Valilik himayelerinde Tillo Kaymakamlığı, Tillo Belediyesi, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce ilçe meydanında sabah namazının ardından düzenlenen programa, Siirt'in yanı sıra farklı illerden gelen bazı vatandaşlar katıldı.
İlahi dinletisinin ardından belediye hizmet binasındaki dev ekrandan hadiseyi izlemek için güneşin doğmasını bekleyenler, cep telefonlarıyla o anları kaydetmek için hazır bekledi.
Vali Kemal Kızılkaya, yaptığı konuşmada, bu tür etkinliklere ev sahipliği yapmanın geleceğe dair umutlarını yeşerttiğini söyledi.
Tillo'nun eşsiz doğa ve bilim mirasını yaşatmak için toplandıklarını ifade eden Kızılkaya, "Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bu kadim topraklar, bilim insanları ve alimlerin çalışmalarına tanıklık etmiştir. Bu toprakların yetiştirdiği önemli şahsiyetler, kültürümüzün zenginleşmesine büyük katkılar sağlamış, bilim, sanat ve edebiyat alanlarında unutulmaz eserler kazandırmıştır. Tillo 'güneş hadisesi', bilimin ve inancın birbirini nasıl tamamlayabildiğini, insan zekasının neler başarabileceğini ve mirasımıza sahip çıkmanın önemini bizlere bir kez daha hatırlatmaktadır." dedi.
Hadisenin, yalnızca bir doğa olayı olmadığını dile getiren Kızılkaya, aynı zamanda geçmişten bugüne uzanan bilimsel başarının, kültürel mirasın ve manevi değerin simgesi olduğunu belirtti.
Saat 06.17 sularında gerçekleşmesi ve 5 dakika sürmesi beklenen hadise, hava muhalefeti nedeniyle gerçekleşmedi.
Vatandaşlara dev ekrandan hadisenin oluşumunu yansıtan eski görüntüler izletildi.
Programa, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, AK Parti Siirt Milletvekili Mervan Gül, Tillo Kaymakamı Mehmet Ali Semiz, Tillo Belediye Başkanı İdham Aydın, İl Emniyet Müdürü Necmettin Öztürk, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Uğur Özmen, İl Müftüsü Şakir Pinal da katıldı.
Işık hadisesi
Siirt'in Tillo ilçesinde hocası İsmail Fakirullah'ın 1734'te vefatının ardından çok üzülen İbrahim Hakkı Hazretleri, "Hocamın başucuna doğmayan güneşi neyleyim?" diyerek arayışa girip, hocası için yan tarafında kule bulunan bir türbe ve Tillo'nun yaklaşık 3 kilometre uzağında tepe üzerinde taş duvar yaptı.
Her yıl ekinokslarda doğan güneşin, duvarın ortasında bulunan pencereden süzülen ilk ışınları, kuledeki aynaya yansıdıktan sonra ışığın kırılması yöntemiyle pencereden türbeye ve oradan da İsmail Fakirullah Hazretleri'nin kabrinin başucuna doğuyor.
1960'lı yıllarda yapılan restorasyonda, pencerenin yerinin değişmesi sonucu düzenek izlenemez hale gelmişti. 2011'de değişik üniversitelerden bilim insanlarının yaptıkları çalışmayla yeni bir pencere açılarak olayın tekrar izlenmesi sağlanmıştı.