Cerrah’ı, Amr b. Âs’ı, Halid b. Velid’i komutan yaptı. O, işi her zaman ehline verdi."