Burdur Kültür Merkezinde gerçekleştirilen konferansa Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yasin Pişgin konuşmacı olarak katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan İl Müftüsü Ali Hayri Çelik, vatanın sıradan bir toprak parçası olmadığını, canla alınıp canla verilen, bedeli kanla ödenen bir kara parçası olduğunu dile getirdi.
Müftü Çelik, "Bize emanet edilen bu vatan, nice canların verilmesi ve hanelerin sönmesi karşılığında alınmıştır. Ecdadımız bizlere dünyanın öyle verimli ve bereketli topraklarını emanet etmiş ki bu toprakların bir bedeli var. Tarih boyunca bu topraklar uğruna nice şehitler vermişiz. Vatanımızı milli birlik ve kardeşlik ruhu ile savunmuşuz. Bu asil millet her zaman vahşet ve zulmün karşısında yer almıştır. Ecdadın iman ruhu ve ila-i kelimetullah davasını gençlerimize anlatmamız gerekiyor." dedi.
Sonrasında kürsüye gelen Prof. Dr. Yasin Pişgin, vatan, millet ve mukaddesat için canını feda eden tüm şehitleri rahmetle anarak "Onlar ebediyete gönderdiğimiz yiğitlerimizdir. Vatan topraklarımızda özgürce ibadetlerimizi yapabiliyorsak, rahatça bu salonda bir araya gelebiliyorsak hayatını feda eden şehitlerimiz sayesindedir. Her gün okuduğumuz Fatiha Suresinde kendisine nimet verilenlerin yoluna ilet diye dua ediyoruz. Aslında o dua ile peygamberlerin, şehitlerin, salihlerin, sıddıklarından yolundan gitmeyi istiyoruz. Aslında hepimiz şehit adayıyız." ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Pişgin, "Bugün tarihin görmediği en büyük vahşeti, soykırımı ve insanlık dramını izliyoruz. İnsan hakları, çocuk hakları, hayvan hakları gibi konularda Avrupa’yı ve Batı’yı örnek alıp onlardan medet umanlar için Batının tüm manifestoları, tüm aforimaları tüm medeniyet retorikleri çökmüştür. Kimse batıdan bir iyilik ve hayır beklemesin. Yeryüzüne iyiliği, adaleti hakkı ve hakikati getirecek yegane millet biziz. Bizlerin ayağa kalkmasıyla dünya rahat nefes alacak, hukukla tanışacaktır." dedi.
Son günlerde dünyada kaçırılan çocuk sayısının gündeme geldiğini Siyonistlerin sapkın düşüncelerinde çocuk kanlarıyla ayinler yapıldığının ortalığa döküldüğüne dikkat çeken Yasin Pişgin: şunları kaydetti.
"Çocuk kanlarıyla beslenen İsrail Siyonizmi on bin çocuğu katletmiş, hastaneleri vurmuş, güvenli ilan ettiği kampları vurmuş, kabir kazan kazıcıları öldürmüş, sahilde oynayan çocukları parçalamıştır. Kendi değerlerinde kendinden olmayan herkesin öldürülmesi gereken bir hayvan olarak görmektedir. Bugün avcılar toplanıp kutuplara gitseler on bin yavru pengueni, on bin kutup ayısını vursalar tün dünyadaki insan hakları savunucuları, hayvan hakları müdafa edenleri toplanırlar o avcılara yatacak bir toprak parçası bırakmazlar. Ama on bin çocuk öldü hiç kılları kıpırdamıyor. Bu kadar mı his yoksunusunuz? Akif’in ifadesiyle, bu kadar mı ruhsuz oldunuz.
Siyonist İsrail’den Arz-ı Mev’ud vaadedilmiş topraklar ideolojisini silmeden yeryüzünde barışı tesis edemezsiniz. Güneydoğu Anadolu bölgesinde Elazığ’a kadar olan doğu Anadolu havzasında gözleri var. Direk bizimle mücadele edemedikleri için Güneydoğumuzda paravan devlet kurarak kendilerince vaadedilmiş topraklar efsanesine ulaşmak istiyorlar. Onun için on yıllardır o topraklardaki Filistinlileri öldürmeye devam ediyorlar. Bizim devlet olarak güçlü olmamız lazım. Mazlum milletler bizi kurtarıcı olarak görüyorlar. Niçin Avrupa’da İslam’ın kutsal kitabı Kuranı Kerim Türkiye Cunhuriyeti devletinin Büyükelçilikleri ve konsoloslukları önünde yakılıyor. Çünkü Avrupda iyi biliyor ki İslam’ın kalesi ve temsilcisi Türkiye’dir. Onun için bizim çok çalışmaya ihtiyacımız var. Birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Zira yeryüzü bizi bekliyor."
Konuşmasını tamamlayan Yasin Pişgin’e Burdur Valisi Türker Öksüz tarafından günün hatırası olarak plaket takdim edildi.