Ramazan: İyilik Ayı

Abone Ol

Ramazan ayı her yıl bizi yenilemeye gelir. Kirlerimizden arındırmaya, günahlarımızdan temizlemeye, bizi özümüze döndürmeye. Oruç gibi özel bir ibadet bizi yeniden disiplin altına alır ve irademizi güçlendirir.

Ramazan ayının belki en öne çıkan yönlerinden birisi ümmetin cemaat halinde birden fazla ibadette gayretli olmasıdır. Camilerin cemaatlerle neşesi, kadınların ve çocukların diğer zamanlara göre daha fazla katılım sağlaması ayrı bir güzellik ve iyiliktir.

Başkanlık olarak her yıl bir temayı gündeme getiriyoruz. Geçen yıllarda Ramazan ve Ahiret Bilinci, Ramazan ve Dayanışma, Ramazan ve Doğruluk, Şifa Ayı Ramazan konuları işlenmişti. Bu yılın konusu ise "İyilik Ayı Ramazan" olarak belirlenmiştir.

İyiliğin (birr) sadece ramazan ayına mahsus bir davranış olmadığı aşikârdır. Her zaman iyilik yapmalı ama ramazan ayında daha çok yapmalıyız. İyilik çoğu zaman dilimizde hayır kelimesi ile ifade ederiz. Bu sebeple insanlara iyilik yapmak üzere çalışma yapanları hayır kurumları olarak isimlendiririz. İyiliğini istemek, hayırlısını istemek, hayırlı olsun temennisinde bulunmak hep iyiliğe delalet eden ifadelerdir.

Anne-babaya iyilikle muamelenin adı “birru’l-vâlideyn”dir. Hac ve umre özelinde ve ibadetlerimizde "mebrur” olsun duasında bulunuruz. Büyükler dua ederken “Allah iyilerle karşılaştırsın” diye söylerler.    

İyiliği en güzel anlatan ayetlerden birisi Bakara 177. Ayettir: "Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz erdemlilik değildir. Asıl erdemli kişi Allah’a, âhiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere iman eden; sevdiği maldan yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, yardım isteyenlere ve özgürlüğünü kaybetmiş olanlara harcayan; namazı kılıp zekâtı verendir. Böyleleri anlaşma yaptıklarında sözlerini tutarlar; darlıkta, hastalıkta ve savaş zamanında sabrederler. İşte doğru olanlar bunlardır ve işte takvâ sahipleri bunlardır." O zaman kişi önce inancında sonra da davranışlarında ve ahlakında iyiliğe (birr) talip olmalıdır.

Sevgili Peygamberimiz (sa) de iyiliği tarifi ederken şöyle buyurmuştur: “İyilik, gönlünü huzura kavuşturan ve içine sinen şeydir; kötülük ise insanlar sana fetva verseler bile, gönlünü huzursuz eden ve içinde kuşku bırakan şeydir.” (Dârimî, Büyû’, 2) Bu hadis-i şerif bize öğretiyor ki, iyilik esasında kişinin vicdanının sesidir. Değişik sebeplerle yaptıklarımıza veya yapmadıklarımıza birer kılıf bulabiliriz. Ama asıl olan vicdanımızın ne söylediğidir. İyilik, içimizden gelen bir güzelliktir.

Bazen iyilik yapmanın anlık olumsuzlukları da olabilir. Ama hiçbir gerekçe ile iyilik yapmaktan uzak durmamalıyız. Atalarımız ne güzel söylemişler: “Sen denize at, balık bilmez ise hâlik bilir ” Bu söz bile iyilik yapmaktan gayenin sadece Allah rızası olduğunu bize göstermektedir.

Bu itibarla;

Bu yıl ramazan ayının ana teması: İyilik. İyilik her Müslümanın ortak amelidir, davranışıdır. İyilik tek bir konu ile sınırlı değildir. Yani sadece ihtiyaç sahibine bir miktar para veya dünyalık vermekten ibaret değildir. İyilik, hayatın tamamını kuşatan bir kavramdır. Bazen bilgimizle, bazen bedenimizle, bazen mesaimizle, bazen sözümüzle ve bazen de dünyalık imkânımızla iyilikte bulunabiliriz.

İyiliğe giden yolda yapılacak en güzel davranışlardan birisi de kişinin kendisinde var olandan etrafına vermesi / faydalandırmasıdır. Kur'an-ı Kerim şöyle haber vermektedir: “Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir.” (Âl-i İmrân, 3/92)

Tarihimizde Müslümanlar iyiliği sürekli kılmak adına "vakıf” medeniyetini kurmuşlardır.

Toplumda insanların hatta diğer varlıkların ihtiyaçlarını gidermek için tüm insanlığa örnek vakıflar kurmuşlardır. Bu sayede iyilik yapmak anlık değil, süreklilik kazanarak devam edegelmiştir. Bu anlayışın devamı olarak Türkiye Diyanet Vakfımız da "Yeryüzünde İyilik Hâkim Oluncaya Kadar " şiarıyla ülkemizde ve dünyanın birçok ülkesinde iyilik hareketini devam ettirmektedir. Çünkü; 

İyilik kişiyi ve toplumu tamir eder, iyileştirir.

İyilik toplumda güveni artırır. Mazlumların acısını dindirir.

İyilik, öze dönüştür, fıtrattır.

İyilik, kendine iyiliktir, İyilik yapan öncelikle kendine iyilik yapar. Bencillikten kurtulur. Merhametli hale gelir.

İyilik, sadakadır, sadakattir, kulun Rabbine olan sadakatini gösterir.

İyilik, barıştır, esenliktir. Çünkü iyiliğin neticesi topluma huzur gelir.

İyilik, yaratılana Yaratan adına hürmettir. Çünkü bize nimetleri veren O’dur.

İyilik, yarına yatırımdır. İyiliğin meyveleri hemen görülmeyebilir.

İyilik, hasbiliktir, gönülden ve içten yapılan bir davranıştır.

İyilik, günahlara / kötülüklere gem vurmaktır. İyilik karşısında kötülüğü düşünen ya az olur ya da hiç olmaz.

İyilik, toplumu inşa etmektir, çünkü iyilikler toplumdaki yaraları sarar.

İyilik, yeryüzüne dini hakim kılmaktır. Müslümanın derdi rıza-ı ilahidir. O da Allah’ın dininin yaşanmasıdır.

İyilik, sözünde doğru olmak, işinde doğru olmak, ailede doğru olmak, tabiata ve varlığa karşı doğru olmaktır.

Bu ramazan ve her zaman iyilik yapmaya devam edelim.