Şehadete susamış bir kahraman: Berâ b. Mâlik
Küçük yaşlarda Müslüman olan Berâ, Enes b. Mâlik’in ağabeyidir. Berâ, gözünü budaktan sakınmayan cesaret abidesi bir Müslüman’dır. Bedir Savaşı için hazırlık yapılıp yola çıkıldığı sırada o henüz 14 yaşındadır. Resûlullah’a gelip savaşa katılmak için müsaade ister ancak Hz. Peygamber (sas) orduya dâhil olma yaşını 15 olarak belirlediğinden onun isteğini kabul etmez. Berâ, gözyaşlarına boğulur, üzülerek geri dönmek zorunda kalır. Bir yıl sonra Uhud Savaşı hazırlıklarına başlandığında Berâ artık 15 yaşındadır ve İslam ordusuna katılır. İmanı uğruna düşmanın karşısına korkusuzca çıkar, katıldığı gazve ve muhasaralarda ön saflarda yer alır. Ecelin onu savaş meydanında değil de yatağında yakalama ihtimali Berâ’nın en büyük korkusudur ve şöyle dua eder: “Allah’ım, ne olur ölüm beni yatağımda yakalamasın! Beni yatağımda ölüme teslim etme!” Bu duasının kabul olacağından şüphe etmeyen Berâ, İran’ın fethi için muhasara altına alınan Tüster’de, henüz otuzlu yaşlarında şehadet arzusuna kavuşur.
---
Bir Hadis: “... Senin için namaz kılar, sana secde ederiz. Senin rızanı ve kulluğunu elde etmek için çalışır çabalarız. Rahmetini umar, azabından korkarız. Senin azabın kâfirleri yakalayacaktır.” (İbn Ebî Şeybe, Musannef, Salavât, 579)