Hatay İl Müftülüğü Aile ve Dini Rehberlik Bürosu tarafından İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’nin katılımı ile "Modern Çağın Sorunu Baba Yoksunluğu" konulu konferans düzenlendi.
Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Konferans Salonunda düzenlenen programa, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Veysel Eren, Hatay Vali Yardımcısı Emin Kaymak, İl Müftüsü Mevlüt Topçu, diğer protokol üyeleri, din görevlileri ve vatandaşlar katıldı.
Açılış konuşmasını İl Müftüsü Mevlüt Topçu’nun yaptığı programda, selamlama konuşmaları sırasıyla Hatay Vali Yardımcısı Emin Kaymak ve Hatay MKÜ rektörü Prof. Dr. Veysel Eren tarafından gerçekleştirildi.
Babanın çocuğun hayatındaki yerinin önemine dikkat çeken Köse, "Dünyaya geldiğinde çocuğun ihtiyaç duyduğu ilk hayati varlık annedir. Bütün varlıklarda anne besleyip büyüten ve bunu yaratılış gerçekliğine bağlı bir rol olarak doğallık içinde yani herhangi bir öğrenmeye gerek kalmaksızın yerine getiren bir varlıktır. Bu, bütün canlı varlıklar için geçerli bir kanundur. Ancak çocuğun hayatı içinde babanın çok önemli bir yeri vardır. Babası tarafından velayet görevinin ihmal edilmesi sadece çocukların gelecekteki hayatının bütün alanlarında olumsuz bir etki olarak kalmamakta aynı zamanda toplumsal hayatı da olumsuz yönde etkilemektedir." şeklinde konuştu.
Sözlerinde anne ve babanın görevlerine değinerek devam eden Köse, "İslam hukukunda ilke olarak çocuğun velayeti babaya, hidanesi anneye aittir. Velayet, daha çok çocuğun şahsi ve mali haklarının korunması, hayata hazırlanıp yetiştirilmesi için gereken eylem ve tedbirler; hidane ise onun bakımı, gözetimi ve terbiyesi ile ilgili kavramlardır. Bu rol organizasyonu çocuğun ihtiyaçları ve erkeklik-kadınlık normları ile ilgilidir. Babanın onun hayata hazırlanmasında daha basiretli olabileceğinden hareketle velâyet yetkisi kendisine; büyüme çağında en fazla ihtiyaç duyduğu enerjinin şefkat olması ve bunun da ancak hakkıyla anneden temin edilebileceği için hidanesi ona bırakılmıştır." dedi.
Rektör Köse, "İş ile aile arasındaki dengeyi kurmak esastır. Allah herkesin rızkını üzerine aldığından bu konuda endişeye yer yoktur. İhtiyaç duyduğunda çocuklarının yanında olabilmek en kıymetli uğraştır. İş ve kariyeri bir varoluş mücadelesine çevirip ailedeki asli sorumluluklardan taviz vermek huzurdan vaz geçmektir. Bu ihmalin karşılığı, dünyada yürek ağrısı, ahirette de ateştir. Diğer yandan, hiç kimse ailesini kurtarmadan dünyayı, daha dar anlamda söylemek gerekirse ümmeti kurtarma derdine düşmemelidir. Bu dinin sahibi vardır. Dolayısıyla ilk sorumluluğumuzun yakınlarımıza olduğunun bilincinde olmamız gerekir. Yakınlar içinde ilk sıradakiler ise aile fertleridir. Herkes bu konuda üzerine düşeni yaparsa halka halka temiz bir toplum inşa etmiş oluruz." ifadelerine yer verdi.
Program hediye takdimi ve hatıra fotoğrafı çekimi ile sona erdi.