Tilavet Secdesi nedir?
Kur’an-ı Kerim’deki secde ayetlerinden biri okunduğunda okuyan, dinleyen ve işitenlerin yaptıkları secdeye tilavet secdesi denir.
Şafi mezhebine göre tilavet secdesinin hükmü nedir?
Bu secdenin yapılması sünnettir. Konuyla ilgili bir rivayette anlatıldığına göre Hz. Ömer (ra), bir Cuma günü minberde Nahl suresinin 49. âyetini, okuduğunda minberden inip tilavet secdesi yapmış, cemaat de kendisine tabi olarak secde etmişti. Ertesi Cuma günü minberde yine aynı secde âyetini okumuştu. Bu defa secde etmemiş ve şöyle demişti:
“İnsanlar! Secde âyetlerini okuduğumuzda secde eden isabet eder. Secde etmeyen ise günahkâr olmaz.”
Zeyd b. Sabit (r.a) konuyla ilgili bir rivayetinde şöyle demiştir:
“(İçinde secde âyeti bulunan) Necm suresi Resulullah (sas)’a okundu. (Orada hazır bulunan) bizlerden hiç kimse secde etmedi.”( İbn Huzeyme,I,276)
Hanefi mezhebine göre tilavet secdesinin yapılması vaciptir.
Tilavet secdesiyle ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de bir ayette şöyle buyurulmaktadır:
“Onlara Kur’an okunduğu zaman secde etmiyorlar!” ( İnşikak,84/21)
Tilavet secdesinin sünnet oluşuna delil olarak Abdullah b. Ömer (ra) şöyle bir rivayette bulunmuştur: “Peygamber (sas), Kur’an okurken içinde secde ayeti bulunan bir sureye geldiğinde secde ederdi. Biz de kendisiyle birlikte secde ederdik. Öyle ki, bir kısmımız alnını koyacak yer bulamazdı.” (Ebu Davûd, Sücûdu’l- Kur’an,6.)
Kur’an-ı Kerim’deki secde ayetlerinden birinin okunması hâlinde secde etmenin sünnetliği hususunda Müslümanlar icma etmişlerdir.
Tilavet Secdesinin Şartları
Tilavet secdesiyle ilgili şartları şöyle sıralayabiliriz:
1. Kur’an-ı Kerim, meşru bir şekilde okunmuş olmalıdır. Cünüp kişinin okuması gibi haram veya namaz kılmakta olan kişinin rükû hâlinde okuması gibi mekruh bir okuyuş ise, ne okuyanın ne de dinleyenlerin secde etmeleri gerekir.
2. Secde ayeti, okuma kastıyla okunmuş olmalıdır. Secde ayetini unutarak okumaktan veya cd, yahut kasette dinlemekten ötürü secde etmek gerekmez.
3. Secde ayetinin tamamı okunmuş olmalıdır. Bir kısmının okunmasından dolayı secde etmek gerekmez.
4. Secde ayeti, Fatiha suresini okumaktan aciz biri tarafından Fatiha yerine okunmuş olmamalıdır.
5. Taharet, kıbleye yönelme gibi namaz için şart olan hususlar, tilavet secdesi için de şarttır. Bu şartlar genelde hem namaz kılanda hem de diğerlerinde aranır. Ancak namaz kılan için iki şart daha gereklidir:
a. Secde ayetini, secde etmek kastıyla okumamalıdır. Bu maksatla okur da kasıtlı olarak ve aynı zamanda hükmünü bilerek secde ederse namazı bozulur. Yalnız Cuma günü sabah namazında secde suresini okumak bundan istisna edilmiş olup sünnettir. Dolayısıyla bu namazda secde etmek de sünnettir. İmamın tilavet secdesi meşru ise, kendisine uyarak namaz kılmakta olan kişinin de onunla birlikte secde etmesi vacip olur. Hükmünü bildiği halde kasıtlı olarak bu hususta imama uymayan kişinin namazı bozulur.
b. Namaz kılmakta olan kişi, secde ayetini bizzat kendisi okumuş olmalıdır. Secde ayetini başkası okuyup secde etse bile kendisi secde etmez. Hükmünü bildiği halde kasıtlı olarak secde ederse namazı bozulur. Cenaze namazını kılmakta olan kişi, secde ayetini okusa bile secde etmez. Hutbe okuyan kişi ise, secde ayetini okumakla secde eder ve dinleyiciler secde ederlerse, hutbeden kopup ayrılmış olurlar ki bu, onlar için haramdır.
6. Secde ayetinin tamamını bir kişi okumuş olmalıdır. Mesela ayetin bir kısmını bir kişi, diğer kısmını da başka bir kişi okursa secde etmek gerekmez.
Şafi Mezhebine göre Tilavet Secdesinin Yapılışı
Tilavet secdesini ifa edecek olan kişi namaz içinde veya namaz dışında olabilir. Namaz dışındaysa, tilavet secdesi için kalbiyle niyet etmenin yanı sıra diliyle de niyet etmeli, sonra ellerini omuz hizasına kadar kaldırarak iftitah tekbirini almalı, ellerini kaldırmaksızın yine tekbir alarak namaz secdesi gibi bir secde etmeli, sonra tekbir alarak secdeden kalkıp oturmalı, ardından da selam vermelidir.
Namaz kılmakta olan bir kişi secde ayeti okursa, namazdayken secde eder; secdesi de iki şeyle gerçekleşir:
1. Niyet: Bu niyetin sadece kalp ile yapılması gerekir. Dil ile yapılması namazı bozar.
2. Namaz secdesi gibi bir secde edilmelidir. Namazdaki kişi, imama uyarak namaz kılmakta olan biriyse niyet etmesi gerekmez. İmamın niyet etmesi kendisi için de yeterli olur. Namazda olmayan bir kişinin, niyet ederken niyetini iftitah tekbirine bitiştirmesi şarttır.
- İftitah tekbirini alırken elleri kaldırmak sünnettir.
- Secdeye varırken ve secdeden kalkarken tekbir almak, secdede dua etmek, birinci selamdan sonra ikinci selamı vermek sünnettir.
Secdedeyken üç defa (Sübhane Rabbiye’l-a’lâ) denilebileceği gibi şu duanın okunması da müstehaptır:
سَجَدَ وَجْهِيَ لِلَّذِي خَلَقَهُ، وصوّره، وَشَقَّ سَمْعَهُ وبَصَرَهُ، بِحَوْلِهِ وَقُوَّتِهِ، اللَّهُمَّ اكْتُبْ لِي بِهَا عِنْدَكَ أجْراً، وَضَعْ عَنِّي بِهَا وِزْرَاً، وَاجْعَلْهَا لِي عِنْدِكَ ذُخْراً، وتَقَبَّلْهَا مِنِّي كَمَا تَقَبَّلْتَهَا مِنْ عَبْدِكَ دَاوُدَ
“Yüzüm, kendisini güç ve kudretiyle yaratan, şekillendiren, göz ve kulağın yerini yarıp (bu organları yerli yerince yerleştiren) Allah’a secde etti. Allah’ım! Bu secde sebebiyle bana kendi katında sevap yaz ve yine bu secde sebebiyle günahlarımı sil. Bu secdeyi kendi katında benim için azık kıl. Bu secdeyi kulun Davud (as)’dan kabul buyurduğun gibi benden de kabul buyur.”
İmam Şafii (rha), tilavet secdesi esnasında şu âyet-i kerimenin okunmasını tercih etmiştir:
سُبْحَانَ رَبِّنَٓا اِنْ كَانَ وَعْدُ رَبِّنَا لَمَفْعُولاً
“Rabbimizin şanı yücedir. Rabbimizin va’di mutlaka gerçekleşecektir.” (İsra 108)
Şunu da belirtelim ki; Tahiyyetü’l-mescit namazı yerine geçerli olan şeyler, tilavet secdesi yerine de geçerler. Tilavet secdesi yapmayan kişi, onun yerine şu duayı dört defa okumalıdır:
سُبْحاَنَ اللّٰهِ وَالْحَمْدُ لِلّٰهِ وَ لَا إِلٰهَ اِلاَّ اللّٰهُ وَاللّٰهُ اَكْبَرُ وَلَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ اِلاَّ بِاللّٰهِ الْعَلِيِّ الْعَظِيمِ
“Allah’ı noksan sıfatlardan tenzih ederim. Her türlü övgü Allah’a mahsustur. Allah’tan başka ilah yoktur. Allah en büyüktür. Kuvvet ve kudret ancak yüce ve azametli Allah sayesinde vardır.”
Kişi abdestli olsa bile secde etmeyip bu duayı dört defa okursa, bu onun için yeterli olur.
Hanefi mezhebine göre tilavet secdesi şöyle yapılır: Abdestli olarak kıbleye yönelerek tilavet secdesi niyetiyle eller kaldırılmaksızın Allahü ekber diyerek secdeye varılır. Secdede üç defa (Sübhane Rabbiye’l-a’lâ) dedikten sonra Allahü ekber diyerek kalkılır. Secdeden sonra selam verilmez.
Tilavet Secdesinin Binek Üzerinde Yapılması
Seferî kimsenin binekten inmesi zahmetli olacağından tilavet secdesini binek üzerinde imâ ile yapması sahih olur. Binek üzerinde namaz kılarken secde âyetini okuması durumunda secdesini binek üzerinde yapar.
Tilavet Secdesi ile Yükümlü Olanlar
1. Secde âyeti okuyan kimsenin, Kur’an okumanın meşru olduğu her yerde secde etmesi sünnettir. Bu kişinin namazda veya namaz dışında olması fark etmez. Cünüp veya sarhoş kimsenin secde etmesi meşru değildir. Zaten bunların Kur’an-ı Kerim okumaları da meşru değildir.
2. Okunan secde âyetini dinleyen veya işiten kimsenin secde etmesi sünnettir. Ancak okuyan kişi namaz dışında olup işiten kişi namazda ise işiten secde etmez. Okuma kastı olmadığı için uykuda veya dalgın halde bulunan kişinin okuduğu secde âyetini işiten kimsenin secde etmesi gerekmez.
3. Yalnız başına kılınan namazda kişi secde âyetini okuduğunda secdeye varması sünnettir. Ama âyeti okuduğunda secde etmez de biraz sonra secde etmek isterse, geriye dönüp secde etmesi caiz olmaz. Mesela kıyamda iken secde âyetini okuduğunda secdeye varmaz da rükûa vardığında geri dönüp secde etmesi caiz olmaz. Çünkü farz olan rükûu bırakıp sünnet olan tilavet secdesi için geri dönmesi caiz değildir.
Cemaatle namaz kılmakta olan bir kimsenin, kendi imamından başka birinin okuyuşunu dinlemesi mekruhtur. Onun okuduğu secde âyeti için secde etmesi durumunda ise namazı bozulur.
4. İmamın namazda secde âyetlerini okuması mekruh değildir. Okuduğunda tilavet secdesi yapması ise sünnettir. Kıldırmakta olduğu namazın sesli kıraatli olmasıyla sessiz kıraatli olması arasında bu bakımdan fark yoktur.
5. İmamın tilavet secdesi yapması durumunda cemaatin de secde etmesi gerekir. Aksi halde imamdan geride kaldıkları için cemaatin namazı bozulur. Ama imam secde etmezse cemaatin secde etmesi gerekmez. Aksi halde yine cemaatin namazı bozulur. İmam namazda iken tilavet secdesini yapmazsa, selam verdikten sonra bu eksikliği gidermek için secde etmesi müstehaptır.
İmam tilavet secdesini yapar ama cemaattekiler ne olup bittiğinin farkında olmaksızın secde etmezler ve bu arada imam başını secdeden kaldırırsa, cemaattekilerin namazı bozulmaz. Çünkü onlar bilgisizlik mazeretinden dolayı imamdan geri kalmışlardır. Ama bundan sonra da secde etmezler. Fakat imam henüz secdede iken farkına varırlarsa secdeye kapanmaları gerekir.
Cemaattekiler imamla birlikte tilavet secdesi yapmak için secdeye eğilirler ancak secdeye varamadan imam secdeden kalkarsa, artık kendileri secdeye varmaksızın imamla birlikte geri dönmelidirler. Namazın asli secdesinde ise imamdan geride kalmış olsalar bile cemaattekilerin secdelerini tamamlamaları gerekir. Çünkü tilavet secdesi sünnet, namazın asli secdesi ise farzdır.
İmama tabi olarak namaz kılmakta olan kimsenin kendi başına secde âyeti okuması mekruhtur. Onun, imamından başkalarının okudukları secde âyetlerini dinlemesi de mekruhtur. Her iki durumda da tilavet secdesi yapacak olursa namazı bozulur. Zira bu durumda bilerek namazda fazladan bir secde yapmış olacaktır.[806]
Secdenin Tekrarlanması
Secde âyetini okuyup secde yapan bir kimse aynı âyeti bir daha okuyunca, secdenin sebebi tekrarlandığı için yeniden secde yapar. Ama secde âyetini okuduğu halde secde etmeyen bir kimsenin, aynı âyeti ikinci bir kez okuduktan sonra sadece bir secde yapması, sünneti yerine getirme açısından yeterli olur. İki ayrı secde âyetini okuyan kimsenin de iki secde yapması gerekir.
Aynı rekâtta da olsa iki ayrı rekâtta da olsa aynı secde âyetini tekrarlayan veya iki ayrı secde âyetini okuyan kimsenin iki secde yapması gerekir. Kılınan rekâtın uzun veya kısa sürmesi bu hükmü değiştirmez.
Namaz dışında bir secde âyetini okuyup secde yapan bir kimse aynı âyeti namazda da tekraren okursa yine secde yapması gerekir. Bunun aksini yapan kimsenin de iki secde yapması gerekir.
Tilavet Secdesinin Edası ve Kazası
Bir kimse secde ayetini okuduğu veya dinlediği için ayetin okunuşunun ardından bir mazeret sebebiyle de olsa secde etmez ve örfe göre araya uzun bir fasıla girerse artık o secdeyi eda olarak yerine getirmez. Çünkü secde, okunan ayete bağlı olarak yerine getirilen bir fiildir. Söz konusu secdeyi kaza olarak da yerine getirmez. Çünkü bu secde, geçici bir sebepten dolayı yerine getirilmesi gereken bir fiildir. O sebep de araya zaman girdiği için artık ortadan kalkmıştır ve secdenin yapılması artık gerekmez. Ama araya giren fasıla kısa süreli ise secdenin yerine getirilmesi gerekir.
Secde âyetini okuyan veya dinleyen kimsenin abdesti yok ise, acelece abdest alırsa secdesini yapar. Aksi halde secde etmesi gerekmez.
Hanefi mezhebine göre vacip olan tilavet secdesini hemen yerine getirmek zorunluluğu yoktur. Secde ayeti okunur okunmaz hemen secde edilmesi zorunlu değildir. Bu secde uzun bir zaman sonra da yapılabilir. Yine eda olur, kaza sayılmaz. Kabul edilen hüküm budur. Bununla beraber, bir zaruret olmadıkça geciktirilmesi tenzihen mekruhtur. Namaz içinde ise, hemen yapılması vaciptir; çünkü bu, artık namazdan bir cüz olmuştur. Namaz dışında kaza edilemez. Bunu, secde ayeti okunduktan sonra üç âyetten sonraya bırakmamak gerekir.
Secde Âyetleri
Kur’an-ı Kerim’de geçen secde ayetleri, 14 tanedir. Diyanet İşleri Başkanlığı Şafi Fıkhı eserinde bu ayetler şunlardır:
1. A’râf suresinin 206. ayet
2. Ra’d suresinin 15. ayet
3. Nahl suresinin 50. ayet
4. İsrâ suresinin 109. ayet
5. Meryem suresinin 58. ayet
6. Hac suresinin 18. ayet
7. Hac suresinin 77. ayet
8. Furkan suresinin 60. ayet
9. Neml suresinin 26. ayet
10. Secde suresinin 15. ayet
11. Fussilet suresinin 38. ayet
12. Necm suresinin 62. ayet
13. İnşikak suresinin 21. ayet
14. Alak suresinin 19. ayet